MHP Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir şu ifadeleri kullandı;
“Eskişehirspor’un geleceği adına aslında biz bir seneyi kaçırdık, Eskişehirspor ile alakalı, sayın belediye başkanlarımızın yaptığı çağrıyla ilgili toplantıda da bu konu gündeme geldi. Aslında bu sene içerisinde bu borcu bir şekilde halletmemiz gerekiyordu. Çünkü yanlış hatırlamıyorsam, Cristian Tanase’nin 400 bin euro alacağı vardı. Ama sağ olsun, Ulaş Entok başkanlığındaki yönetim bu borcu 25 bin euroya kapattı. Çünkü bu ligdeyken bu borcu kapatmak daha kolaydı. Şimdi yeniden profesyonel lige gelince, maliyeti biraz daha artacak.
Bu konuyla ilgili farklı dönemlerde çeşitli projeler gündeme geldi. Seçim döneminde Nebi Hatipoğlu’nun imarla alakalı bir projesi vardı. Daha öncesinde Halil Ünal’ın bir projesi vardı. O da taksi plakaları ya da servis plakaları üzerineydi. Bir şekilde bizim bu borcu kapatmamız gerekiyor. Zaten o borcu kapatmadan şirketleşmeyi gerçekleştiremeyiz. Çünkü önce o borcu kapatmamız lazım.
Şirketleşmeyi gerçekleştirirken de, o zaman da söyledik, bu konu uzmanları çok iyi bir tüzük hazırlamak zorunda. Eskişehirspor, Eskişehir’indir. Yani burada o hisselerin verileceği yerler iyi seçilmeli. Mesela sanayi odasına verilmeli, ticaret odası almalı. Ama onların devri olmamalı, hatta belli bir yüzdeden fazlasına çıkılmamalı. Tabii ki çıkılmamalı. Sonuçta şirketin anayasasını siz yazıyorsunuz; ona da bağlı kalmak zorundasınız.
Bu konuda gerçekten uzman hukukçuların, ekonomistlerin oluşturacağı bir topluluk tarafından bu tüzük hazırlanmalı. Eskişehir’in hassasiyetleri göz önüne alınmalı. Bakın, biz BAL Ligi’ne düştük ama Eskişehirspor olarak düştük, Eskişehirspor olarak çıktık. Ne önümüze ne arkamıza hiçbir isim almadık. Borcumuzu da inkâr etmiyoruz. Bu borç, Eskişehirspor olarak bizim borcumuz.
Eskişehirspor’un diğer kulüplerden bir farkı var. FK’lar, Yeni’ler şunlar bunlar. Hepsinin sonunu gördük. Olmuyor. Olmaz. Bir kere o yol açılınca o kulüp de batıyor, sonra bir başkası daha geliyor. Bir de taraftarda aynı aidiyeti bulamıyorsunuz. Çünkü siz o yola girdiğinizde kulübün geçmişini yok sayıyorsunuz. Artık onu sahiplenemezsiniz.
Eskişehirspor, Allah’a şükür kurulduğu günden bugüne adıyla birlikte geldi. İnşallah bundan sonraki süreçte çok daha iyi bir duruma gelir. Ama bu konuda seçilmişler ve atanmışlar olarak biraz daha hızlı hareket etmek zorundayız. Burada herkes gücü yettiğince bir şeyler yapmalı.
Şunu kabul etmek lazım. Ulaş Entok Başkan başkanlığındaki Eskişehirspor yönetimi Eskişehir'de birliği ve beraberliği sağladı. Bunu herkes kabul edecek. Biz çok zor şartlar altında, çok zorlu deplasmanlarda, büyük haksızlıklara uğrayarak, Allah’a şükür, alnımızın akıyla sahada mücadele ettik ve eze eze yeniden profesyonel liglere döndük.
Bu süreçte taraftarlara, yönetime, katkı sunan herkese, futbolculara, teknik ekibe teşekkür ediyoruz. Hiçbir zaman adımız şaibeye karışmadı. Yan yollara sapmadık. Bize yakışan şekilde mücadele ettik ve eze eze şampiyon olduk.
Bundan sonraki süreçte bu birlikteliği bozmadan neler yapabileceğimizi konuşmalıyız. Eskişehirspor, siyaset üstü bir değerdir. Farklı dünya görüşlerine sahip olabiliriz, farklı siyasi partilerin temsilcisi olabiliriz ama Eskişehirspor ortak paydamızdır. Burada siyaset yapılmaz, kişisel beklentiler söz konusu olamaz.
Kim ne yapabiliyorsa katkı sunmalı. “Ben şunu yaptım, bunu yaptım” demektense, herkes üzerine düşeni yapmalı. Herkes elini taşın altına koyarsa Eskişehirspor kısa sürede kurtulur. Ama bunun için hızlı hareket etmek gerekiyor. Eğer bir problemi çözmek istemiyorsanız, siyasette meşhur olduğu üzere komisyona havale edersiniz. Bizim ise yan yollara sapmadan bu işe gerçekten el atmamız gerekiyor.
Bu konuda kimin öncülük edeceği önemli. Belediye başkanları olabilir, kulüp başkanımız Ulaş Entok Bey olabilir, Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy olabilir. Önemli olan herkesin bir araya getirilerek bu atmosferin iyi değerlendirilmesidir.
Biz çok büyük hedefler koyup da büyük borçların altına giremeyiz. Zaten bugün yaşadığımız sıkıntıların en büyük nedenlerinden biri de budur. Eskişehirspor zaten bir markadır. Dediğimiz gibi, biz hangi ligde oynuyorsak bizim için Süper Lig orasıdır. Bu, çok da önemli değil. Önemli olan, ayağımızı yorganımıza göre uzatıp, itidalli bir şekilde takımı hak ettiği yere çıkarmaktır.
Bursaspor yıllar sonra Trabzonspor'dan sonra Anadolu’dan çıkıp şampiyon oldu. Ancak süreci iyi yönetemediği için bir anda büyük bir düşüş yaşadı. Bizim bu saatten sonra çok sağlam adımlar atmamız gerekiyor. Stratejimizi iyi belirlememiz lazım. Artık bu günleri yaşamamalıyız. Bu taraftar, bu acıları bir daha yaşamamalı. Hep diyoruz ya, "En çok biz üzüldük, o yüzden en fazla biz sevineceğiz" diyoruz. Bunu doyasıya yaşamamız gerekiyor. Ama elbette geleceği de iyi planlamamız şart.”