Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Birtürk Özkavak şu ifadeleri kullandı;
“Aile hekimlerinin şu anda yaşadığı en büyük sıkıntılardan biri, “eziyet yönetmeliği” dediğimiz bir uygulama. Bu yönetmelikle, yaptığımız ya da yapamadığımız birçok şey negatif olarak değerlendirilip ücret kesintileriyle karşı karşıya kalıyoruz.
Bu yılın başında, geçtiğimiz kasım ayında uygulanmaya başlanan bu eziyet yönetmeliği zaten var olan birçok sorunun üzerine yenilerini ekledi. Örneğin, belli gruptaki ilaçlar yüzünden para kesintisiyle karşılaşıyoruz: antibiyotikler, ağrı kesiciler, bazı mide ilaçları… Sürekli hastalarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu durumu bilimsel kıstaslarla değil, para cezası yöntemiyle dayatarak uygulamaya çalışıyorlar.
Bir başka sıkıntı da nüfus yükü. Yaklaşık 3 bin 500 kişilik bir nüfusa hizmet veriyoruz. Bazı aile hekimlerinin hasta sayısı daha düşük olabilir ama şu an üst sınır 3 bin 500. Oysa olması gereken sayı 1500, hatta belki 1000. Yani üst sınır olarak kabul edilen rakamın yarısı.
Bu kadar kalabalık bir nüfusun kronik hastalık takiplerini düzenli yapmak, belli oranda gerçekleştirmek gerekiyor. Eğer yetiştiremezsen, yine ücret kesintisiyle karşılaşıyorsun. Dahası, kayıtlı hastalarımdan biri kendi başına hastaneye başvurduğunda ve bu oran belli bir düzeyin üzerine çıktığında yine maaş kesiliyor.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi deniyor ki: “6 ayda tüm nüfusuna bakman gerekiyor.” Teoride böyle bir şey dayatılıyor ama pratikte bunu yapmak mümkün değil. Özellikle gelmeyen hastalara bakma şansımız zaten yok. Onlar yüzünden de yine para kesintisi yaşanıyor.
Kasım ayında başlayan bu süreç nedeniyle 6 aylık dönemin sonunda, bu ay ciddi oranda maaş kesintileriyle karşılaştık. Hekimlerde bu kesintiler 15 bin liraya kadar çıktı. Hemşire arkadaşlarda ise 6-7 bin lira arası. Hatta daha yüksek rakamlar da olabilir. Yaz ortasında, fiyatların fırladığı, hayatın pahalılaştığı bir dönemde hepimiz maaş kesintisi yaşadık. Geçen ay benden de, diğer arkadaşlardan da kesildi.
Bu duruma karşı ciddi bir tepki oluştu. Eylemler düzenledik, sendikalar destek verdi, onlar da geldiler. Ama henüz elimizde resmi bir yazı yok. “Erteleyeceğiz, uzatacağız” gibi söylemler var ama net bir belge henüz paylaşılmadı. Bu ayki maaşlarımızda yine aynı kesintileri görüp görmeyeceğimizi ancak o zaman anlayacağız. Herkesin maaşı artarken bizim maaşlarımızda hem vergi dilimi sorunları var hem de üstüne bu kesintiler biniyor. Ciddi rakamlar bunlar, azımsanacak gibi değil.
Eskişehir’deki aile hekimi sayısının yeterli olmadığı çok açık. Çünkü bizim öngördüğümüz, olması gereken rakamların çok üzerindeyiz. Aile hekimi sisteminde, bir hekime bağlı birey sayısının düşük olması gerekir. 1500, hatta 1000 ideal; 2000’e kadar belli ölçüde tolere edilebilir. Ama şu an üst sınır 3 bin 500.
Birçok aile hekiminin 3 bin 500 civarında hastası var. Bu koşullarda, bu hasta sayısıyla istenilen hizmetin verilmesi mümkün değil. Bir hemşireli ekiple bu işin üstesinden gelmemiz bekleniyor. Aşılar, gebe-doğum-bebek takipleri, hasta muayeneleri, kronik hastalık takipleri… Üstüne bir de getirilen angaryalarla iyice içinden çıkılmaz bir iş yükü haline geliyor. Zaman zaman insanlar bunalabiliyor."