ES TV'de konuşan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce şu ifadeleri kullandı;

"2026 ile ilgili biz bir halk oylaması yaptık. Gelen projeleri halkımızın oyuna ve onayına sunduk. “İlk 26’yı siz seçin, onları yapalım.” dedik. Yapacağımız konuları az çok biliyorsunuz zaten. Aslında şehrin ihtiyaçlarını ne kadar doğru tespit etmişiz ki diyorum; çünkü bu konuların çoğu seçim projelerimizde de yer alıyor. Bunun dışında çok az fark var. Daha çok sosyal ve kültürel alanlarda, mesela “sosyal durak” belki bizim vaatlerimizde olmayan bir konuydu; halkımızdan gelen bir istek oldu.

Bu dönemde yapacağımız çok iş var. Yatırım programımızı zaten gördünüz, birçok proje var. 2024’te çok çalıştık, 2025’te çok çalıştık, aynı hızla çalışmaya devam edeceğiz. Ama beni heyecanlandıran bir işten bahsedeyim. Belki en önemli projemiz değildir ama bizim bir “ekolojik kreş” sözümüz vardı. Seçim döneminde bu konu üzerine biraz çalışmıştım. Seçimden sonra da doğru lokasyonun neresi olabileceğini değerlendirdik. Mevcut alanlardan bağımsız, ekolojik dengeyi kurabileceğimiz bir yer olmasını önemsiyorduk. Bununla ilgili olarak Kent Park’ın içinde bir alan belirledik. Ayrıntılarını daha sonra sizlerle mutlaka paylaşırım. Orada bir ekolojik kreş oluşturacağız ve şu anda arkadaşlarımız projesini hazırlıyor.

Bu arada belediye içinde de teknik ve sosyal bilimlerden gelen arkadaşlarımızla birlikte, ikisi dışarıdan olmak üzere toplam altı kişiden oluşan bir “iklim grubu” kurduk. Bu grubun içinde çevre mühendisi, şehir plancısı, sosyal bilimler mezunu bir arkadaşımız ve bir mimar bulunuyor. Dışarıdan da iki arkadaşımızı daha aldık. Bu ekip iklim, iklim krizi ve iklim değişikliği konularında yoğun eğitimler alıyor. Ekolojik kreş projesini de bu ekibe hazırlatıyoruz.

Proje, temelden itibaren ekolojik prensiplerle ilerleyecek. Kullanılacak çimentodan taşına, camından çatısına kadar her şey çevre dostu olacak. Kendi elektriğini, kendi enerjisini üreten; atıklarını değerlendiren bir yapı olacak. Kreş açıldıktan sonra da bu anlayış devam edecek. İçeride yemek olarak verilen ürünlerden, kullanılan yastık, kılıf, öğretmen kıyafetlerine kadar her detayda bu anlayış sürdürülecek. Tam anlamıyla bir “ekolojik kreş” olacak. Eskişehir her alanda olduğu gibi bu alanda da öncü olacak. Ayrıca uluslararası sertifikasyon süreçlerine de dahil edeceğiz. “Platin” veya “Gold” gibi sertifikalarla süreci başından itibaren birlikte yürüteceğiz. İncelemeler sonucunda hak edersek o belgeleri alacağız ki buna da inanıyoruz.

Bu konuda bir bağışçımız da bizi destekliyor. Takdir edersiniz ki bu, normal bir kreş yapımının çok üzerinde bir maliyet gerektiriyor. Çünkü bu yapıyı kurmak, gerekli malzemeleri kullanmak ve işletmeyi sürdürülebilir kılmak kolay değil. Belediye bütçesini zorlayabilecek bir proje. Bağışçımız, zamanı gelince kendisi açıklayacaktır; ben şu anda isim vermiyorum. Ancak kendisine ve iklim ekibimize teşekkür etmek istiyorum. Bu işe gerçekten inandı ve büyük bir hevesle takip ediyor. Elbette farklı bağışçılarımız da var, hepsi kıymetli. Ama bu “iklim adası”, ekolojik kreş ve oradaki sosyal tesis projesine gönülden inanarak ilerliyoruz. Bu nedenle bu proje bizi gerçekten çok heyecanlandırıyor."