Avrupa Birliği’nin finanse ettiği ve Türkiye Belediyeler Birliği ile Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı’nın lider kurum olduğu, UNDP tarafından yürütülen Sivil Katılım Projesi kapsamında hayata geçirilecek İklim Eylem Merkezi’nin açılışı gerçekleştirildi.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve TEMA Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilen * İklim Eylem Merkezi , Eskişehirlilerin iklim politikalarına aktif katılımını teşvik edecek yenilikçi bir buluşma alanı olarak kapılarını açtı.

Açılış töreninde konuşan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Dr. Aytaç Ünverdi şu ifadeleri kullandı;

"TEMA ile ortak yürütmekte olduğumuz “İklim Değişikliğine Karşı Dirençli Eskişehir” projemiz kapsamında açmış olduğumuz bu İklim Eylem Ofisi’nde ya da merkezinde, halkın katılımıyla iklimle ilgili her türlü dileklerinizi, tavsiyelerinizi, bilgilerinizi ya da danışmak istediğiniz her türlü bilgiyi belediyeye ve TEMA'ya iletebilir, bu merkezde danışabilirsiniz.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak yıllardır zaten iklime duyarlı, sürdürülebilir projeleri yapma hevesiyle bu projelere öncülük ederek eylemlerde bulunuyoruz.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak bu projemiz de iklime duyarlı, sürdürülebilir projeleri hayata geçirmekte bize bir adım daha öne gitme imkanı vermiş oluyor.

Sivil toplum örgütlerinin ve vatandaşlarımızın bize destek olması, bize katılması ve fikirlerini sunması, Büyükşehir Belediyesi olarak bizi daha da güçlü hale getirecektir. Her zaman yanımızda olduğunuzu bilmek, hissetmek ve sizlerle beraber olmak bizi daha da güçlendirecektir."

Daha sonra söz alan TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Tunca Elli şu ifadeleri kullandı;

“İklim Değişikliğine Karşı Güçlü Eskişehir Projesi” bu yılın ocak ayında başlayan bir proje. Avrupa Birliği tarafından destekleniyor ve yürütücülüğünü Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı üstleniyor. Bugün size bu projenin hikayesinden biraz bahsetmek istiyorum. İklim krizi artık uzak bir yerin meselesi değil. Her geçen gün artan etkilerini gündelik hayatımızda yaşıyoruz. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte “Eskişehir’e özgü ne yapabiliriz?” sorusuna yanıt aradığımız bir dizi toplantı yaptık. Çünkü Eskişehir, bulunduğu konum ve sahip olduğu ekosistem itibarıyla çok önemli bir kent. Türkiye’de bir ilke imza atarak bu projeyi hayata geçirdik.

Projenin iki ana ayağı var: teknik çalışma ve halkın katılımı. Herhangi bir krizle halkın katılımı olmadan mücadele etmek mümkün değil. Bu nedenle projenin en önemli unsurlarından biri sivil toplumun ve halkın sürece dahil edilmesi. Teknik çalışma, Eskişehir için Türkiye’de bir ilk olacak. Öğleden sonraki toplantımızda ayrıntılarını paylaşacağız. Eskişehir’in 1 kilometrelik çeperinde teknik bir çalışma yürütülüyor. Bu proje kapsamında Eskişehir’in tüm iklim riskleri hesaplanıyor. 2030’a kadar yaşanabilecek kuraklık, olası orman yangınları, sel riski, aşırı sıcakların kente ve halkın farklı toplumsal kesimlerine etkisi analiz ediliyor. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin bu risklere karşı hangi önlemleri alması gerektiği belirleniyor.

Ancak en önemli kısım, tüm bu süreç yürürken halkın projedeki yeri. Bugüne kadar birçok toplantı düzenledik. Sivil toplum örgütleriyle bir araya geldik, onların önerilerini dinledik. Engelliler, doğa gönüllüleri, barolar birliği, mühendis odaları, il koordinasyon kurulları, ilçe belediyeler katkı sundu. Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri başından beri projede yer aldı. Seyitgazi Belediyesi de sonradan katılarak projeyi daha kapsayıcı hale getirdi.

