Eğitim Bir Sen Eskişehir Üniversiteler (2 Nolu) Şube Başkanı Ertuğrul Baki şu ifadeleri kullandı;
“Üniversitelerimizde maaş promosyon ihaleleri süreci devam ederken, bankaların yaklaşımı ve verilen teklifler kamuoyunun dikkatini çekmektedir. Anadolu Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen ilk ihalede QNB Finansbank, 111.500 TL ile en yüksek teklifi vererek ihaleyi almıştır. Anadolu Üniversitesi bu sonucu “rekor” olarak duyurmuştur ve bu açıklama da haksız değildir; zira rekor, daha yükseği alınana kadar ulaşılan en yüksek değerdir.
Dolayısıyla o gün itibarıyla bu rakam gerçekten bir rekor niteliği taşımıştır. Ancak rakamın azlığı çokluğu ayrı bir tartışma konusudur; öncekine göre yüksek olsa da, üç yıl sonra artan enflasyonla birlikte değerlendirildiğinde gerçek anlamda değerinde bir teklif olmadığı açıktır.
İhale esnasında üniversite yönetimi de TEFE, TÜFE oranları üzerinden hesaplama yaparak bankalara canlı yayında bunu zaten belirtmiştir. Nitekim kısa süre sonra Harran Üniversitesi’nin 112.000 TL teklifiyle bu rekor aşılmış ve yeni bir seviye kaydedilmiştir.
Ancak genel tabloya bakıldığında bankaların geçmiş yıllardaki kadar istekli olmadıkları görülmektedir. Bazı bankalar, sanki sadece “orada bulunmak” için ihaleye katılmış, 50 bin TL civarında tekliflerle yetinmiş; kimileri 80 bin TL seviyelerinde kalmış ve daha sonra ihaleden çekilmiştir. Yalnızca birkaç banka 100 bin TL’nin üzerine çıkma iradesi göstermiştir.
Enflasyonun ve hayat pahalılığının çalışanlar üzerindeki yükü bu kadar ağırken, üç yıl önce verilen rakamların güncellenmeden aynı seviyelerde teklif edilmesi, çalışanların moralini bozmakta ve verdikleri emeğin değersizleştirildiği hissini doğurmaktadır.
Bu noktada gözler önümüzdeki süreçte yapılacak olan Eskişehir Teknik Üniversitesi ve Osmangazi Üniversitesi ihalelerine çevrilmiştir. Her iki üniversitede görev yapan çalışanlarımız, bankalardan ve komisyonlardan adil, şeffaf ve çalışan onurunu gözeten sonuçlar beklemektedir. Bu beklenti, yalnızca rakamsal bir kazanım değil, aynı zamanda emeğe duyulan saygının da göstergesi olacaktır.
Bizler, çalışanların onurunu bugüne kadar nasıl önemsediysek, bugün de aynı hassasiyetle yaklaşmaya devam edeceğiz. Enflasyon ve hayat pahalılığı dikkate alınmadan sunulan tekliflerin arkasında duran anlayışı kabul etmeyeceğiz. Bankaların yaklaşımına göre tavrımızı belirleyecek, çalışanlarımızın onurunu korumak için gerekirse en sert tepkiyi bankalara karşı ortaya koyacağız.
Unutulmasın ki ülkemizin ekonomik olarak düze çıkacağı günler yakındır. O gün geldiğinde bankalar yeniden eski politikalarına dönmek zorunda kalacak; kredi, konut, kart ürünleri için kapı kapı dolaşıp müşteriyi ikna etmeye çalışacaklardır. Biz bugünleri unutmadık. Bugün promosyon sürecinde gösterecekleri yaklaşımı da hafızamızda tutacak ve üyelerimize isim isim hatırlatacağız.
İş Bankası, TEB, Ziraat Bankası, Vakıfbank, Halkbank, Akbank, Yapı Kredi, Garanti Bankası ve diğer tüm bankalara çağrımız şudur: Üniversite çalışanlarını yalnızca rakamlarla değil, müşteri sadakatiyle kazanabilirsiniz. Promosyon teklifleriyle birlikte, uygun kredi koşulları, avantajlı kart kampanyaları ve işlem ücretlerinden muafiyet gibi ek adımlarla çalışanların yanında durmalısınız.
Çalışan memnuniyetini ve sadakatini güçlendirecek adımlar atıldığında, bizler de Türkiye’nin en büyük sendikası olarak bunu destekleyeceğiz. Aksi durumda ise “boykot kartımızı” kullanmaktan çekinmeyeceğimizi de kimse unutmamalıdır.
Sürecin gereksiz yere uzatılmaması için, ihalenin makul bir rakamla, açılış rakamıyla başlatılması gerekmektedir. İlk turda 5.000 TL ile artırım yapılması sonrasında komisyon kararıyla gerekirse artırım rakamının düşürülmesi düşünülebilir.
Yetkili sendika temsilcilerimizin de masada gerekli eleştirilerini açıkça yapmaları, onur kırıcı bir rakamla karşılaşıldığında tutanaklara şerh düşmeleri önemlidir. Anadolu Üniversitesi örneğinde olduğu gibi hem eleştirip hem de imza atma çelişkisine düşülmemelidir.
Bizler, üniversite çalışanlarının her platformda hak ettiği değeri görmeleri için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
