ES TV’de konuşan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce şu ifadeleri kullandı;
"Projelerin hepsini yapabileceğimizi düşünüyorum. İlk senede, belki de yeni olduğumuz ve birçok projeye yeni başladığımız için tasarrufa çok dikkat ettim. Ancak bunu kamuoyuyla yeterince paylaşma fırsatım olmadı. Tasarrufa gerçekten çok önem veriyoruz. Yaptığımız her hizmette, bazı hizmetleri yapmayarak da tasarruf sağlıyoruz. Yapmadığımız her hizmette nereden tasarruf ettiğimizi ve bu tasarrufu hangi alanda kullandığımızı daha açık ve şeffaf şekilde kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Çünkü bu bir yılı gerçekten çok tasarruflu geçirdik; harcadığımız her kuruşta titizlikle davrandık.
Aslında tasarruf tedbirleri genelgesinin çıkış amacı farklı olabilir ama ben kamuda tasarrufu önemseyen biriyim. Uzun yıllardır devlet memuriyetinden, bürokrasiden gelen biri olarak bunu benimsiyorum. Ve inanıyorum ki seçilmiş birçok arkadaşımız da aynı hassasiyeti gösteriyor. Fakat bazen tecrübesizlik ya da çevredeki kişilerin yanlış yönlendirmesiyle hedef sapmaları yaşanabiliyor. Biz ise bir yıl içinde birçok alanda ciddi tasarruflar yaptık. Bu tasarrufları yapmamış olsaydık, bugün hayata geçirdiğimiz birçok hizmeti uygulayamazdık. Dolayısıyla önümüzdeki dört yıl boyunca bu konuyu daha da vurgulamak istiyorum. Tasarrufa önem vereceğiz. Tasarruf ettiğimiz her kuruşun, halkımıza hangi hizmetle geri döndüğünü de açıkça paylaşacağız.
Bu bizim için yeni bir şey değil. Zaten biz tasarruflu yaşamaya alışmış bir belediyeyiz. Atölyeler kurarak, birçok hizmetimizi kendimiz üreterek, dışarıdan alım yapmadan, kendi olanaklarımızla faaliyet göstermeye alıştık. Bu yaklaşımımız artarak devam edecek, bunu net olarak söyleyebilirim.
Ancak ne yazık ki tasarruf tedbirleri genelgesi kamuda tasarrufu sağlamak amacıyla değil, sosyal belediyeciliğin önüne geçmek için bir engel gibi uygulandı. Biz de bu süreçte, kendi mülklerimizi kullanarak kiralama, kamulaştırma ya da satın alma yapmadan, hem tedbirlere uyarak hem de elimizdeki imkanları en uygun ve en yararlı şekilde değerlendirerek hizmet üretmeye devam ettik. Bu durum bir sıkıntı gibi görünse de, gördüğünüz gibi hizmetlerimiz sürdü.
Bir diğer konu da SGK ve vergi borçları. Bu konuda şu denebilir. “Neden borç yaptınız, zamanında ödeseydiniz.” Ben de her zaman şunu söylüyorum, burada da tekrar ifade etmek istiyorum. SGK ve vergiye ödenmeyen para, sonuçta bu şehre ve bu halka hizmet olarak döndü. Vergi borçları listesi açıklandığında genelde belediyeler konuşuluyor ama orada özel şirketler ve başka kamu kurumları da var. Aslında toplam borcun yüzde 10'u bile belediyelere ait değil. Yani bu para, doğrudan halka hizmet olarak geri dönmüş durumda. Dolayısıyla bu konuda belediyelere yönelik bu kadar acımasız eleştiriler doğru değil.
Borçlar yapılandırılabilir, düşük faizli ödeme seçenekleri sunulabilir, hatta bazı faizlerin affedilmesi gündeme gelebilir. Ayrıca belediyelerin gelirleri artırılmalı çünkü bu baskılar belediyecilik hizmetlerinin halka ulaşmasını engelliyor. Bu durumda cezalandırılan belediye başkanı ya da personel değil, halkın kendisi oluyor. Bu konuda borçların ödenmesi için önemli bir mesafe katettik. Kalan borçlarla ilgili de hızlı bir yapılandırma çıkar, düşük faizli veya faiz affı içeren ödeme seçenekleri sunulursa, kalan kaynakla yine halka hizmet etmeye devam ederiz. Ancak ne yazık ki mevcut uygulama biraz sert oldu."