Eskişehir Sivil Toplum Kuruluşları adına konuşan Mehmet Şirin şu ifadeleri kullandı;
"Gazze’de yaşanan artık bir savaş değil, çağımızın gözler önünde işlenen en çıplak soykırımıdır. Açlığın, susuzluğun, elektriksizliğin ve ilaçsızlığın birer savaş aracı haline getirildiği; kadınların, çocukların ve yaşlıların bile bile ölüme sürüklendiği, ekranlardan canlı yayınlanan bir vahşet…
Ve biz bugün buradan, Eskişehir’den haykırıyoruz: Ey İsrail. Ey Amerika! Ey siyonistler. Ey siyonizme çanak tutanlar. Yeter artık döktüğünüz kan. Yeter artık yaydığınız vahşet. 44 ülkeden yaklaşık 1000 vicdan sahibi insanın, yüzü aşkın gemi ve yelkenlinin katılımıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu sadece yardım taşımıyor.
Bu filo; insanlığın onurunu, vicdanını ve umudunu taşıyor.
“Sumud tarihin vicdan terazisine bırakılmış ortak bir iradedir.”
Bu irade; daha önce Mavi Marmara’da on şehidimizle yazıldı. Madleen ve Handala ve Vicdan gemileriyle dünyaya hatırlatıldı. Bugün ise Sumud Filosu, bu zincirin yeni halkasıdır.
Unutulmasın: Bu gemiler yalnızca denizi aşmıyor; tarihin utancını ve insanlığın şerefini birbirinden ayırıyor. Birleşmiş Milletler’e ve bütün devletlere çağrı. Gazze’ye güvenli ve kesintisiz bir insani yardım koridoru derhal açılmalıdır. Global Sumud Filosu korunmalı, barışçıl sivil girişimler himaye edilmelidir. Aktivistler yasa dışı gözaltı, tehdit ve saldırılardan korunmalı; bağımsız medya ve uluslararası gözlemciler süreci şeffaf biçimde takip etmelidir.
Açlığın savaş aracı olarak kullanılması, Cenevre Sözleşmeleri’nin açık ihlalidir. Buna sessiz kalan uluslararası mekanizmalar da tarihin suç ortağıdır.
Unutulmamalıdır ki; eğer İsrail’in saldırılarının önü alınmazsa çöken Gazze değil, dünya düzeninin bizzat kendisi olacaktır. Ve bize düşen, yeni bir dünya ve adil bir düzen için meydanlarda ve her alanda var olmaktır.
Hazırlanan son raporlara göre Gazze’de 60 bini aşkın şehid verilmiş, 150 bine yakın insan yaralanmıştır. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar hedef gözetmeksizin katledilmiştir. Bu topraklara yağan ölümün ölçüsü, 100.000 tonun üzerinde bombadır.
Bu rakamlar kuru bilgiler değildir; her biri parçalanmış bir aile, söndürülmüş bir ocak, kesilmiş bir nefes, yarım kalmış bir ömrü ifade etmektedir. Dünya, tarihin en ağır insanlık suçlarından birine tanıklık etmektedir.
Bugün Gazze’yi savunmak, Anadolu’yu savunmaktır. Bugün Sumud Filosu’nu korumak, insanlığın onurunu korumaktır. Bugün Mavi Marmara’yı hatırlamak, tarihin bizi vicdan terazisinde tartacağını bilmektir.
Cemil Meriç’in dediği gibi: “Bu ülkede sağır bir gök gürlüyor.”
O gök, Gazze’nin feryadıyla yankılanıyor. Ve biz Eskişehir’den haykırıyoruz. Gazze’ye açılan her bir yelken vicdan çığlığıdır. Meydanlardaki insanlar bu çığlığın yankısıdır! Gazze yalnız değildir. Sumud Filosu yalnız değildir. İnsanlık yalnız değildir. Ve insanlığa bu hali reva görenler hem tarih önünde hem de ilahi adalette hesap verecektir!