ESKİŞEHİR HABER

Eskişehir’de o merkezler de risk altında; Çözüm üretmek istemiyorlar

Fesih Bingöl, şehirde 50 yılı aşkın süredir ayakta olan riskli iş merkezlerinin bulunduğunu ve kentsel dönüşüm sürecinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi.

Abone Ol

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl şu ifadeleri kullandı;

“Eskişehir’de 1999 deprem yönetmeliğine göre inşa edilmiş çok sayıda iş merkezi var. Saadet Partisi Eskişehir İl Başkan olarak kentsel dönüşüm ve riskli binalarla ilgili meseleleri gündeme getiriyorum. Eskişehir’de ömrünü doldurmuş ve depremsellik açısından riskli olan iş merkezleri mevcut. Bunlardan bir örnek vereyim. Bir iş merkezi var.

Burada benim de 20 metrekarelik bir ofisim var. Bir şekilde bana intikal etti. Bina, kentsel dönüşüme girmek zorunda çünkü ömrünü doldurmuş durumda. Ancak maalesef içeride 300’den fazla küçük dükkân bulunuyor ve insanlar bir araya gelip çözüm üretmek istemiyorlar.

Orada içkili restoran olduğu için bina yıkılıp yeniden yapıldığında, yeni binada içkili restoran ruhsatı alma imkânı yok. Bu da mülkiyet sahiplerinin kentsel dönüşme sıcak bakmamasına sebep oluyor. Dolayısıyla böyle bir dönüşüm sürecine, insan hayatını bile önemsemeden direnç gösteriliyor. Oysa bina 50 yaşın üzerinde ve çok eski bir bina.

İmar barışı yasası çıktığında, aslında bu tür binaların da tespit edilerek envanterinin çıkarılması gerekiyordu. Ancak böyle bir çalışma yapılmadı. Bu yüzden ısrarla söylüyorum. Eskişehir’deki birçok iş merkezi, riskli binalar kategorisinde değerlendirilmeli.

Bu işin çözümünde önce irade ortaya koymak gerekiyor. Öncelikle bu tür binaların tespit edilmesi lazım. Ancak vatandaş korkuyor. Çünkü binanın riskli olduğu tespit edilirse, tahliye süreci başlıyor. Kanuna göre 60+30 gün içinde binayı boşaltmak gerekiyor. İnsanlar da “Ben risk tespiti yaptırırsam, binam riskli çıkarsa zorla çıkartılmayayım. Bana makul bir süre tanınsın ki dönüşüm yapabileyim.” diyor.

Ancak mevcut sistemde, bir firma risk tespit raporunu hazırladığı anda, ilgili belediyeye ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bildirmek zorunda. Vatandaş da bunu bildiği için “90 günde burayı tahliye edemem, yıkamam. Gelir kaybederim.” diyerek risk tespiti yaptırmaktan kaçınıyor.

Ben diyorum ki: Evet, 60+30 günlük süre olabilir ama vatandaşa makul bir süre tanınmalı ve devlet bu dönüşüm sürecine destek vermelidir. Bu destek nasıl olabilir? Örneğin, bizim partimizin olduğu bina da riskli bir bina. Hamamyolu caddesi üzerindeki bina. Bu konuda girişimde bulundum.

Burası, Kütahya’da bulunan bir müdürlüğe bağlı bir yapı. Yetkililerle görüştüm, “Bu bina riskli, yenilenmesi lazım.” dedim. Ancak mevcut kattan fazlasının yapılamayacağını söylediler.”