Hürriyetçi Eğitim Sen Eskişehir Şubesi Başkanı Erol Ger şu ifadeleri kullandı;
“Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel muhtemelen çok yüksek maaşlar aldığı için çalışanların gelirlerinden habersiz olabiliyor ve maalesef ‘rekor’ diye açıklamalar yapabiliyor. Bugün ülkemizde fiyatları takip etmek çok zor. Enflasyon oranları çok yüksek.
Asgari ücretli çalışana ya da çalışanlara zam geldiği anda bütün mallara zam geliyor. Kiradan, iğneden ipliğe, her şeye zam geliyor. Dolayısıyla Yusuf Adıgüzel’in bu açıklamasından devamla konuya bakalım. Geçmiş yıllarda alınan promosyonlar var. 3 yıl önce alınan promosyonla bugünü kıyaslarsak aradaki uçurumu görürüz.
Bizim tezimiz şudur. Promosyon görüşmelerinin mutlaka şubat ayında yapılması, çalışanların en az iki maaş tutarında olması, anlaşmaların üç yıl yerine iki yıl ile sınırlandırılması ve olağanüstü durumlarda yeniden yapılabilmesi gerekir.
Niçin Ocak’ta diyoruz. Çünkü çalışanların gerçek maaşları Ocak ayında belli oluyor. Dolayısıyla Şubat ayında gelir düzeyine göre yıllık ya da iki yıllık hesaplamalar yapılır ve buna göre bir promosyon ücreti ortaya konur. Bir başka tezimiz şudur. Sadece eğitim çalışanları değil, üniversitelerde ya da Milli Eğitim’de çalışanlar değil; maaşını bankadan alan bütün çalışanlar promosyon alabilmelidir. Sonuçta maaş bankadan yatıyor. Bankaya bir girdisi varsa, bunun çıktısı da çalışanlara yansıtılmalıdır. Gelelim diğer konulara.
Biz Milli Eğitim olarak Ocak 2024’te bu anlaşmayı yaptık. O dönem görevli yetkililere şunu söyledik: “Maaşlarımız belli olsun, Ocak maaşlarımız netleşsin, ondan sonra bu anlaşmayı yapalım. Gerekirse birkaç yıl daha postaneden ya da Ziraat Bankası’ndan almaya devam edelim. Hangi banka bize veriyorsa, hangi il, hangi ilçe hangi bankayla anlaştıysa onlar ödesin. Ama Ocak maaşlarımız belli olsun.”
Çünkü girdilerimize göre hesap yapılıyor. Bankalar kaç çalışan varsa ona göre hesap çıkarıyor, promosyon miktarını belirleyip bir rakam telaffuz ediyor ve kamuoyunun gözü önünde bu anlaşmayı yapıyor.
Ama sözlerimiz kabul görmedi. Bugün Sayın Adıgüzel’in başarı olarak sunduğu Türkiye genelinde birçok ilde promosyonlar iki yıllığına yapılıyor. Birçok ilde yenilenen promosyonlar da birbirine örnek gösteriliyor: “Şu ilde şu kadar promosyon var” deniliyor. Bunun dönemi, iki yıl mı üç yıl mı olduğu ve meblağı önemlidir.
Bütün çalışanlar promosyon almalıdır. Nasıl bankalar emeklilere promosyon ödüyorsa, asgari ücretliler de aynı şekilde faydalanmalıdır. Önceliğimiz Milli Eğitim çalışanlarıdır. Onların promosyonları da Ocak ayında gelirlerine göre belirlenmeli ve Şubat ayında en geç iki yıllık anlaşmalar yapılmalıdır.”