Tarım ve Orman Bakanlığı, şap hastalığının ülke genelinde yayılma riskine karşı aldığı önlemler kapsamında Türkiye genelindeki tüm hayvan pazarlarını ikinci bir emre kadar kapattı. Bu kapsamda Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Hayvan Pazarı da kapatılan pazarlar arasında yer aldı.
Konu ile ilgili konuşan Eskişehir Bilecik Veteriner Hekimler Odası Başkanı Erdinç Yuva şu ifadeleri kullandı;
"Veteriner hekim olarak biz sadece bir hayvanı tedavi eden kişiler değiliz. Bizim birinci önceliğimiz koruma ve kontrol önlemleridir. Asıl görevimiz, hastalık ortaya çıktıktan sonra değil, ortaya çıkmadan önce koruyucu önlemleri almaktır. Bu bağlamda, Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü dün itibarıyla Türkiye genelindeki tüm hayvan pazarlarını kapattı.
Bu uygulama aslında çok yerinde bir karar. Neden derseniz, Kurban Bayramı sonrasında ülkemizin doğusundan batısına çok yoğun bir hayvan hareketliliği yaşandı. Bu sirkülasyonla birlikte bazı mihrak noktalar (hastalığın kaynağı olabilecek bölgeler) tespit edildi ve bu bölgelerde gerekli tedbirler alındı. Buraya kadar süreç oldukça olumlu ilerledi.
Bu tedbirlerin ardından bizler, bu mihrak noktalarından şap hastalığı riski taşıyan hayvanlardan örnekler aldık. Bu örnekleri almamızın amacı ise, uyguladığımız aşıların türüyle ortaya çıkan hastalık tiplerini karşılaştırmak. Çünkü her aşı, her hastalık tipine etkili olmayabilir. Elde ettiğimiz sonuçlara göre aşılarımızın koruyuculuğunu değerlendiriyoruz.
Son dönemde alınan örneklerde bazı tip farklılıkları tespit edildi. Bu farklılıklardan dolayı Tarım ve Orman Bakanlığı hemen harekete geçerek, yeni tip bir aşılama sürecini devreye aldı. Ancak bu aşının hayvanda etkili bir bağışıklık (titre) oluşturması için hayvan hareketlerinin durdurulması şart. Eğer hayvan hareketliliği durmazsa, aşının etkili olma şansı azalır.
Biz de Tenkemenin Odası olarak, bu uygulamanın oldukça yerinde ve doğru bir karar olduğunu açıkça ifade ediyoruz. Bu her yıl yapılan bir uygulama değil. Koruma ve kontrol önlemleri ihtiyaç duyulduğu zaman devreye girer. Eğitimlerimiz elbette yıl boyu devam eder. Ama bu tür sıra dışı ve olağanüstü durumlar yaşandığında, riskin varlığı hissedildiğinde, hayvan pazarları kapatılır.
Hayvan pazarlarının kapatılmasıyla birlikte hayvan hareketliliği durur. Böylece hasta hayvanların başka bölgelere taşınması engellenmiş olur. Aynı zamanda, yaptığımız aşının hayvanın kanında yeterli seviyeye ulaşması için de zamana ihtiyacımız vardır. Bu süre en az 10-15 gündür. Bu süre zarfında hayvan hareketlerinin durması, aşının etkili olabilmesi için son derece kıymetlidir.
Bu durum et ve süt üretimine çok ciddi zararlar vermez. Şap hastalığı, insan sağlığı açısından doğrudan etkili bir hastalık değildir. Yapılan araştırmalara göre, insanlara geçme riski düşüktür. Ancak özellikle buzağılar ve küçükbaş hayvanlar üzerinde ciddi etkileri olabilir. Bu hayvanlarda ölüm oranları yüksektir. Büyükbaş yetişkin hayvanlarda ise hastalık doğrudan ölümcül değildir ancak hayvanın genel sağlığını etkiler, kilo kaybına neden olur, verimini düşürür.
Özetle şunu söylemek istiyorum. Şap hastalığı ile mücadelede en önemli silahımız koruyucu aşılamadır. Ancak bu aşıların işe yaraması için hem hayvan hareketlerinin kontrol altına alınması hem de hızlıca uygun tipte aşılama yapılması gerekir. Bakanlığımızın aldığı bu kararlar, tam da bu amaca yöneliktir. Bizler de veteriner hekimler olarak bu süreci destekliyor, sahada görevimizin başında bulunmaya devam ediyoruz."