Eskişehir Lokantacılar ve Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Bahar Bilen şu ifadeleri kullandı;
“Önceki bölgede de çok sayıda esnafımız vardı. İlk etapta onlar da çok tedirgindiler. Tabii hepimiz tedirgindik ama gördük ki öyle değil. Çünkü oraya gerçekten ihtiyaç sahibi insanlar geliyor. Yani hali vakti yerinde, aklı selim insanlar genelde gitmiyorlar. Gerçek ihtiyaç sahipleri orada. Dolayısıyla o bölgede farklı bir canlılık da oluşmuştu. Şu anda oradaki birçok esnaf arkadaşımız, lokanta taşındı diye üzülüyor. Ben, yeni yerinde de aynı şekilde bir hareketlilik olacağını düşünüyorum.
Burada gerçekten satış yapan esnaf arkadaşlarımızın zarar göreceğini düşünmüyorum. Belki sadece birkaç kişi, çok yakın konumda olan birkaç kişi etkilenebilir. Ama orada lokantada kuyrukta beklemeyip dışarıda yemek yemeyi tercih eden birçok insan var. Kalabalığın olduğu yerde bereket de olur. Dolayısıyla burada arkadaşlarımızın tedirgin olmasına gerek yok diye düşünüyorum. Aksine, yemek sonrası çaylar, kahveler, belki derslikler canlanır mı? Kesinlikle! Farklı sektörlerden esnaf arkadaşlarımız için de bir canlılık oluşur.
Yani biz, dolaylı vergi buhranına uğramış bir kesimiz. Çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Özellikle pandemiden bu yana, online satışlar nedeniyle ciddi bir adaletsizlik oluştu. Vergi memurlarının sabahtan akşama kadar işletmeleri denetlemesi bizi çok rahatsız ediyor, incitiyor.
Birçok kurum kendilerine gelene kadar “milat” ilan ediliyor ama esnafa gelince, denetimler geriye dönük yapılıyor ve bu da gerçek anlamda canımızı sıkıyor. Buradan Sayın Bakanlığımıza sesleniyorum: Ellerinde bu kadar çok memur varsa, sosyal medyada yasa dışı online satış yapan firmalara yönelsinler. Biz, bu firmalarla rekabet halindeyiz. Onların ne algısı var ne vergisi. Belirsiz koşullarda satış yapıyorlar. Bizim vergimiz var, kiramız var, stopajımız, sigortamız var. Yani her yük bizim üzerimizde.
Bu şekilde yapılan denetimler, esnaf arkadaşlarımızın işini zorlaştırıyor. Sosyal medya satışlarını denetlemiş olsalar, hem gelir artar hem rahatlarız. Kısa vadede de enflasyonla mücadelede mesafe kat edilmiş.
Sistemin adil olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. %70’lere varan vergi veriyoruz. Online satış yapan firmalar ise %38 civarında vergi veriyor. “Deli Dumrul” gibi almış başını gidiyorlar, kimse “dur” demiyor. Banka komisyonlarımız hakeza. Yıllardır stopaj vergisi veriyoruz. Yani mülk sahibinin elde ettiği gelirin vergisini biz ödüyoruz. Bu çok anlamsız.
Daha ne şekilde, hangi dille anlatacağımızı bilemiyoruz. İnşallah anlatabiliyoruzdur, duyuluyoruzdur. %70 vergi çok ciddi bir rakam. Geriye kalan %30’la işçi çalıştırmaya, kirasını, elektriğini, sigortasını ödemeye çalışan bir kesimiz. Yani işletmelerimizin sahibi gibi değiliz artık; çalışan durumundayız. Hatta çalışanlar kadar bile kazanamaz hale geldik. Bu gerçekten can sıkıcı bir durum.
Bir diğer konu da denetim. Denetimler elbette olsun. Biz esnaf arkadaşlarımızı bu konuda sürekli uyarıyoruz. Son dönemde dışarıdan kayıtdışı işçi çalıştırmaktan çok, aile işletmeleri öne çıkmaya başladı. Yani kişi kendi üzerine işletme açıyor ve yanında çocuğu, eşi, annesi, babası, kayınvalidesi vs. çalışıyor. Bu tür yapıların bazı yoğun saatlerde kayıtsız çalışanı olabilir, buna da kaçak diyemem belki ama…
Onun dışında işletmeci arkadaşlarımız bu konuda dikkatli. Zaten yıllardır bu denetimler yapılıyor. Üstelik artık ihbar kanalları da gelişti. Telefonla, WhatsApp’la, CİMER üzerinden her yerden ihbar yapılabiliyor. Eğer bir çalışan, sigortasının yatırılmadığını görüyorsa işletme sahibini ihbar edebilir ve gereken işlem yapılır. Dolayısıyla işletmeci arkadaşlarımız bu konuda tedbirli. Gereğini yapıyorlar zaten.”