Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç şu ifadeleri kullandı;
"Ben Ömer Fethi Gürer’i uzun süredir takip eden bir belediye başkanıyım. Çünkü vekilim görevini o kadar iyi yapıyor ki, bir bakıyorsunuz mezrada, bir bakıyorsunuz serada, bir bakıyorsunuz ahırda ya da traktörün üstünde... Tüm yaşamı üretimin içinde geçiyor.
Bugünlerde, yani bu siyasi dönemde, tarımın ve hayvancılığın ne kadar zarara uğradığını açıkça görüyoruz. Hatta kimi zaman sanki bilinçli olarak tarım ve hayvancılıkla uğraşılmaması isteniyor gibi bir tablo ortaya çıkıyor. Oysa tüm dünyada gıda güvenliği konusu son derece önemli. Özellikle içinde bulunduğumuz kuraklık döneminde gıda güvenliğinin önemi katbekat artıyor.
Yıllar önce dünyada yalnızca yedi ülke kendi kendine yetebiliyordu. Ne yazık ki Türkiye, bu iktidar döneminde o özelliğini kaybetti. Bu noktada Fethi Bey’in tarıma verdiği değeri takdirle karşılıyorum. Çünkü artık dünyada gıda güvenliği ve kuraklık, ülkelerin geleceğini belirleyecek kadar önemli hale geldi. Maalesef Türkiye bu süreçten en çok zarar görecek ülkelerden biri olma riskiyle karşı karşıya.
Aramızda çok değerli isimler var: Dekanımız, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanımız, Tepebaşı İlçe Başkanımız ve diğer değerli başkanlarımız... Ayrıca sevgili Eskişehirliler de bugün burada bizlerle birlikte.
Hedefimiz bugün tarımla ilgili bir farkındalık yaratmak. Değerli vekilimizin bu alanda yaptığı çalışmaları kendi ağzından dinleyeceğiz. Ben de kısaca birkaç söz söylemek istiyorum.
Bugün burada Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu topraklarda kök salan üretim bilincini konuşmak için bir aradayız. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın 102. yılını kutladık; tekrar hepimize kutlu olsun. Çünkü Atatürk ve silah arkadaşları Cumhuriyeti yalnızca savaş meydanlarında değil, tarlada, fabrikada, okullarda da yeniden inşa ettiler.
Kurtuluş bir başlangıçtı; ama amaç yalnızca bağımsızlık değildi. O bağımsızlığın kalıcı kılınmasıydı. Atatürk bunun yolunun üretimden geçtiğini çok iyi biliyordu. Köylüyü üretimin merkezine koydu, ona değer verdi, bilgiyle destekleyip güçlendirdi.
Bugün ise, ne yazık ki o anlayıştan çok uzağa düştük. Yıllardır süren yanlış politikalar üretimin ve üreticinin elini zayıflattı. Köylü emeğinin karşılığını alamaz hale geldi. Artık kendi kendine yeten, hatta ihraç eden bir ülke olmaktan çıkıp, ithalata bağımlı hale geldik.
Küresel krizler, savaşlar, iklim değişikliği bize gösteriyor ki üretim, artık her zamankinden daha stratejik ve hayati bir konudur. Atatürk’ün tarım vizyonu sadece bir ekonomik model değildir; aynı zamanda özgürlüğün, aklın, emeğin ve bilimin birleştiği bir anlayıştır. Bizler de bugün Atatürk’ün açtığı bu yolda üretimi, emeği ve bilimi korumakla yükümlüyüz.
Tepebaşı Belediyesi olarak kırsal kalkınmayı, üretimi ve üreticiyi desteklemek; üreticinin emeğine sahip çıkmak için uzun yıllardır düzenli çalışmalar yürütüyoruz. Belediyemizin sürdürülebilir kentsel tarım anlayışı beş ana başlıkta toplanıyor:
Birincisi, üretici pazarları ve doğrudan satış modeli.
Üreticiden tüketiciye aracısız ve sağlıklı gıdaya ulaşma imkânı sunuyoruz. Geleneksel üretici pazarlarının yanında, tanzim satış noktaları ve kadın üretici stantlarımızla üretimin değerini koruyoruz.
İkincisi, eğitim ve farkındalık çalışmaları.
Kooperatifçilik, iyi tarım uygulamaları ve arıcılık gibi eğitimlerle üreticilerimizi bilgiyle buluşturuyor, güçlendiriyoruz.
Üçüncüsü, kırsal kalkınma projeleri.
Kadın kooperatiflerini destekliyor, katma değerli ürünlerin üretimine öncülük ediyoruz. Kırsal bölgelerde istihdam yaratarak gençlerin ve kadınların tarımda kalmasını hedefliyoruz.
Dördüncüsü, tohum ve fide desteği.
Ata tohumlarını koruyor, yerel tohumlarla üretimi teşvik ediyoruz. Bugüne kadar binlerce üreticimize tohum ve fide desteği sağladık.
Beşincisi, hayvancılığı destekleme projeleri.
Süt toplama merkezleri kurarak, üreticilerimizin sütlerini hijyenik koşullarda ve değerinde satmalarını sağlıyoruz.
Değerli dostlar, bu çalışmalarımızın amacı sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşüm başlatmaktır. Üretimin, emeğin ve dayanışmanın gücünü yeniden hatırlatmaktır.
Tepebaşı Belediyesi olarak bu anlayışla çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz.
Konuşmamı tamamlarken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve bu toprakları bize vatan yapan tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyorum.”




