Bir avukat olarak yıllardır gördüğüm en temel sorun, bireylerin boşanmayı “duygusal bir hesaplaşma” zannetmesidir. Oysa boşanma, hayatın geri kalanını doğrudan etkileyen, ciddi sonuçları olan bir hukuki işlemdir.
Öncelikle, sürecin soğukkanlılıkla ele alınması gerekir. Kırgınlıklar, öfke ve hayal kırıklığı hukuki kararların yerini alamaz. Unutmayın; öfkeyle verilen her karar, ileride telafisi olmayan hak kayıplarına neden olabilir. Bu nedenle boşanma sürecine giren herkes, önce duygusal reflekslerini bir kenara bırakıp, gerçekçi bir değerlendirme yapmalıdır.
Bir diğer önemli başlık, mali hakların korunmasıdır. Nafaka, tazminat ve mal paylaşımı konuları genellikle sürecin en kritik aşamalarını oluşturur. “Bir an önce bitsin” düşüncesiyle yapılan her fedakârlık, ileride ciddi mağduriyetlere yol açabilir. Bu nedenle, herhangi bir protokol imzalanmadan önce, tüm maddelerin hukuken ne anlama geldiği açıkça anlaşılmalı ve uzman görüşü alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki, boşanma dava sonuçlandıktan sonra geri dönüp birçok noktayı düzeltmek mümkün değildir.
Çocuklu çiftler içinse durum daha da hassastır. Velayet ve kişisel ilişki düzenlemeleri, çocuğun üstün yararı gözetilerek belirlenmelidir. Ebeveynlerin kendi aralarındaki çatışmayı çocuklara yansıtması hem hukuken sorun yaratır hem de psikolojik olarak çocuğu örseler. Bu nedenle, çocuklar üzerinden baskı kurulması ya da manipülasyon yapılması kabul edilebilir davranışlar değildir.
Ayrıca tarafların süreç boyunca belge, delil ve iletişimlerini dikkatle yönetmeleri gerekir. Gereksiz yazışmalar, sosyal medya paylaşımları veya kontrolsüz tepkiler dava sürecini olumsuz etkileyebilir. Her adımın ileride delil niteliği taşıyabileceği unutulmamalıdır.
Son olarak, profesyonel destek almadan bu süreci yönetmek çoğu zaman yanlış kararlara sebep olur. Boşanma, yalnızca bir ayrılık değil; ekonomik, sosyal ve hukuki statünüzü doğrudan etkileyen bir süreçtir. Bu nedenle, hak kaybı yaşamamak için uzman bir hukukçudan destek almak, sürecin en doğru şekilde ilerlemesini sağlar.
Boşanma ciddiyet gerektirir. Bu süreçte atılacak her adım, geleceğinizin yönünü belirler. Bu nedenle akılcı, kontrollü ve bilinçli hareket etmek en doğru yaklaşımdır.