Eskişehir Ayakkabıcılar ve Çantacılar Odası Başkanı Akın Yüksel şu ifadeleri kullandı;

"Esnafın zaten nakit döngüsü olmuyor. Krediye başvurduğumuzda maalesef bütün bankalar kapıyı suratımıza kapatıyor. Kendi kuruluşumuz olan esnaf kefaletlere de maalesef plasman desteği gelmediği için hiçbir şekilde krediye ulaşamıyoruz. Şu an üst limit 1 milyon olmasına rağmen bu tutar esnafın işine yaramıyor. 1 milyonla herhangi bir mal alımı zaten yapılamıyor.

Bu konuyla alakalı esnaf kefaletlere başvurduğumuzda, plasmanın yetersiz olduğunu ve ancak 500 bin, 600 bin ya da 700 bin lira civarında kredi kullandırabildiklerini söylüyorlar. Bankalara gittiğimizde ise banka müdürleri veya müşteri temsilcileri tarafından küçük esnaf olarak maalesef itiliyoruz. Hiçbir şekilde krediye ulaşamıyoruz. Kredi istediğimizde, krediyi ne yapacağımızı soruyorlar. Mal alacağımızı söylediğimizde ise vermiyorlar. Türkiye’de parası olana kredi çıkıyor; bankada mevduatı olana kredi veriyorlar. Sigorta, Bağ-Kur ya da eleman maaşı ödeyecek küçük esnaf ise krediye ulaşamıyor.

Cumhurbaşkanımız kredi destek paketi açıklıyor ama maalesef bunun takibini kimse yapmıyor. Krediyi hangi esnaf kullanıyor, ne amaçla kullanıyor, bunların araştırılması gerekiyor. Biz sıkıştık, daraldık, bunaldık; kiralarımız yükseldi, giderlerimiz arttı. Bunun için krediye başvuruyoruz ama kimse yardımcı olmuyor. Bu yüzden her zaman söylediğimiz gibi, derdimizi anlatacağımız bir Esnaf Bakanlığı kurulmasını istiyoruz. Esnaf Bakanlığı kurulmadığı sürece sorunlarımız çözülmüyor ve askıda kalıyor.

Bankalar tarafından SGK’dan ve vergiden “borcu yoktur” kağıdı isteniyor. Zaten esnafın yüzde 70-80’i çektiği krediyle vergi borcunu, SGK borcunu, kredisini ya da kirasını ödüyor. Bu uygulama gerçekten çok saçma. Şu anda maliyeden hiçbir esnaf başını kaldıramıyor; sürekli denetim altındayız. SGK ise ceza yazmaya adeta fırsat arıyor. Esnaf bunalmış durumda. Tek çıkış yolumuz, bize altı ay veya bir yıl vadesiz, düşük faizli kredi verilmesi. Artık esnaf faize bile bakmıyor; “Krediyi alayım da kira, vergi, SGK borcumu kapatayım” diyor. Ama buna da ulaşamıyoruz.

Buradan yetkililere sesleniyoruz: İn­anın, Türkiye’nin belkemiği küçük esnaftır. Türkiye’de küçük esnafın ödediği vergiyi büyük şirketler ödemiyor. Biz, büyük şirketler gibi gider gösteremiyoruz; vergimiz ne çıkıyorsa onu ödüyoruz. Eskişehir ve Türkiye genelindeki küçük esnafın elinden tutun. Küçük esnaf, Türkiye’deki verginin belkemiğidir.

Pos cihazı komisyonlarını maalesef çoğu esnaf bilmiyor. %2,30 diyen var, %3,30 diyen var. Bankalar kendi kendilerine güncelleme yapıyor. Bir yıllık anlaşma yapıyorsunuz ama küçük esnafın adeta beynini büküyorlar. Zaten biz %10, %20, en fazla %30 kârla çalışan esnafız. Buradan %3-4 banka kesintisi olduğunda, bunun %10 KDV’sini de ödüyoruz. Nakit işlemlerin de ekstra maliyeti oluyor. Bunlarla ilgili hangi kapıyı çaldıysak sadece anlatıyoruz, lafta kalıyor. Yine söylüyoruz: Derdimizi anlatacağımız, kapısını çalacağımız kimse yok; küçük esnafın derdine derman olacak kimse yok.

Ayakkabıcılar Odası olarak 200 üyemiz var. Esnaf Odaları Birliği olarak ise yaklaşık 28 bine yakın üyemiz var. Benim 200 üyemin tamamı kredi çekememekten mağdur. Esnaf kefaletlerde kredi dosyaları birikmiş durumda. Gidip orada da röportaj yapabilirsiniz, görebilirsiniz. Bankalarda da durum aynı; 28 bin esnaftan, abartmadan söylüyorum, yüzde 50’sinden fazlası krediye ulaşamıyor."