Halkın katılımını artırmak için kent konseyleriyle ve muhtarlarla toplantılar yaptık. Bugün de Eskişehir halkına çağrıda bulunduk ve bir araya geldik. İşte İklim Eylem Merkezi’nin önemi burada ortaya çıkıyor. Çünkü kararların yalnızca üstten alınması yeterli değil. Hayatımıza dair kararları biz aldığımızda, bu kararlar daha uygulanabilir hale geliyor. Krizlerin etkilerine karşı daha dirençli olabiliyoruz.

Burası, kentin yani halkın mekanı. Sadece bilgi almak ya da vermek için değil; fikir paylaşmak, öneri sunmak ve yaşadığınız sorunlara çözüm aramak için de bu mekanı kullanabilirsiniz. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi burayı sürekli açık tutacak. TEMA Vakfı da projeye tüm gücüyle destek verecek.

Kent konseyinin bu merkezde yer alması da anlamlı, çünkü kent konseyleri halkın alanlarıdır. Burası bir strateji merkezi olarak kullanılacak. Kent konseyindeki arkadaşlarımız sizlere yardımcı olacak. Belediye, kent konseyi ve TEMA Vakfı birlikte bir dizi faaliyet planlayacak. Kadınların iklim krizine karşı daha dirençli hale gelmesi, çocukların krizlerden daha az etkilenmesi ve gündelik hayatın kolaylaşması için yapılabilecekleri birlikte konuşacağız.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Tepebaşı, Odunpazarı ve Seyitgazi Belediyeleri projede yer alıyor. Seyitgazi Belediyesi, kendi belediyesine ait halka açık mekanları bu proje kapsamında kullanacak.

Kısacası Eskişehir’in merkezinden kırsalına kadar uzanan, herkesin katılımıyla yürüyen bir projeyle Eskişehir’i güçlü ve dünyaya örnek bir kent haline getirmeyi hedefliyoruz. Projenin sonuna geldik ama bu bir bitiş değil. Halkla birlikte, gençlerle, engellilerle, kadınlarla, çocuklarla, tüm toplumsal kesimlerle dayanıklı bir Eskişehir için çalışmaya devam edeceğiz."

Son olarak konuşan Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Ahmet Kapanoğlu da şu ifadeleri kullandı;

"Hiçbir şehri, hiçbir insanı teğet geçmeyen iklim krizine karşı son nesil olmanın bilinciyle bunu tersine çevirebiliriz. Eskişehir Kent Konseyi olarak tüm paydaşlarımızla birlikte artık iklim krizi konusunda "Ben tek başıma ne yapabileceğim?" sorusunu bir kenara bırakarak tüm hemşehrilerimizin aslında "Ben ne yaparım?" sorusunun cevabını aramasına yardım edecek ve onlara danışmanlık yapacak olan bu İklim Krizi Merkezi hayata geçirilecektir.

Bizler, bu İklim Krizi Merkezi'nin açılmasındaki felsefeyi, tüm hemşehrilerimizin, tüm vicdanların, tüm kulakların iklim krizi lafını işitmesini sağlayarak mücadeleyi yürütebileceğimize ve başarılı olabileceğimize inanıyoruz.

Eskişehir, biliyorsunuz ki Akdeniz iklim kuşağında yer alıyor ve ne yazık ki iklim krizinden çok fazla etkilenerek, özellikle su kıtlığı çekecek şehirler arasında bulunuyor. İşte bu nedenle, bu merkezin aynı zamanda Büyükşehir Belediye Başkanımızın gelecek nesillerin bir damla suya muhtaç kalmaması için bugünden harekete geçme vizyonuna da eşlik edeceğine inanıyoruz.

Bu noktada da bizlere her zaman fikirleriyle öncülük eden Tema Vakfımıza, Büyükşehir Belediyemize ve çok kıymetli çevre gönüllülerine teşekkür ediyoruz. Merkezimiz hayırlı, uğurlu olsun."