Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu adına koşan Osman Uğur Özveren şu ifadeleri kullandı;
"Bugün üzüntüyle ve öfkeyle daha önce çokça kez basın açıklaması yaptığımız hukuka aykırı avlanmalarla ilgili yeniden suç duyurusunda bulunmak üzere Adalet Sarayı önündeyiz. Doğal yaşam alanında yaşamakta olan, bölge ekolojik sisteminin bir parçası ve nesli hızlı olarak tükenmekte olan türler arasında yer alan, aynı zamanda koruma altında bulunan kızıl geyiklerin ve anadolu yaban koyunlarının yaşamlarına parasal bir rant düzeni içerisinde son verilmesi işlemi kamu düzenine açıkça aykırı olduğunu belirtmiştik. Uyarılarımızı dikkate almayan Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlükleri tarafından 22 ilde av turizmi adı altında ihaleyle 7 dağ keçisi, 130 yaban keçisi, 30 kızıl geyik ve 2 yaban koyununun satışa çıkarılarak 22 Ağustos 2025 tarihinde ihalesi gerçekleştirildi.
Tüm uyarılarımız, itirazlarımız ve açıklandığı gibi hukuki gerekçelerimiz kurum tarafından dikkate alınmaması üzerine platformumuz bileşenlerinden Eskişehir Ekoloji Derneği hukuka açıkça aykırı idari işlemin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemli Afyonkarahisar İdare Mahkemesi’nde dava açmıştır. Yapılan yargılamada 3 Eylül 2025 tarihinde davanın canlıların yaşamlarına son verilmesine ilişkin olması ve idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğurabileceği gerekçesiyle yapılan av ihalesinin yürütmesi oy birliğiyle durdurulmuştur.
Fakat mevcut yürütmeyi durdurma kararına rağmen Alpu Ağaçhisar’da yapılmış bir avdan, öldürülmüş bir kızıl geyik önünde kamu görevlileriyle adeta marifetmiş gibi cesedi önünde poz verdiğinin tarafımızca tespit edilmesi üzerine, Afyonkarahisar İdare Mahkemesi’nin 2025/1078 E Sayılı dosyada verdiği yürütmeyi durdurma kararı varken, yürütmesi durdurulan bu ihalenin icrasına nasıl izin verilebilir, diyerek Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürlüğü önünde konuya ilişkin suç duyurusunda bulunduğumuzu, sorumluların cezalandırılması talebiyle bir basın açıklaması platformumuz tarafından gerçekleştirilmişti.
Şimdide bütün bu yaşananların üstüne ek olarak avlanmanın suç duyurularımız sonrasında da halen devam ettiğine sosyal medya paylaşımlarıyla şahit oluyoruz. İdare Mahkemesi tarafından av ihalesinin iptaline yönelik verilen yürütmeyi durdurma kararına rağmen ilgili sahalarda avcılığın fiilen devam ettiği ve çok sayıda hayvanın vurularak öldürüldüğünü sosyal medya paylaşımlarıyla görüyoruz. Konuya ilişkin yaptığımız suç duyurularında ise her hangi bir gelişme bulunmamakta.
Daha önce kurum önünde yaptığımız açıklama sonrası ne bir istifa ne de bir idari soruşturma başlatılmıştır. Hatta hukuka aykırı işlem tesis eden kurum tarafından hiçbir açıklama dahi yapılmamıştır. Adeta yaparız olur anlayışı bir kamu kurumunun çalışma işleyişi haline gelmiştir. Fakat biz bu çürümüşlüğe sessiz kalamayacağız. Bu avlanmanın fiili olarak devam etmesi üzerine bir kez daha, avlanmayı gerçekleştirenler ve buna göz yuman kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.
Yürütmeyi durdurma kararları, idarenin işlemini durduran ve uygulanmasını derhal engelleyen, bağlayıcılığı tartışmasız yargı kararlarıdır. Bu nedenle hiçbir kurum ya da kişi, “bilgi eksikliği” veya “uygulama gecikmesi” gibi gerekçelerle bu kararları görmezden gelemez. Aksi yöndeki her uygulama, hukuk devleti ilkesinin da ağır bir ihlal niteliğindedir.
Doğa ve Yaşam Platformu olarak Adliye önünden sesleniyoruz. Bu hukuka aykırı işlemi gerçekleştiren kamu görevlileri adalet önünde hesap verene kadar konunun takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.
Yaban hayatı ekonomik bir değere indirgenmiş kaynak değildir. Bu kapsamda yapılan ihale , zengin bir tabakaya zevki için avlanma/öldürme hakkı verilmesi işlemidir. Bu biçimdeki ihalelerin iptal edilmesi ve “av turizmi” masalıyla örtülmeye çalışılan hayvanlara yönelik saldırıların tamamen durdurulması gerekmektedir.
Hukuka açık bir şekilde aykırı olan avlanmalar sebebiyle, yaban hayatının telafisi imkansız zararları kamunun sorumluluğundadır. Bu zararların tespit edilmemesi bile kamusal sorumluluğun ağır bir şekilde ihlalidir.
Hayvanları Koruma Yasası hükümlerine ve Uluslararası taraf olduğumuz sözleşmelere aykırı olan ihalenin icrası derhal durdurulmalı ve sorumlular adalet önünde hesap vermelidir.
Doğa ve Yaşam dostları olarak yaban hayatını yaşatmak için, ekosistemi tahrip eden doğanın talanına dur demek için mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz."