ESKİŞEHİR HABER

Ali Paşa Şanlı: "Biz işçi-memur ayrımı yapmıyoruz. Bütün emekçilerin sıkıntısı ortaktır"

Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, toplu sözleşme sürecini eleştirdi. “16.881 lirayla bu kış geçmez” dedi, 47.520 TL talep etti.

Abone Ol

Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı şu ifadeleri kullandı;

"Kamuda çalışan, yani memur kesimini ilgilendiren bu toplu sözleşme süreci Temmuz ayında başladı. Ağustos sonuna kadar sonuçlanması gerekiyordu. Biraz aksama oldu ama nihayetinde Çalışma Bakanı bir haftalık ertelemeyle süreci başlattı.

Ancak burada “toplu sözleşme” derken aslında yalnızca “toplu görüşmeden” bahsediyoruz. Neden? Çünkü kamuda çalışan memurların grev yapma hakları yok. Sadece belediyede çalışan ve Tüm Bel-Sen’e üye olanlar böyle bir sendikal hakka sahip. O da yereldeki belediye başkanlarının insiyatifinde olduğu için sınırlı bir hak. Diğer tüm iş kollarında ise gerçek anlamda bir toplu sözleşme süreci yok; bu sadece bir görüşme. Yani sonuçta her şey yine hükümetin, iktidarın iki dudağı arasında şekilleniyor.

Bu toplu görüşmedeki kazanımlar, emekli olmuş tüm memurları da kapsadığı için çok önemli. Ama sadece onları değil, biz Tüm Emekliler Sendikası olarak yalnızca memur emeklilerini değil; işçi emeklilerini, Bağ-Kur emeklilerini, esnaf emeklilerini, dul ve yetimleri de kapsıyoruz. Yani bütün emekçiler adına konuşuyoruz. Bu nedenle, bu toplu görüşmeden pek de umut verici bir sonuç çıkmayacağını düşünüyoruz.

Neden. Çünkü işçi konfederasyonları işçilerin taleplerini yok sayan bir toplu sözleşmeye imza attılar. Açık konuşayım, resmen asgari ücretliyi sattılar! Bu yüzden işçi konfederasyonlarını kınıyorum. Ancak sorumluluk yalnızca onlarda değil, işçilerin kendisinde de. Eğer gerçekten bu asgari ücretle geçinemeyeceklerini biliyorlarsa, %24’lük artışla yaşamlarını sürdüremeyeceklerini fark etmişlerse, o zaman kendi örgütlü güçleriyle tepkilerini de ortaya koymaları gerekir.

Biz işçi-memur ayrımı yapmıyoruz. Bütün emekçilerin sıkıntısı ortaktır.

Bakın rakam ortada. Şu anda en düşük emekli maaşı 16.881 lira. En düşük memur maaşı ise 47.520 lira. Biz Tüm Emekliler Sendikası olarak en düşük emekli maaşının, en düşük memur maaşına eşitlenmesini savunuyoruz. Bu da demek oluyor ki emekli maaşının 47.520 TL’ye çıkarılması gerekiyor.

Bu yapılmazsa, emeklilerin bu kışı atlatabilmeleri mümkün değil. Şu an yaz mevsimi nedeniyle insanlar dışarıda vakit geçirebiliyor. Ama 16.881 lirayla bir emeklinin yaşamını sürdürmesi mümkün değil.

Ülkeyi yönetenlerin, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, milletvekilleri ve bakanların bu süreci görüp, kıyaslama yaparak, acilen olağanüstü toplanıp emeklilerin durumuna yönelik kararlar alması gerekiyor. Aksi takdirde emekliler aciz değildir, bunun hesabını mutlaka soracaktır.

“Üç buçuk lira vereceğimize beş lira verdik” diyerek kimseyi kandıramazsınız. Bu toplu görüşme sürecinde kamu çalışanlarına, yani memur kesimine istenen düzeyde bir artış yapılabileceğini düşünmüyoruz. Çünkü işçi sendikaları konfederasyonları, bu konuda işçilerin haklarını koruyan bir tutum sergileyemedi. Memur tarafında da yetkili sendika Memur-Sen olduğu için, onların da iktidarın çizgisinde hareket ettiklerini biliyoruz. Bu nedenle umutlu bir tablo görülmüyor.

Burada tek çözüm; kamu çalışanlarının, yani memurların, sendikalarının örgütlü mücadelesini büyütmesiyle mümkün olabilir. Aksi takdirde, sadece yukarıda yapılacak pazarlıklarla adaletli bir gelir dağılımının sağlanamayacağını her dönem gördük, bu dönemde de görüyoruz.

Ülkeyi yönetenler, Cumhurbaşkanı şu anda siyasi gündemi istediği gibi yönlendirmeye çalışsa da, asıl büyük kriz ekonomik krizdir. Bu ekonomik krizin üzeri örtülemiyor. İpin ucu kaçtı, bunu herkes görüyor. Emekçiler de bunu yaşıyor.

Ama tekrar ediyorum; emekliler aciz değildir. Sandık önüne geldiğinde hakkını vermeyenden hesabını soracaktır. Biz Tüm Emekliler Sendikası olarak buna inanıyoruz. Tüm emekçileri de sendikamız çatısı altında örgütlenmeye ve birlikte mücadeleye davet ediyoruz."