Emek Partisi Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu şu ifadeleri kullandı;
“İşçilerin yasası onbinlerce imzayla meclise gidiyor. Muhalefet yasa teklifini birlikte verecek.
Emek Partisi olarak Ocak ayında başlatmış olduğumuz sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasına dair kampanyamız kapsamında; ülke genelinde grev ve direnişteki işçilerle, sendika yöneticileri ve uzmanlarıyla, akademisyen ve avukatlar ile bir dizi buluşmalar gerçekleştirdik. İşçi havzalarında sendika ziyaretleri, işçi buluşmaları, toplantılar, kurultaylar, paneller, direniş alanlarında eğitim çalışmaları, işyeri gezileri ve sosyal medya etkinlikleri ile kampanyayı işçilere ulaştırmaya çalıştık. Çeşitli işkollarından organize sanayi bölgelerinde çalışan işçilerle toplantılar, ev ziyaretleri, işçi duraklarında ve semtlerde, işyeri önlerinde işçilerle buluşmalar gerçekleştirdik.
Kampanyayı; Eskişehir'de de insanca yaşam ve çalışma koşulları talep eden metal işçileriyle, toplu iş sözleşmesi süreci yaşayan gıda işçileriyle, TİS görüşmelerinde sefalet dayatılan kamu işçileriyle, şehir merkezi ve semt pazarlarında açtığımız stantlarda öğrenciler, emekliler ve emekçilerle hep beraber tartışarak, imza toplayarak örgütledik. “Barajsız Sendika, Yasaksız Grev, Güvenceli İş” başlığıyla gerçekleştirdiğimiz panelde onlarca işçiyi Birleşik Metal İş Eskişehir Şube Başkanı Recai Büyükbeyhan, Çalışma ve Toplum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Özveri ve Emek Partisi Milletvekili İskender Bayhan ile buluşturduk. 15-16 Haziran işçi eylemliklerinin yıl dönümünde de tüm bu kampanyanın sonucunda işçilerle tartışarak ortaya çıkarılan talepleri mecliste parti milletvekillerimiz girişimleriyle CHP, Dem Parti, TİP ve İYİP’in de mutabakatlarıyla kanun teklifi olarak sunacağız. Bu teklif Türkiye işçi sınıfının taleplerinin kazanılması için bir başlangıç olacak.
Kanun Teklifinde Neler Var?
Kampanya kapsamında sendikalarla yapılan toplantılarda öne çıkan sorunların başında baraj geliyor. 12 Eylül darbesi sonrasında çıkartılan yasalarla getirilen ikili baraj sistemine göre bir işkolunda örgütlenirken yetki alabilmek için Türkiye genelinde o işkolunda çalışan işçilerin tamamının yüzde 1’inin üyeliği gerekiyor. Kanun teklifinin gerekçesinde bunun dünyada örneğinin olmadığı ve sendikal örgütlenmenin önünde büyük bir engel olduğu örnekleriyle anlatılarak bu barajın kaldırılması öneriliyor.
Sendikaların işyerlerinde yetki aldıktan sonra, işverenlerin sendikalılığı engellemek üzere hukuka aykırı ve keyfi şekilde Çalışma Bakanlığı’nın verdiği yetki belgesine itiraz etmesi ve böylece toplu iş sözleşmesi (TİS) yapılmasının engellenmesi de gündemde. Teklif metninde, yetki itirazlarının TİS sürecini durdurmamasının yanında itiraz olması durumunda işçilerin oylama yaptığı referandum yöntemi öneriliyor. Geçmiş yıllarda da uygulanan ve yasalaştırılması için çalışmalar yapılan bu yöntemin işçi iradesinin doğrudan temsilindeki önemi vurgulanıyor.
Yürütmeye verilen grev yasak ve ertelemelerinde de değişiklik öneren metinde; grev yasakları tamamen kaldırılırken grev ertelemesi için de sıkı şartlar getiriliyor. AKP iktidarı 2003-2024 yılları arasında 22 grevin "milli güvenliği bozduğu" gerekçesiyle yasaklandığı ve 200 binden fazla işçinin doğrudan etkilendiğine dikkat çekilen metinde bu konuda karar verme yetkisi Cumhurbaşkanı’ndan alınarak TBMM’ye veriliyor.
İşçilerin özellikle sendika üyesi olmaya başladıktan sonra tazminatsız bir şekilde işten atıldığına vurgu yapılan teklifte; işverenlerin tek taraflı beyanıyla işleyen iş sözleşmesinin feshi uygulamalarına son verecek katı kurallar getirilerek iş güvencesinin etkin uygulanmasını sağlayacak bir dizi madde teklif ediliyor. Mevcut yasada var olan sendika temsilcilerinden farklı olarak iş güvencesinin yanında çalışma koşullarını da denetlemeye yetkili olan ve işçiler tarafından seçimle belirlenen “işçi temsilciliği” ve “işçi temsilcileri kurulu” öneriliyor. Son dönemde sayısı artan iflas, konkordato gibi süreçlerde işçilerin haklarını alamadan işlerinden edilmelerine de değinilen kanun teklifinde, işçilik alacaklarında devletin garantör olması da düzenleniyor.
Bizler de Eskişehirli işçi ve emekçileri, insanca çalışmak ve yaşamak için, sendikal hak ve özgürlüklerine sahip çıkmaya, talepleri etrafında işyerlerinde örgütlenmeye ve mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Emek Partisi olarak işçi sınıfının mücadelesinin büyümesi için çalışmalarımızı sürdürdüğümüzü belirtiyor ve parti saflarımızda örgütlenmeye çağırıyoruz.”