Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru şu ifadeleri kullandı;

“Fay hattı konusun Eskişehir'de uzun yıllardır konuşulan bir mesele. Herkesin kafasından bir senaryosu var çıkıyor. Biz de Eskişehir’deki bu süreci, konuya son derece hakim olan, alanında uzman Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanımız Celal Erayık ve Volkan Karabacak hocamızla birlikte ele alacağız.

Bugün her iki hocamız da kendi bakış açılarıyla konuyu ortaya koyacak. Gazeteci arkadaşlara özellikle hafta içinde bu etkinlikle ilgili bilgi verdim.

Bundan 69 yıl önce Eskişehir’de bir deprem oldu. Sonrasında biliyorsunuz, Eskişehir 1999 Marmara ve Düzce depremlerinde ciddi şekilde sarsıldı. O süreçte, yanlış hatırlamıyorsam Tarhan Apartmanı'nda tamamen teknik bir hata vardı. Altta bir galeri yapılması planlanmıştı ve kolonlar kesilmişti. Hep şöyle düşünmüşümdür: Büyük bir tır ya da kamyon geçseydi bile orası belki yıkılacaktı. Çünkü ilk yıkılan yerlerden biri oldu. Sonrasında boşaltılmıştı.

O gün ben de tesadüfen Sakarya Gazetesi’ndeydim. Yıkım gerçekleştiğinde gazetemiz de yıkılan iki apartmanın hemen üstündeydi. Süreci hem kişisel olarak hem de mesleki açıdan çok yakından takip ettim. Eskişehirli olarak da yaşadık o günleri. Ve hep aklımızdan şu soru geçti: "Eskişehir’de deprem olursa ne olur?"

Bu konuda AFET Çalışma Grubumuzla birlikte birçok arkadaşımızla değerlendirmeler yaptık. Akut temsilcilerimiz, diğer kurum temsilcileri… Hepsiyle sürekli bu konular üzerinde duruyoruz. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanımız da sık sık açıklamalar yapıyor. Şair Fuzuli, Cengiz Topel ve Yunus Emre caddeleri ile ilgili. Porsuk Çayı çevresinin zemininin gevşek olduğu sürekli ifade ediliyor.

Fay hatlarının geçtiği bölgeler çok önemli. Ama hâlâ birçok soru işareti var. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın elinde bir fay hattı haritası var. Büyükşehir Belediyesi’nin de kendi yaptığı bir fay hattı çalışması bulunuyor. Tüm bu çalışmalar, yıllardır sivil toplum kuruluşlarının ve yerel yöneticilerin dikkatini çeken konular.

Çünkü şehir planlamasında en temel kıstaslardan biri, fay hatlarının nereden geçtiğidir. Ama maalesef Türkiye’de hâlâ bu konuda yeterince ders alınmış değil. Elbette fay hattı öldürmüyor; binalar öldürüyor. Japonya’da dünyanın en şiddetli depremleri yaşanıyor ama fay hattının üstüne sağlam yapılar inşa edildiği için insanlar sağ kurtulabiliyor. Türkiye’de ise fay hattı olmayan yerlerde bile yıkımlar oluyor. Demek ki kent planlamasında fay hatları kadar yapı kalitesi de hayati önemde.”