Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç şu ifadeleri kullandı;

“Sevgili gençler, bu bayram sizlere yapılmış en büyük armağandır. Ben nisan ve mayıs aylarını çok severim. Birinde 23 Nisan, birinde 19 Mayıs var. Ülkenin vizyonunu ve bakış açısını değiştiriyor bu özel günler.

Mustafa Kemal Atatürk’ü sıkça anıyoruz. Bu, hepimize moral veriyor. Ekrem Başkan tutuklandığında ilk aklıma gelen şey şu oldu: Eğer Trump denen adam Türkiye’ye bazı suistimaller konusunda yardımcı olacaktıysa, bir alışveriş yapılmış olabilir. Ekrem’in tutuklanması bu şekilde gerçekleşti. Esasında başkana dokunamazlardı. Biliyorsunuz, 2019 yılında “ahmak” ifadesinden dolayı yargılanıyordu. 6 yıldır bu dava neden sonuçlanmadı? Çünkü daha önce Ekrem’e seçimde el koymak istediler. 13 bin farktan sonra vatandaş bu kez 1 milyona yakın farkla Ekrem Başkanı yeniden seçti. Yani Ekrem’e dokunduklarında elleri yanıyordu. Ama Trump ile bu konuda ne olduysa bilemiyoruz. İyi şeyler olmadı.

Ardından Saraçhane toplantıları, Maltepe mitingleri… Gerçekten müthişti. Özellikle Saraçhane’deki akşam toplantısında genç arkadaşlarımızın sırayla kaldırımdan Saraçhane’ye yürüdüklerini görünce o kadar mutlu oldum ki... Dedim ki artık gençler sokağa çıktı. Çünkü gençler sokağa çıkmazsa, yapılan işlerin ömrü kısa olur.
Ben 1968'de de çok sokakta kaldım, çok mücadele ettik. Onu hatırladım. Bugün de bakın, gençlerimizle beraberiz. Eğer gençler bu konuda sahada olursa, hiçbir zaman bu mücadeleden vazgeçilmez. Ama gençler sokakta değilse, işler sabaha kalmadan çözülür.

Bugün birkaç kişi bana, “Ekrem İmamoğlu’nun adı artık anılmıyor, bir şey mi var?” diye sordu. “Hayır,” dedim. “Yanlış biliyorsunuz, ilgilenmiyorsunuz. Bakın bugün yine bir yürüyüş var. Gelin beraber gidelim, Ekrem İmamoğlu için tezahürat edelim,” dedim. Ama bazı insanlar için bu işine geliyor, bazıları içinse gelmiyor.

Sevgili dostlar, ben hiçbir şeyin sonsuz olduğuna inanmam. Her şeyin bir sonu vardır. Bu hükümetin de sonu yavaş yavaş geliyor. Ne zaman? Biraz önce başkanımızın da söylediği gibi, sandık geldiği anda bu iş tamamdır. Biz sabırla, en kısa sürede bu sandığın gelmesini sağlamalıyız. Seçime gitmeleri şart. Eğer giderlerse, inanın buralarda çok başka şeyler konuşacağız. O nedenle bu mücadeleden asla vazgeçmeyelim.

Örneğin Maltepe’deki miting, Ramazan ayında, arife günüydü. Kendi kendime, “Arife günü kim gelir ki?” dedim. Ama tam tersine, binlerce insan geldi. Onlar “150 bin kişi” dedi, biz “2,5 milyon kişi” diyoruz. Sayısı ne olursa olsun, çok ciddi bir topluluk vardı. Hiç düşündüler mi acaba: “Ramazan ayında, iftar vaktinde, arife günü bu insanlar neden burada?”

20 yıldır sokağa çıkmayan gençler neden çıktı arkadaşlar? Çünkü gençlerin hayalleri bitti, sabırları tükendi. Hak, hukuk aramaya çıktılar. Gençler ne diyor? “Biz Atatürk’ün askerleriyiz.” Ve Atatürk’ün resminden başka hiçbir simge taşımıyorlar.

Bunu nasıl siyasi olarak nitelendirebilirsiniz? Aynı şeyi genç subaylara da yaptılar. Ne dediler? “Biz Atatürk’ün askerleriyiz.” Ve sonunda hepsini ordudan attılar. Onun için davamızı asla bırakmayalım. Biz kararlılıkla bu yolda devam edeceğiz ve bu düzeni değiştireceğiz. Hep beraber var mıyız arkadaşlar? Hep beraber var mıyız? Yolumuz açık olsun.”