Yazın kavurucu sıcaklarında sadece sürücüler değil, araç lastikleri de zor durumda. Türkiye genelinde sıcaklıklar 36 dereceyi bulurken, uzmanlar özellikle uzun yola çıkacak sürücüleri uyarıyor. Aşırı sıcaklar sadece motoru değil, lastiklerin içindeki havayı da etkiliyor.

Sıcaklık arttıkça lastik içindeki hava genleşiyor. Bu da lastik basıncını yükseltiyor. Uzmanlara göre basınç yükseldikçe lastik daha sert hale geliyor ve bu durum yol tutuşunu doğrudan etkiliyor. Aşırı şişen bir lastik, yol yüzeyine tam temas edemiyor. Bu da direksiyon hakimiyetini azaltıyor, fren mesafesini uzatıyor.

Hızlı gidilen bir yolda, aniden durmak gerektiğinde araç beklenenden daha geç durabiliyor. Ayrıca bu durum yakıt tüketimini de artırıyor. Basıncı fazla olan lastikler zemine yeterince tutunamayınca, aracın performansı düşüyor.

Yola çıkmadan önce yapılması gereken en önemli şey ise lastik basıncını doğru zamanda ölçmek. Bu konuda yapılan en yaygın hata ise yoldan gelir gelmez ölçüm yapmak. Oysa doğru ölçüm, lastikler tamamen soğukken yapılmalı.

Uzmanlar, ideal zamanın araca binmeden hemen önce ya da sürüşten en az birkaç saat sonrası olduğunu söylüyor. Sıcak lastikte yapılan ölçümler, gerçek değerden daha yüksek çıkar. Bu da sürücüyü yanıltabiliyor.

Basınç ölçümü dijital ya da analog cihazlarla yapılabiliyor. Değerler genellikle bar ya da PSI olarak veriliyor. Ölçüm sırasında dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise üreticinin önerdiği basınç seviyelerine sadık kalmak. Bu bilgi, araç kitapçığında ya da sürücü kapısının iç tarafında yer alıyor.

1 bar yaklaşık 14.5 PSI değerine denk geliyor. Sürücülerin bu dönüşüm bilgisine dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü yanlış basınç, sadece lastiği değil, tüm yolculuğu riske atabiliyor.

Sıcak yaz günlerinde yolda kalmak istemeyen herkesin, yola çıkmadan önce lastiklerine bakması şart. Çünkü direksiyon sizin elinizde olsa da, yolu tutan her zaman lastikler.