1525 yılından bu yana ayakta kalan Kurşunlu Külliyesi, “Şehrin Yadigârları” söyleşi serisinin ilk buluşmasına ev sahipliği yaptı. Odunpazarı Belediyesi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Odunpazarı Kent Konseyi tarafından hazırlanan program, Ahşap Eserler Galerisi’nde gerçekleşti. Eskişehir’in kültürüne ve geçmişine ilgi duyan çok sayıda kişi tarihi atmosferde bir araya geldi. Hem mimari hem de kültürel açıdan değer taşıyan külliye, söyleşi dizisinin uygun bir başlangıç noktası oldu.
Külliyenin beş yüzyıldır süren yolculuğu bu buluşmanın temelini oluşturdu. Mimari yapısı, işlevsel özellikleri ve Eskişehir’in belleğindeki yeri anlatılırken, söyleşiye Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce ve Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru da katıldı. Akademisyenlerin değerlendirmeleri ve tarihçilerin anlatımlarıyla program zenginleşti. Prof. Dr. Hasan Hüseyin Adalıoğlu, Prof. Dr. Haşim Şahin ve araştırmacı-yazar Nizamettin Arslan, külliyenin tarih içindeki konumunu sade bir dille aktardı.
Söyleşide söz alan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, külliyenin hukuki durumuna değindi. Kazım Kurt, “Kurşunlu Külliyesi’nin Odunpazarı Belediyesi kurulduğu günden itibaren kullanılmak üzere belediyemize verildiğini belirtmek isterim. Buranın korunması için her türlü çalışmayı yürüttük. Ancak bize geldikten sonra Vakıflarla sürtüşmeler başladı. Vakıflar, bizi buradan çıkarmak istiyor, işin özü bu. Ama çıkaramadı. Direnişler oldu, davalar oldu, en son 1 ay önce yine tahliye kararı verdiler. Onun için de mahkemeye başvurduk. Mahkeme bizi haklı gördü, çünkü şu anda biz kiracıyız. Kira sözleşmesinin de nasıl sonuçlanacağı belli. O nedenle burada hem kira bedeli ödüyoruz hem burayı koruyoruz hem de kültür hizmetlerimize sunuyoruz” dedi. Kazım Kurt, külliyenin farklı müzeler ve atölyelerle halkın kullanımına açık olduğunu hatırlatarak, “Burası Ahşap Eserler Müzesi. Yan tarafta Osman Yaşar Tanaçan Fotoğraf Müzesi, onun yanında Lületaşı Müzesi, Sıcak ve Soğuk Cam Atölyeleri gibi Eskişehirlilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere kullandığımız alan var. Bu külliye 500 yıldır ayakta kalmış. Esas olan da budur. Bu deneyimlerden şunu çıkarıyorum; şehir merkezinde olan bütün taşınmazlar belediyelere verilmeli. Farklı kurumların sahip olduğu yerler farklı kavgalara sebep oluyor. Bunu ortadan kaldırmanın yolu hukuki anlamda tek yapıdır. Umarım 500. yılda bunu gerçekleştirme şansı buluruz” sözleriyle konuşmasını sürdürdü.
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, külliyenin şehir için taşıdığı anlamı anlatarak, “Külliyemizin 500’üncü yılı. 1525 yılında tamamlanan bu külliye, beş asırlık yolculuğu boyunca yalnızca bir ibadethane değil; aynı zamanda bir buluşma noktası, sosyal etkinliklerin yapıldığı bir dayanışma mekânı oldu ve bugün de aynı niteliğini koruyor. Külliyemiz şehrimizin en önemli yadigârlarından biri. Odunpazarı gerçekten açık hava müzesini andıran bir bölge. Külliyeye bugüne kadar emek veren tüm ekibe teşekkür ediyorum. Burası geçmişte aynı zamanda bir mücadele alanıydı; direnildi, sahip çıkıldı. Bugün ise sanatın, kültürün ve Eskişehir’in hafızasının canlı bir şekilde yaşadığı bir yer hâline geldi. Şehrin yadigârları üzerine söyleşiler başlatmak istiyorduk. En önemli tarihî mirasın burada bulunması nedeniyle bu süreci Odunpazarı Belediyesi ile yürütmek istedik. Diliyoruz ki söyleşiler artan bir ilgiyle devam etsin. Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği gibi, tarihini bilmeyen milletler yok olmaya mahkûmdur. Eskişehir’e de tarihine, geçmişine sahip çıkmak yakışır” dedi.
Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru da kentin kültürel yapısına dikkat çekti. İsmail Kumru, “Kentlerin bir ruhu var. Eskişehir’in de bir ruhu var. Eskişehir aslında Türkiye’de her anlamda ses getiren bir şehir. Küçük ama siyasette, kültürde, sanatta ve tarihte dikkat çeker. Bu tarz şehirlerin bir belleği olduğunu düşünüyorum. Eskişehir’de kendine özgü ruhları olan yerler var. Odunpazarı da Eskişehir’in ilk kurulduğu yer. Eskişehir burasıdır aslında” dedi.
Konuşmaların ardından söyleşi bölümüne geçildi. Uzman isimler külliyenin mimarisini, tarih boyunca üstlendiği rolleri ve bugün taşıdığı değeri geniş bir anlatımla paylaştı. Program, katılımcıların uzun yıllara yayılan bu yapıyı daha yakından tanımasını sağlayan kapsamlı bir buluşma oldu.
