ES TV'de yayınlanan 90+3 programında konuşan Eskişehirspor Kulüp Başkanı Ulaş Entok şu ifadeleri kullandı;

"Kesinlikle ligde favori takımlar arasında yer alıyoruz. Bu ligde yıllardır oynayan, çok ciddi rakiplerimiz var. Karşımızda Kütahya Belediyespor, Ayvalıkgücü Belediyespor, Balıkesirspor gibi takımlar bulunuyor. Ayvalıkgücü Belediyespor belki bu sezona iyi başlamadı ama geçen yıl son dakika golüyle TFF 2. lige çıkamadı. Yani çok ciddi rakiplerimiz var. Yıllardır birlikte oynayan futbolcu gruplarına sahip takımlar bunlar.

Taraftarımız eleştiriler yapacak. Bu çok normal. Biz de aslında taraftarız. Bugün yöneticiyiz, Eskişehirspor’u temsil ediyoruz ama görevimiz bittiğinde ben de tribüne çıkıp maçımı izleyeceğim, ben de eleştireceğim. Taraftar iyi oyun ister, skor ister. O gün bir taraftarımız öyle güzel yazmıştı ki... “Ben anlamam, ben bilmem, bana store neden yok açıklayın, ben taraftarım, ben store istiyorum” demiş. Aslında biz bunun açıklamasını yapmıştık ama o kadar güzel ifade etmiş ki... “Ben taraftarım, ben store istiyorum, ben iyi oyun istiyorum, ben kupa görmek istiyorum.” Bu çok doğal. Taraftarın en doğal hakkı bu. Sonuçta adı üstünde “taraf” olan bir kesimden bahsediyoruz. Taraftar, Eskişehirspor ne olursa olsun iyi oynasın, başarılı olsun ister. Eleştiriler olacak. Taraftar ne yaparsa yapsın, haklıdır. Taraftar tepkisini anlık verir. O anki havaya göre tepki gösterebilir. Taraftar, Eskişehirspor’a maç kazandıran güçtür.

İç sahada Eskişehirspor sahaya çıktığında coşkulu bir oyun görmek istiyorum. Taraftar olarak da, başkan olarak da bunu istiyorum. Eskişehirspor’un iyi oynamasını, rahat kazanmasını isterim. Özellikle dünkü ortamda, rakibe oyun oynatmamalıydık. Çok daha iyi oynamamız gerekiyordu.

Uşakspor maçında çok iyi değildik ama kötü de değildik. “Takım kötüydü” diyemeyiz. Çünkü bir takımın kötü olabilmesi için karşısındaki takımın iyi oynaması gerekir. Ben sahada iki takıma da baktığımda bizim daha iyi oynadığımızı düşünüyorum. Bence mücadele anlamında biz daha iyiydik. Pozisyon anlamında da biz daha çok pozisyona girdik. Şut, top kontrolü... Bunlarda da üstün olduğumuzu düşünüyorum. Sonuca gitmedikten sonra 90 dakika iyi oynamanın bir anlamı yok. 1 dakika bile oyundan düşersen, maç gider. Şampiyonlar Ligi finalleri, Dünya Kupası finalleri de böyle; 90 dakika boyunca konsantrasyonunu, disiplinini, cesaretini kaybetmeden oynaman gerekiyor.”