Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu adına konuşan Filiz Fatma Özkoç şu ifadeleri kullandı;
"Bugün burada bir kez daha Eskişehir Doğa ve Yaşam platformu olarak Eskişehir’in doğasını, yaşam alanlarını tehdit eden vahşi madencilik projelerinin , şu an hangi aşamada olduklarını ve hukuki şüreçlerini sizlerle paylaşmak için toplanmış bulunmaktayız.
Çanakkale’den, Kaymaz mahallesine her gün 149 kamyon ile 2.700.000 cevherin taşınacağı, Çanakkale ili, merkez ilçesi, Serçiler ve Terziler mevkiinde Koza Altın İşletmeleri A Ş. tarafından yapılması planlanan Altın - Gümüş Madeni Açık ocak işletmesi için Çevre Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 17.09.2025 tarihinde verilen "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu" kararı verildi. Verilen kararın iptali davasını Çanakkale 1.İdare mahkemesinde platformumuz bileşenlerinden Eskişehir Ekoloji Derneği ile birlikte Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Kaymazlı vatandaşlarımız ve Kaymazyayla köyü muhtarı projenin iptali için dava açmış bulunmaktadır. Açılan davalara Sivrihisar Belediyesi, meslek örgütleri ve birçok vatandaşımızın da müdahil olacağını belirtmek isteriz. Açılan bu davalar yalnızca bir çevrenin korunması davası olmayıp, aynı zamanda adaletin, yaşamın ve geleceğin mücadelesidir. Aynı zamanda Çanakkalede Büyükşehir Belediyesi, meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve birçok yurttaş da Çanakkale’den dava açmış bulunmaktadır.
Projeye ilişkin hukuki mücadeleyi başlatmadan önce, Doğa ve yaşam platformu olarak bölgeye pek çok ziyaretlerde bulunduk... Kaymaz halkının, köylerinde yaklaşık 20 yıldır Koza Altın - Gümüş maden ocağı için verdikleri mücadelenin hem hukuki anlamda hem de fiili mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu belirtiyoruz. Kaymaz köylüleri , madenin yarattığı yıkımla yaşam hakkı mücadelesi veriyor. Kronik hastalıklar ve kanserle boğuşan kaymaz halkı halk sağlığı problemlerini uzun yıllardır derinden yaşıyor. Kaymaz’da maden şirketi bölgedeki bütün su kaynaklarını maden için kullanıyor. Halk içme suyu ve tarımsal sulamada kullanılması için tankerlerle köylerini su getirmek zorunda. Tarım ve hayvancılığın bölgede oldukça gerilemesiyle köylü geçim sıkıntısı bir yana verdiği göç ile geleceğinden endişeli. Platformumuz kaymaz halkının ekolojik yıkımı dışında sağlık, sosyal ve ekonomik problemlerini de gündeme getirmeye devam edecektir.
Eskişehir Kaymaz Altın Madeni’ne cevher taşınması üzerine planlanan projelerden Sarıcakaya Altın Madeni projesinde de mahalli mahkemenin iptal kararı vermesi üzerine Danıştay’a taşınan karar Danıştay tarafından üzülerek aleyhimize bozulduğunu açıklıyoruz. Projenin kümülatif bir değerlendirmeye tabi tutulmadığı, bölgede birçok maden projesi olduğu ve su kaynaklarımızın tehdit altında olduğunu daha önceki açıklamalarımızda da belirtmiştik. Yakın zamanda Sarıcakaya Altın Madeni üzerine mahkemenin karar verebilmesi için bilirkişi keşfi yapılacaktır. Bilirkişi keşfine Platformumuz da katılıp itirazlarımızı yineleyeceğimizi belirtiyoruz.
Son dönemler de sıklıkla kamuoyunda tartışılan Beylikova’da bulunan Bakanlık tarafından 694 milyon ton rezerv olduğu açıklanan Nadir Toprak Elementleri (NTE)’nin kimin çıkartacağı üzerine bir tartışma yapılmakta. Torba yasayla topyekün madencilik mevzuatımızın değişmesiyle Çed süreçlerinin askıya alınması tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu daha önceki açıklamalarımızda belirtmiştik. Gelinen noktada endişelerimizin gerçek olduğunu görüyoruz. Daha verilerin halkla paylaşılmadan, her hangi bir Çed süreci işletilmeden NTE’nin çıkartılacağı yetkililer tarafından açıklanmakta. Doğa ve Yaşam Platformu olarak yapılması planlanan projeye dönük Eskişehir halkını en doğru bilgilerle gelişmeleri aktaracağımızı bildiriyoruz. Eskişehir’i ilgilendiren her projeye dönük çevreyi ve ekolojik dengeyi gözeten bir yerden yaklaşacağımızı belirtiyoruz. Projeye dönük sadece milli çıkar ve ulusal kalkınma yaklaşımıyla değil bu projenin ekolojik maliyetini de tartışmaya açmak istiyoruz. Ortada çevresel etki değerlendirmesi, sağlık etki değerlendirmesi, radyoaktif atık depolama yönetimleri, kullanılacak su, ayrıştırmada kullanılacak ağır asitler ve siyanür gibi etmenler hesaba katılmadan bir değerlendirme yapılamaz. 694 milyon ton cevherin yanında ne kadar pasa çıkartılacak ve depolama yöntemi ne olacak. Günde kaç patlatma yapılıp ne kadar büyük bir saha da işletme faaliyeti yapılacak gibi bilgiler birlikte değerlendirilmeden tartışılmasının ekolojik bir dengenin korunmasından uzak olduğunu belirtmek isteriz.
Beylikova bulunan Eti Madenin pilot tesisin verileri halkla paylaşılmalı ve planlanan projeye halkın katılımı sağlanmalı. Bütün etki değerlendirilmelerinde Platformumuzun ve bileşeni kurumların uzman görüşlerine başvurulmalıdır. Platformumuzun ayrıca Bakanlığa konuya dair detaylı resmi bir soru işaretlerimizi dile getireceğimiz bir başvuruda bulunacağımızı da belirtiyoruz. Eskişehir’in havasının, suyunun, toprağının kıymetini bilen Doğa ve Yaşam Platformu olarak doğamızın vahşi bir şekilde katledilmesinin her zaman karşısında olacağım."