Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen soruşturmalarda görev alan iki savcıyı Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayet etti. Parti tarafından yapılan açıklamada, 30 Ekim 2024’ten itibaren yürütülen soruşturmalarda sistematik hak ihlallerinin yaşandığı vurgulandı.
CHP’nin HSK’ya sunduğu dilekçede, yalnızca bireysel özgürlüklerin değil, demokratik hukuk devletinin temel ilkelerinin de ağır biçimde zedelendiği belirtildi. Dikkat çeken unsurlardan biri de, soruşturmayı yürüten bir savcının makam odasında bulunan beyaz Toros maketiyle verdiği poz oldu. Bu fotoğrafın sosyal medyada paylaşılması, dilekçede “provokatif ve kötü niyetli” olarak tanımlandı.
Parti açıklamasında, beyaz Toros’un Türkiye yakın tarihinde gözaltında kayıpların ve işkencenin sembolü haline geldiği hatırlatılarak, böyle bir objenin bir savcı tarafından paylaşılmasının, yargının tarafsızlığına ve hukuk devleti anlayışına gölge düşürdüğü ifade edildi.
Dilekçede, savcıların anayasa ve yasaları ihlal ettiği, masumiyet karinesi ile adil yargılama hakkını göz ardı ettiği vurgulandı. Muhalif siyasetçilere ve seçilmiş belediye başkanlarına yönelik yargı eliyle sürdürülen baskının, bireysel mağduriyetleri aşarak halkın siyasi iradesine müdahale anlamı taşıdığı belirtildi. Savcılığın basın açıklamaları ve medya üzerinden yaptığı paylaşımların da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı biçimde masumiyet ilkesini zedelediği savunuldu.
CHP ayrıca, savunma hakkının da sistematik şekilde sınırlandırıldığını dile getirdi. Avukatların dosyalara erişiminin engellendiği, müdafii görevlerini yapmalarının kısıtlandığı, bu uygulamaların ise yargının bağımsızlığına doğrudan zarar verdiği ifade edildi. Anayasa’nın 2. maddesi hatırlatılarak, kamu gücü kullanan yetkililerin de hukuk devleti kurallarına uymakla yükümlü olduğu kaydedildi.
Şikayet dilekçesinde, savcıların “görevi kötüye kullanma, soruşturmanın gizliliğini ihlal, hakaret, iftira ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” gibi suçlardan soruşturulması talep edildi. Ayrıca Avrupa Yargı Etiği İlkeleri ile Türk Yargı Etiği Bildirgesi’ne aykırı davranışların da değerlendirmeye alınması istendi.
CHP Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, yapılan başvuruya ilişkin, “Ortada bir hukuk süreci değil, doğrudan siyasetin merkezinden yönlendirilen organize bir yargı operasyonu var. Savcılık makamı, anayasal sınırlarını aşarak yürütmenin siyasi ajandasına göre pozisyon almakta, muhalefeti sindirmeye, belediye başkanlarımızı ve partili hukukçularımızı cezalandırmaya odaklı hareket etmektedir. Bu hukuk devletinin çökmesi anlamına gelir” dedi.
HSK’yı göreve çağıran Çiftci, “Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun bu hukuk dışı uygulamalara karşı derhal ve bağımsız biçimde harekete geçmesi bir tercih değil, anayasal yükümlülüktür. Aksi takdirde, yargının meşruiyeti tümüyle ortadan kalkacak, toplumsal barış ve hukuka güven geri dönülmez biçimde zarar görecektir” dedi.