Eskişehir İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yılmaz Aşçı şu ifadeleri kullandı;
"Bu yıl maalesef oldukça zor bir sezon geçiriyoruz. Aslında bu, yıllardır gündemde olan bir mesele. İklim krizi üreticileri ciddi şekilde etkiliyor. Bu sadece biz arıcılar için değil; tarımdan hayvancılığa kadar tüm sektörleri doğrudan etkileyen bir durum.
Bu yıl özelinde yaşadığımız ekstra bir sorun daha var: Yıllardır görülmeyen bir don olayı bütün üretimi olumsuz etkiledi. Meyve üretiminden sebze üretimine kadar birçok alanda sıkıntılı bir sürece girildi. Arıcılık zaten tamamen doğaya bağlı. Doğada yaşanan her olumsuzluk üretimimize yansıyor, biz de bunu doğrudan hissediyoruz.
Kuraklık iki yıldır devam ediyor ve etkisini giderek artırıyor. Önümüzdeki yıllarda bu konuda ya doğanın kendini yenilemesiyle ya da yapılacak çalışmalarla bir çözüm bulunmasını umut ediyoruz. Aksi takdirde üretim ciddi anlamda zarar görecek.
Bu yıl çok lokal, bölgesel üretimler yapılabildi. Ürünlerimiz ortaya çıktı ve hasatlar yeni yeni yapılıyor. Ancak rekolte beklentilerimizin çok altında kalacak. Birçok üreticimiz bu yıl umduğunu bulamadı. Maliyetlerini karşılayamayacak durumda olan arıcılarımız var. Bu sürdürülebilir bir tablo değil. Geçen yıl yaşadığımız sıkıntıların ardından bu yıl çok daha zorlu geçti. Üçüncü yılı üretici nasıl kaldırır, kestiremiyoruz.
Bu nedenle devlet büyüklerimizin bu konuya acilen eğilmesi, üreticilere desteklerini artırması gerekiyor. Çünkü bu sektör çökerse, hayvancılık da çöker, bitkisel üretim de çöker, tarım da çöker. Hatta doğadaki kendi halinde var olan çiçekler bile yok olmaya başlar. Bu nedenle son derece hassas ve üzerinde titizlikle durulması gereken bir konu.
Bu yıl yaşanan zirai don nedeniyle meyve ağaçları boş kaldı. Arılar da nektar bulamıyor. Bal üretiminde de ciddi bir düşüş var. Rekolteden bahsetmek şu an için mümkün değil. Pek çok ağacımız çiçek bile açmadı, dolayısıyla bal hasadı yapılamayacak. Bizim için meyveden önce çiçek dönemi çok değerliydi. Ancak don olayı bu dönemde yaşandığı için hem meyve olmadı hem de arılar bu çiçeklerden faydalanamadı.
Sonrasında ise yer çiçeklerinden faydalanıyoruz ama coğrafyamız ve floramız geniş olmasına rağmen bu flora da tamamen iklime bağlı. Bu nedenle üretimde büyük sıkıntılar yaşıyoruz.
Eskişehir yaklaşık 2 bin civarında bitki türüne sahip. Bu çeşitlilik bizim için çok önemli. Avrupa’nın tamamında olmayan bitki türleri sadece ülkemizde bulunuyor. Eskişehir’in bitki çeşitliliği, İngiltere’nin tamamından daha fazla. Bu potansiyeli değerlendirmek iklim şartlarına bağlı.
Bir de madencilik konusu var. Doğanın bozulması bizim açımızdan olumsuz bir durum. Ancak baktığımızda, günümüzde hemen her şey bir şekilde madenciliğe dayanıyor. Doğru üretim teknikleri ve çevreyi koruyacak yöntemlerle bu işler yapılabilir mi? Elbette bu, bizim uzmanlık alanımız dışında. Ancak arıcılık açısından bakıldığında, doğal yapının bozulması bizi doğrudan olumsuz etkileyecektir.
Ayrıca madencilik faaliyetlerinden yayılabilecek toz, partiküller ve kimyasallar da arıcılık faaliyetlerini ayrıca etkiler. Bu konular, bizim bilgi alanımızın dışında olsa da, olumsuz etkileneceğimiz kesin. Çözüm yolları üretilebilir mi, bunu uzmanlar ve yetkililer bilir. Ama tekrar ediyorum, muhakkak olumsuz yönde etkileneceğiz."