Eskişehir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen şu ifadeleri kullandı;
"Vergi kanunlarında birtakım değişikliklere gidilecek olması esnaf ve sanatkârlarımızı tedirgin etmektedir. Dolayısıyla esnaf ve sanatkârlarımızın birikmiş sorunları; kira stopajının esnaf ve sanatkârdan alınması gibi, yine basit usulden gerçek usule geçerek esnaf ve sanatkârlarımızın vergi yükünün ağırlaştırılması gibi sorunlarımız gündeme gelmiştir.
Biz, vergi düzenlemesinde her zaman haktan ve adaletten yanayız. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmasını buradan biz de talep ediyoruz. Ancak, Ankara'dan çıkarılan kanunla Hakkari'yi, Şırnak'ı, Eskişehir'i, İstanbul'u, Ankara'yı, İzmir'i aynı kefeye koyarak aynı şekilde vergi alınmasının adaletsiz olduğunu düşünüyorum.
Vergide mutlaka verginin alınabilmesi ve çıkarılan kanunun hayata geçirilebilmesi yerel yönetimlere bırakılmalıdır. Yerelden vergilendirme sisteminin daha adaletli olacağını savunuyoruz. Çünkü İstanbul'da ticaret yapan bir kişinin, Hakkari'de ticaret yapan kişiyle aynı şekilde değerlendirilmesi ve aynı vergi kanununa tabi olması doğru bir yaklaşım değildir.
Bu nedenle, yapılacaksa vergi düzenlemesinde düzenlemenin daha adil, daha adaletli olmasını ve yerel yönetimlere de yetki verilmesini istiyoruz. Yani sivil toplum kuruluşlarına, esnaf teşkilatlarına, vergi dairesi başkanlıklarına, defterdarlıklara yerelde ve genel olarak da yine valiliğimizin, kaymakamlıklarımızın da oluşturulacağı kurullarda yerelden vergilendirme sisteminin daha adaletli olduğunu söylemek istiyoruz.
Bunun dışında yine son zamanlarda uygulanan e-haciz uygulamasının esnaf ve sanatkârlarımızı zora soktuğunu her defasında söylemek istiyoruz. Vergi dairesine olan bir miktar borcumuzun bütün mal ve nakit banka hesaplarımıza haciz konulması, esnaf ve sanatkârımızı zorda bırakmaktadır. Acilen 2026 yılında yeniden bir yapılandırma bekliyoruz. Esnaf ve sanatkârımız biriken borçlarını, kamuya olan biriken borçlarını ödemek istiyor ancak zamana ihtiyacı var. Birikmiş borçlarımızın çok yüksek miktarda faizle çoğalması da borçların ödenemeyecek duruma gelmesine sebep olmuştur. %4,5-5 faizle hesaplanan gecikme faizlerimiz gerçekten asıl borcumuzun da yukarısına çıkmıştır. Dolayısıyla bunların tekrar gözden geçirilip yapılandırma yapılması ve esnaf ve sanatkârımızın önü açılmalıdır.
Esnaf ve sanatkârımız serbest piyasada rekabet ortamını ayarlayan ve bu konuda halkımızın her zaman yanında olan teşkilatlardır. Halkımızın acı gününde, tatlı gününde, paralı-parasız her zaman yanında olan esnaf ve sanatkârımızın rekabet gücü iyice azalmıştır. Rekabet gücünü artırabilmek için esnaf ve sanatkârlarımıza daha büyük destekler verilmelidir.
Yine bir konuyla ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Yanımızda çalışan, 7200 günde emekli olan işçimizin yanında 9000 günü doldurup da emekli olamayan esnaf ve sanatkârımızın sorunu gün geçtikçe esnaf ve sanatkârlarımız tarafından dile getirilmekte ve bu haksızlığın ortadan kaldırılması yönünde çalışmalar yapılması talepleri olmuştur. Bu, gerçekten çok dengesiz bir durum olduğu gibi esnaf ve sanatkârımızı da zora sokmaktadır. Biz de yanımızda çalışanlar gibi 7200 günde emekli olmak istiyoruz. Dolayısıyla esnaf ve sanatkârımız emeklilik gününü tamamlamış, hala yaşı beklerken yüksek primlerle karşı karşıya gelmektedir.
Biz, bu konuda düzenleme yapılmasını ve düzenlemeyle gerçekten prim gününü doldurmuş esnaf ve sanatkârımızın, 7200 günü doldurmuş esnaf ve sanatkârımızın primlerinin durdurulmasını ve prim ödemeden bekleyecekse yaşını beklemesini istiyoruz. Gerçekten hem gününü doldurmuş hem de yaşı bekleyen esnaf ve sanatkârımızdan prim alınması haksızlıktır. Bu konuyla ilgili de sadece gününü doldurmuş, emekliliği hak etmiş esnaf ve sanatkârımız sağlık primlerini ödeyerek primlerinin dondurulmasını ve dolayısıyla sağlık primi ödeyerek de sağlık hizmetlerini almalarını talep ediyoruz."