Eskişehir’de konuşan Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Fuat Geçen, maden yasası ve uygulamalarına dair önemli açıklamalarda bulundu. Geçen, Türkiye’de uzun süredir çevre hassasiyetlerinin göz ardı edildiğini söyledi.
“TİCARİ KAYGILAR DOĞANIN ÖNÜNE GEÇTİ”
Fuat Geçen, yaklaşık on beş yılı aşkın bir süredir yer altı madenlerinin çıkarılmasında ekolojik dengenin gözetilmediğini vurguladı. Gelişmiş ülkelerde önce çevresel etkilerin değerlendirildiğini belirten Geçen, Türkiye’de ise sadece ticari kaygıların öne çıktığını ifade etti.
“Bir iş insanı ruhsat için başvurduğunda önce doğaya etkisine bakılır. Fakat Türkiye’de bu asla böyle olmadı, olmuyor. Zeytinliklerle ilgili durum ortada. Meclis çoğunluğunu kullanan iktidar, muhalefetin tüm itirazlarını yok sayabiliyor” diyen Geçen, bu yaklaşımı siyasi mühendislik olarak nitelendirdi.
Geçen, Anahtar Parti olarak ekonomiye katkı sağlayacak madenciliğe karşı olmadıklarını, ancak bunun doğayı tahrip etmeden yapılması gerektiğini söyledi.
“ÇED RAPORLARI SİYASİ MÜDAHALEYLE ŞEKİLLENİYOR”
Konuşmasında çevresel etkiler üzerinde duran Geçen, maden çıkarım süreçlerinin hem yerüstünü hem yeraltını kirlettiğini, drenaj çalışmalarının ise su kaynaklarını yok edebildiğini belirtti.
“Bütün bunlar ÇED raporları hazırlanırken dikkate alınmalı. Ancak siyasi müdahaleler nedeniyle raporlar gerektiği gibi düzenlenmiyor. Uygun olmayan projelere bile onay veriliyor” ifadelerini kullandı.
Geçen, “Bir madenin varlığı, her koşulda çıkarılması gerektiği anlamına gelmez. Eğer ekolojik dengeyi yok sayıyorsa, o maden çıkarılmamalıdır” sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Fuat Geçen’in sözleri, Türkiye’de maden politikalarının çevre üzerindeki etkilerine yönelik ciddi bir uyarı niteliği taşıdı.