Eskişehir'de düzenlenen basın açıklamasında Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına konuşan Esra Doğan şu ifadeleri kullandı;
Bugün burada sesimizi birleştirmek, yaşam hakkımıza sahip çıkmak ve asla geri adım atmayacağımızı göstermek için toplandık. Bizler, eşitsizliğe karşı hayatın her alanında mücadele eden kadınlarız. Yaşadığımız her adaletsizlikte, her yok sayılmışlıkta ve her türlü şiddet karşısında bir arada oldukça bu sistemi değiştirebileceğimizi biliyoruz ve bugün; ülkenin meydanlarında, sokaklarında, adliyelerinde yıllardır sürdürdüğümüz kadın mücadelesini daha da büyütüyoruz.
Mücadeledeyiz! Çünkü bu ülkede kadınların yaşamları, özgürlükleri ve kazanılmış hakları hedef alınıyor. Her gün kadınlar öldürülüyor, kadınlar her gün “şüpheli” biçimde ölü bulunuyor.
Bizler biliyoruz ki bu tablo bir tesadüf değil. Bu tablo; toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, sistematik bir yok saymanın ve kadınların kendi hayatları hakkında verecekleri kararlardan korkup kadını aile içine hapsetmeye çalışan zihniyetin sonucudur! Bu nedenle bugün buradan yükselen ses yalnızca bir itiraz değil; aynı zamanda dayanışmanın, adalet arayışının ve özgürlük mücadelemizin kararlılığıdır.
Bu yaşananlar bireysel olayların toplamı değil; eşitsizliğin, adaletsizliğin ve baskıcı politikaların sonucudur. Bu politikaları ve sonuçlarını kabul etmiyoruz! Çünkü adaletin olmadığı yerde yaşam hakkı korunmuyor. Kadınların yaşam hakkı yok sayıldıkça toplumun demokrasi alanı daralıyor. Kadının sesini kısmaya çalışan iktidar, toplumun tüm hak arama mekanizmalarını da baskılıyor. Kadına yönelik şiddet cezasızlıkla artıyor, devlet kadınları korumuyor.
Kadınların yaşam güvencesi olan 6284 sayılı Kanun uygulanmıyor, aksine hedef alınıyor. Bizler biliyoruz ki, kadınları yaşatacak olan 6284’tür! 6284’ü biz yazdık, en etkin şekilde uygulatacak olan da biziz. 6284’ün ihmal edildiği her kadın cinayetinde yetkililerin ensesinde olacağız. En temel hakkımız olan “yaşam hakkımızı” koruyacağız ve 6284’ü mutlaka uygulatacağız!
Biliyor musunuz? Geçtiğimiz 25 Kasım’dan düne kadar 282 kadın cinayeti işlendi. 287 kadının ölümü ise şüpheli. Şüpheli kadın ölümleri ilk kez kadın cinayetlerini geçti. Çünkü soruşturmalar etkin yürütülmüyor. Kadın cinayeti verilerini tuttuğunu iddia eden bakanlık ise şüpheli kadın ölümlerini yok sayıyor! Geçtiğimiz günlerde TBMM Bütçe Komisyonunda konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bu yıl 217 kadın cinayeti işlendiğini ve ölümlerin yüzde 25,2 oranında azaldığını iddia etti. Ancak iddia edilen bu veriler bizim elimizdekilerle uyuşmuyor. Bakan, şüpheli kadın ölümlerinden hiç bahsetmiyor. 6284’ü ve koruma kararlarını uygulamadıkları gibi verileri de yanlış ve eksik tutuyorlar. Bakanın iddia ettiği gibi kadın cinayetlerinde bir azalma söz konusu değil. “Şüpheli ölüm” diyerek yok saydıkları kadınlara rağmen değil! Ölümler şüpheli ancak iktidarın ihmali kesin!
“İntihar”, “kaza”, “kayıp” denilerek dosyalar kapatılıyor. Deliller toplanmadan karar veriliyor, failler korunuyor. Ailelerin adalet arayışı engelleniyor. Bu ölümler tesadüf değil! Soruşturulmayan dosyaların, yok sayılan delillerin ve cezasızlık politikasının sonucu! Her kadın cinayetinin gerçek nedeni ve sorumluları ortaya çıkarılana kadar mücadeleye devam edeceğiz! Kapatılan her dosyanın, karartılan her delilin, “önlenebilirdi” dediğimiz cinayetlerin hesabını sormak için yan yanayız.
Biz bu gidişatı kabul etmiyoruz.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak her gün sokaklarda, adliyelerde, meydanlardayız. Yılmıyoruz, vazgeçmiyoruz!
Kadınların örgütlü mücadelesi ülkenin en güçlü direnişidir. Bu mücadele sayesinde yasalar değişti, kadınlar hayatta kaldı. Şimdi bu mücadeleyi büyütme zamanı! Biliyoruz ki; örgütlü mücadelemizle kadın cinayetlerini ve şüpheli kadın ölümlerini durduracağız!
Bugün burada bir araya gelişimiz, eşit ve özgür yaşamlar kurma irademizin en somut göstergesidir. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününü ve sorumluluklarını iktidara hatırlatmak için buradayız. Çünkü biliyoruz ki; kadınların ölümü şüpheli, iktidarın ihmali kesin.
İktidarın tüm ihmallerine rağmen biz yılmıyoruz! Sokak sokak, meydan meydan, duruşma duruşma mücadelemizi sürdürüyoruz. Gökkuşağının tüm renkleriyle alanlarda olmaya devam ediyoruz. Kadınların ve LGBTİQ+’ların sesini bastırmaya çalışanlara inat sesimizi daha da yükseltiyoruz: Haklarımızı biz kazandık, biz koruyacağız! Çünkü biliyoruz ki; şiddetin karanlığı ancak örgütlü mücadelemizin ışığıyla dağılır.
Bu yüzden sözümüz nettir:
Şüpheli ölümleri açığa çıkaracağız.
Faillerin cezasız kalmasına izin vermeyeceğiz.
Haklarımızı hedef alan her girişimin karşısında duracağız.
Ve tek bir kadını bile yalnız bırakmayacağız.
Mücadelemiz; omuz omuza olmamızdan, dayanışmadan güç alıyor.
Eşitlik için, özgürlük için, yaşam hakkı için…
Bu ülkenin bütün kadınları için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bir kadını bile geride bırakmayacağız ve asla yalnız yürümeyeceğiz!
Biz çoğunluğuz, biz haklıyız, biz kararlıyız! Biz kazanacağız!