ES TV'de yayınlanan 90+3 programında konuşan Eskişehirspor Kulüp Başkanı Ulaş Entok şu ifadeleri kullandı;
“Çok önemli 3 tane sakatımız var. Bu da takımın dengesini bozabiliyor. Yani, omurga dediğimiz bölgede; stoperimiz, kanadımız ve forvetimiz eksik. Üstelik 2'si talihsiz şekilde sakatlandı. Futbolcular çarpıştığında bir baktım, biri yerdeydi. “Ne oldu?” dedim. Meğerse son dakikalarda üç futbolcumuzdan ikisi çarpışmış. O sırada Altay Başkanı da birini uğurluyordu, tam göremedim. Sonra televizyondan izlediğimde Deniz’in kolunun kırıldığını, dirseğinin parçalandığını gördüm. Hepsine de geçmiş olsun diyorum.
Şimdi elimizde 5 tane oynatabileceğimiz kontenjan futbolcu vardı. Bu 5 futbolcudan 3’ü yok. Kaan kampa geç katıldı, o da talihsiz bir sakatlıktan döndü, yeni yeni adapte oluyor. Cem, stoperlerimizden biri, 5 maç ceza aldı. İlk 11’deki 3 oyuncunun birden olmaması tabii ki zorlayıcı oluyor. Onların yerine yedekten birilerinin girmesi bazen işleri zorlaştırabiliyor. Mutlaka 11 kişiyle oynuyoruz ama dengeyi sağlamak kolay olmuyor. Kadromuzun güçlü olduğunu düşünüyorum.
5 maç oynadık. Liderle aramızda 3 puan fark var. Öyle enseyi karartacağımız bir durum yok. Teknik kadroyla da futbolcularla da sürekli konuşuyoruz. Daha iyi futbol oynamamız, daha iyi sonuçlar almamız gerekiyor. Özellikle iç sahada artık beraberliğe dahi tahammülümüz yok. Benim de yok, camiamızın da yok, taraftarımızın da yok. Bu konuyla ilgili teknik ekip mutlaka yeni önlemler alacak, yeni çalışmalar yapacaktır.
Teknik kadromuz görevinin başında. Onlar görevde oldukları sürece biz sonuna kadar arkalarındayız. Görevlerinin başında oldukları son güne kadar da desteğimiz sürecek.öGeçen hafta ilk 4 haftanın raporunu aldık. Aynı şekilde Sağlık Kurulu’ndan da rapor alıyoruz. Altyapıdan da bu konularla ilgili raporlar geliyor. Tesislerle ilgili olarak da bu zamana kadar yapılan çalışmaların raporunu ilgili yönetici arkadaşlarımız ve teknik kanaldan aldık. Teknik asbaşkanlarımız da hocayla görüşmeyi yapıp raporu bana sundular.
Eksik taraflarımızı anlatıyorlar, tamamlamaya çalışıyorlar. Tabii futbolculardan da kaynaklanan durumlar oluyor ama bu asla işin bahanesi değil. Çünkü artık profesyonel bir düzeydeyiz. Geçen sene de söylüyorduk ama oyuncuların çoğu genç. Bazen yoğun stres altında kalabiliyorlar. Fakat stres altında olması gereken biz değiliz. Rakip takımlar da bu baskıyı yaşıyor. Biz futbolcularımıza bu konularda telkinde bulunuyoruz, destek olmaya çalışıyoruz.
Gerçekten zorlu bir camiadayız. Mücadele ettiğinizde alkışlanırsınız, mücadele etmediğinizde tepkiler alırsınız. Bu gayet normal. Eskişehirspor gibi köklü camialarda bu, futbolun doğasında var. Taraftar da biz de daha iyi oyun görmek istiyoruz.
Bursaspor’un takım yapılanmasıyla bizimki arasında fark var. Bursaspor TFF 1. Lig düzeyinde, üstten futbolcu bulabiliyor. Birçok konuda bizden birkaç adım öndeler. Hazırlık maçında da gördük, onlarla başa baş bir oyun oynadık. Biz de bunu istiyoruz zaten.
Beklenti çok büyük. İnsan ister istemez bunu hissediyor. Evet, belki doğrudan “şampiyonluk” demeyelim ama “üst lig” hedefimiz var. Takım da camia da bunu istiyor. Ancak isterken biraz daha sakin ve sabırlı olmamız gerekiyor.
Biz elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Geçen sene de bu yoldan, yani şampiyonluğa giden yoldan geçtik. O yüzden biraz daha soğukkanlı olmamız lazım. Enseyi karartmamak gerekiyor. Şu anda liderle aramızda 3 puan fark var. Bu ligde herkes, herkesi yenebilecek güçte. Bunu görmek ve kabul etmek lazım.
Geçtiğimiz sezon Aliağa takımı 17 galibiyetle şampiyon olmuştu. Hatta yanlış hatırlamıyorsam 17 galibiyet ve 13 beraberlikle namağlup şampiyon oldular. En çok galibiyeti olan takım Bursa’ydı galiba, onların bile 6 mağlubiyeti vardı. Biz de isteriz ki bir daha hiç mağlubiyet ya da beraberlik görmeden yolumuza devam edelim. Ama bu yolun içinde böyle şeyler var. Hepimizin buna hazırlıklı olması gerekiyor. Artık bölgesel amatör ligden farklı bir yerdeyiz. Bunu herkesin bilmesi ve ona göre hareket etmesi gerekiyor.”