Büro Emekçileri Sendikası Eskişehir Şube Sekreteri Barış Kara şu ifadeleri kullandı;
"Bütçe kanununa göre iktidarın hazırlamış bulunduğu 2026 yılı bütçesiyle, 2027 ve 2028 tahmini bütçe taslakları bugün itibarıyla TBMM’ye sunulmuş bulunmaktadır.
İktidar bütçe taslağı öncesinde, bütçe kanununun kapsayacağı yıllar için, başta biz emekçiler olmak üzere toplumun geniş yoksul kesimlerine, yapacağı bütçe kanunuyla bir iyileştirme yapmayacağını ilan etmiş durumdadır. Keza 8 Eylül’de açıklanan Orta Vadeli Programda: Ücret gelirlerini düşük tutmaya devam edeceğini, İşgücü piyasasında esnek ve kuralsız çalışmanın önünü sonuna kadar açacağını,
Kamusal emekliliğin kırıntılarını ortadan kaldıracak olan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemini devreye sokarak ücret gelirlerinde kesintiye gidileceğini, yandaşlara ve sermaye kesimine vergi teşvikleri, istisnalar yoluyla kaynak aktarılacağını ilan ederken; kamu harcamalarının dengeleme adı altında toplumun dar gelirli kesimlerinden daha fazla vergi alınacağını, özelleştirme adı altında; başta köprü ve yollar olmak üzere kamu kaynaklarını yandaş sermaye gruplarına peşkeş çekmeye devam edeceğini ilan etmiştir.
Açıklanan Orta Vadeli Programda, esas itibarıyla düşük ücret politikasına devam edileceği, kamusal hizmetlerde alt yapı yatırımlarının kısıtlanacağı ve kamu kaynaklarının üretim ekonomisine değil; ranta, faize aktarılacağı beyan edilmiştir.
İktidarın üretim ve istihdam yaratmaktan uzak ekonomik programı yüzünden bir türlü düşürülemeyen ve yüksek seyreden enflasyonun suçlusu olarak biz emekçiler ve ufak tefek yatırım sahibi olan hane halkı suçlu olarak ilan edilmiştir.
Merkez Bankası Başkanı, enflasyon rakamlarının yüksek çıkmasının esas sebebinin hane halkının yastık altı birikimleri olduğunu söyledi.
Merkez Bankası Başkanının bu açıklaması aynı zamanda, yüksek vergilerin ve kamusal hizmetlerin ortadan kaldırılmasına yönelik hazırlıkların yapıldığının işareti olarak okunmalıdır.
İktidarın aparatı haline getirdiği TÜİK dışında yapılan bütün araştırmalarda yoksulluğun derinleştiği ve süreklilik kazandığı ortaya konulmaktadır. Keza Sendikamızın araştırma merkezi BES-AR tarafından Ekim ayı için yapılan açlık ve yoksulluk araştırması sonuçlarına göre: Gıda madde fiyatları üzerinden yapılan hesaplamaya göre dört kişilik bir memur ailesinin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı Ekim 2025 için 37 bin 287 lira, Tek bir (bekâr) çalışanın yaşam maliyeti ise 60 bin 990 lira,
Ailelerin yaşamını yoksunluk sınırı olan yoksulluk sınırı 90 bir 378 liraya, Sağlıklı beslenmenin günlük maliyeti 1.242 liraya ulaşmıştır.
İktidar mensuplarının sarayın arka kapılarında ikna edilen yandaş sendikalar ve hakem heyeti vasıtasıyla Merkez Bankası’nın 14 Ağustos’ta açıkladığı 2026 için %16, 2027 için %9 enflasyon hedefi oranında zama boyun eğen iktidar aparat sendikaları buradan bir kez daha kınıyoruz.
Bugün yaşadığımız asıl yoksulluğun başat sebebinin başta gelir adaletsizliği olmak üzere, yaygın adaletsizliğin ve hukuksuzlukların ülke genelinde devam ettirilmesidir. Bunun için iktidara, açıkladığı ve sürekli revize ettiği bu hayali ekonomik programlardan önce, yoksulluğun üstünden ümmet ve demokratik değerleri güvence altına alacak düzenlemeleri hayata geçirmesi gerektiğini hatırlatmak isteriz."
Yoksulluğun bu kadar geniş tabana yayıldığı bir süreçte, iktidarın bizlere dayattığı bu yoksulluğu iş yerlerimiz eksen alan bir mücadele takvimiyle teşhir etmeye ve bunun için; 2026 yılı bütçesinin tartışılmaya başladığı süreçte bütçeden emekçilere daha fazla kaynak ayrılmasına, Kalıcı kazanımların elde edilmesi için grev hakkı içeren bir sendika yasası düzenlemesinin yapılmasına, Hakem Heyetinin olmadığı ve tarafların eşit temsiliyetini sağlayan yeni bir toplu sözleşme masasının kurulması yönünde mücadele edeceğimizi,
Mülakat haksızlığına son verilmesini, 3600 ek gösterge düzenlemesinin bir an önce yapılmasını ve bütün ek ödemelerin emekli ücretine yansıtılmasını, İşyerlerimize kreş ve bebek bakım odalarının açılmasını, 5510 Sayılı Kanunun yarattığı mağduriyetlerin ortadan kaldırılmasını ve emeklilikte kamusal emekliliğin esas alınmasını talep ediyoruz. Tüm emekçileri işyerlerinden başlayan ortak bir mücadele etrafında birleşmeye ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz."