ES TV’de konuşan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce şu ifadeleri kullandı;
"İlk 1 yılın çok hızlı geçtiğini söyleyebilirim. Umarım önümüzdeki 4 yıl da bu kadar hızlı geçmez. Gerçekten çok hızlı geçti. Ülkemiz kolay bir ülke değil. Gündem çok hızlı değişiyor. Ama gündem nasıl olursa olsun, nasıl değişirse değişsin, bizim önümüzde bir yol haritası var. Belediyelerin yetkileri artık gerçekten çok geniş. Özellikle büyükşehir belediyelerinin görev ve yetkileri oldukça fazla. Biliyorsunuz, Türkiye’de 30 büyükşehir belediyesi var. Biz de bunlardan biriyiz. Nüfus oranı açısından baktığımızda, Eskişehir farklılıkları olan bir şehir. Nüfusun yüzde 90’dan fazlası merkezde yaşıyor. Bu nedenle şehrimizin ihtiyaçları çok farklı. Belki diğer büyükşehirlerle birebir kıyaslanamaz. Bugün Aydın’a, Muğla’ya bakın merkezdeki nüfusları çok azdır. Hatta bazı ilçeleri merkezden daha kalabalıktır. Bu yüzden Eskişehir projelerini hazırlarken tüm dengeleri göz önünde bulundurduk. Diğer illere çok benzemiyor; bu nedenle başka şehirlerden kopya çekme veya örnek alma şansı da pek yok.
Eskişehir’de 25 yıldır çok başarılı şekilde uygulanan, örnek bir belediyecilik anlayışı var. Ne mutlu ki ben de bürokrat olarak bu sürecin bir parçası oldum. Bu yüzden seçim döneminde projeleri hazırlarken biraz daha avantajlıydım. Bu projelerin arkasında da duruyorum. Elbette bazı projeler ihtiyaçlara göre değişebilir, başka bir şekle dönüşebilir. Ama projelerimizin yüzde 90’ından fazlası hayata geçebilecek nitelikte. Günün şartlarına ve belediye bütçesine uygun projeler.
Sadece kuşak yollar projelerimiz bütçeyi zorlayacak türden. Zaten bu yolları önermemizin nedeni de çevre yolunun olmamasından kaynaklanıyor. Normal şartlarda bu büyüklükte bir çevre yolu yapmak belediyelerin görevi değil. Bu işler karayollarına veya ilin yapısına göre il özel idaresine, il belediyesine ya da büyükşehir belediyelerine verilebiliyor. Üstelik bu tür projeler ciddi bütçe, kamulaştırma ve hazırlık süreçleri gerektiriyor. Ancak diğer tüm projelerimiz belediye bütçesiyle yapılabilecek ve uygulanabilecek projeler. Yeter ki dışsal bir engelle karşılaşmayalım.
Geçtiğimiz günlerde bir anket yayımlandı. Bir yıl içinde yapılabilecek projelerin neredeyse tamamını hayata geçirdik. Bazılarını hızla tamamladık, bazılarının ise başlangıcını yaptık. Kimi projeleri bütçemize göre yıllara yaymıştık. Zaten bunu daha önceki açıklamalarımda da belirtmiştim. 2026’da neye başlayacağımızı, 2027’de hangi projelere öncelik vereceğimizi belirledik. 2026 bizim için özel bir yıl. “26” rakamı bizim için anlam taşıdığı için bazı projeleri özellikle o yıla bıraktık. Bence başarılı geçen bir yıl oldu. Kendi açımdan da öyle. Ben kendine acımasız bakabilen biriyim. Bu açıdan da değerlendirme yapıyorum.
Belediye bürokrasisini tanıyor olmak da benim için bir şans. Kim ne yapabilir, kiminle ne kadar ilerleyebilirim, nerede destek almam gerekir, hepsini biliyorum. Bu da benim için bir avantaj. Çünkü yeni seçilen belediye başkanlarının en büyük zorluklarından biri bürokrasiyi tanımak, kadroları oluşturmak ve kapasiteyi anlamaktır. Gerekirse değişiklikler yapmaktır. Ancak biliyorsunuz, özellikle üst düzey yöneticilerde değişiklik yapmak devlet memuriyeti nedeniyle pek kolay olmuyor. Alt kademelerde bu daha mümkün ama yönetici kadrolarda zorlayıcı olabiliyor. Bu nedenle hem benim için hem de şehir için bu durum bir avantaj oluşturuyor.
Elde ettiğimiz imkânlarla birlikte güzel bir yıl geçirdik. Elbette ekonomik açıdan zor bir dönemden geçiyoruz, bunu hepimiz biliyoruz. Türkiye çok zor bir süreçten geçiyor, dünya da öyle. Tüm bu gelişmelere ayak uydurmak zorundayız. Çünkü belediyeler sabit yapılar değil. 24 saat yaşayan ve şehrin tüm sakinlerini ilgilendiren hizmetler sunuyor. Bu yüzden “şunu yapmayalım”, “şu kadarıyla yetinelim” deme lüksümüz yok. Rutin işler zaten devam ediyor ve bu işler bütçemizin büyük kısmını etkiliyor. Her zaman söylediğim bir şeyi yinelemek isterim. Sadece toplu taşımaya her ay 100 milyondan fazla sübvansiyon sağlıyoruz."