Transfer Merkezi Youtube'da bir canlı yayına katılan Eskişehirspor Teknik Direktörü Hakan Şapçı şu ifadeleri kullandı;
"Eskişehirspor'a ben ligin 7. haftasında geldim. Burada gerçekten futbol adına, Eskişehirspor adına çok ciddi bir aidiyet duygusu var, çok büyük bir camia. Karşıyaka'yı da ben Manisalı olduğum için çok daha iyi biliyorum. Orası da çok büyük bir camia. Yıllar öncesinden önemli başarılar elde etmiş bir takım.
Eskişehirspor ve Karşıyaka takımlarının hangi ligde olduğunun önemi yok. Bu sahadaki rekabetin ama ebedi dostluğun devam edeceği bir maç olur. İnşallah hak eden kazanır. Hocam dediği gibi iki takım da elinden gelen bütün mücadeleyi gösterecek. Allah inşallah hak edene nasip etsin.
Futbol bu. Sonuç itibariyle bir 90 dakika oynanacak. Sonrasında hayat devam edecek, maçlar devam edecek, rekabet devam edecek. Ancak öyle bir maç olsun ki çok tatlı, çok güzel bir anı gibi yaşansın. Her anı futbol adına güzelliklerin içinde olduğu bir maç olsun. Güzel rekabet içerisinde çok da güzel mesajlar da var. İnşallah buna yakışan bunun hakkını veren bir müsabaka olur.
Lige verilen aradan önce bir iyiye gidiş trendi yakalamıştık takım olarak. 2 haftalık aranın sonunu İzmir Tire'de kazandığımız bir maç var. Moralimiz iyi ama oyundan çok memnun değiliz biz. Açıkçası bu aranın bize daha fazla yarayacağını düşünmüştük. Tire'de özellikle ilk yarı çok iyi oynamadık. Ancak ikinci yarı en azından bir bölümünü iyi oynayıp kazandığımız için mutluyuz.
Bu hafta çok ciddi bir rakiple oynayacağız. Daha iyi oynamak, daha iyi mücadele etmek zorundayız. Morallerimiz iyi. Şehirde biraz daha önce beklenen sonuçların alınmamasından dolayı biraz bir moral bozukluğu, biraz gerginlik de vardı. Ama bu son 5 maçta art arda alınan 4 galibiyet tekrar o morali, o heyecanı, o birlikteliği yakalamasına sebep oldu. Kritik bir döneme giriyoruz. Karşıyaka'dan daha zor bizim fikstürümüz var. Açıkçası bu hafta Karşıyaka, sonra Kütahyaspor ve Balıkesirspor, son haftada Alanya deplasmanımız olacak. Bu son periyottaki maçlarımızın zorluk derecesi yüksek. Buralardan galibiyetler kazanarak bu seriyi devam ettirmek, zirveye tutunmak, zirve yarışının içinde yer almak istiyoruz. İyi hazırlanıyoruz. Bütün takımlar iyi hazırlanıyor ama işte her şey maç günü belli olacak. İyi durumdayız, inşallah maça da yansıtırız diye düşünüyoruz.
Ligin yerel olması, rekabeti biraz daha arttırıyor. 3. Lig'de Türkiye'nin bir ucuna deplasman şartlarına gitmek, gelmek kulüpleri maddî anlamda çok yoruyordu. Fazla maliyetler vardı ve birçok kulüp bence bu maliyetlerle baş edemiyordu. Bölgesel uygulamasına %100 katılıyorum. Yani daha yakın deplasmanlar, taraftarların takımlarının maçını takip edebilmesi, yerel rekabetin artması önemli bir, bizim için de keyfi arttırıcı faktörler oldu.
Genç oyuncular tartışılıyor. Yani kontenjan kuralının tabii ki baktığınız zaman bence doğru bir karar değil bu. Birçok futbolcunun maalesef profesyonel hayatını sonlandırması anlamına geldi. Ancak belki de genç oyuncuların daha fazla süre aldığı bir lig hâline de geldi TFF 3. Lig. Bunun iyiliği, kötülüğü bilinmiyor. Uzun vadede tartışılabilir. Ancak burada yanlış anlaşılmasın, kontenjan mağduru olan bütün oyuncu kardeşlerimiz adına üzgünüm. Bunlar böyle çok hemen bugün düşündük, yarın karar verdik gibi olacak iş değil. Birçok insan mağdur oldu. Tanıdığım birçok futbolcu kulüpsüz kaldı. Açıkçası bu manada da üzgünüz.
İyi takımlar var grupta. Kütahyaspor çok önemli bir takım oluşturdu. Bence Karşıyaka gerçekten Burhanettin Hocanın farkıyla müthiş bir takım oldu. Yine bizim grubumuzda Ayvalıkgücü gibi, Uşakspor gibi, Balıkesirspor gibi bence sürpriz olan ama yine çok genç antrenör arkadaşlarımızın, yaptığı iyi takımlar var. Ligde köklü camialarımız da var. Altay gibi, şartlar ne olursa olsun muhakkak çok değerli bir kulüp, değerli bir camia. Zor günler yaşamalarına rağmen onların da her oynadıkları maçta ciddi şekilde güzel maçlar oluyor.
Umarım kalite daha fazla artar, şartlar daha iyileşir. Mesela burada benim dikkatimi çeken güzel taraflarından biri de vallahi belki bizim Ayvalık sahası var kötü. Ama onun dışında hemen hemen oynadığımız tüm statlar çok güzel maç ortamlarının ve ambiyanslarının olduğu yerler. Bodrum'u, İstanbul'u, İzmir'i, Afyon'u. Bunlar hep güzel statlar. Bu şartlar geliştikçe futbol kalitesi, futbolun heyecanı, hevesi daha da artıyor. Ben de bu seneki ligin şartlarını ve bu ligin kalitesini, heyecanını oldukça iyi buluyorum.
Biz Kocaelispor'dan bir çocuk aldık. Bünyamin Dalkılıç. Çocuğu araştırmaya başlayınca Burhanettin Basatemür hocanın da takip ettiğini öğrendim. Kartepe'de hazırlık kampında izlemiş. Dediler ki: "Burhanettin Hoca, çocuğu almak istiyordu." Ben de birkaç görüntüden, U19 maçlarında izledim ama dedim ki: "Tamam, Burhanettin Hoca iyi dediyse biz bu çocuğu hemen almaya çalışalım. Bünyamin Dalkılıç'ı alıp getirdik. O, gerçekten çok yetenekli, çok özel bir oyuncu. İnşallah ilerleyen zamanda Türk futbolu adına çok güzel işler yapacak.
Bence, bizim futbola, ülkedeki tüm bu sistemin şu anki çarpıklığına çözüm getirebilmemiz için gerçekten oyuncu yetiştirmemiz lazım. Bu paraları, bu kulüpleri, bu paraları başka türlü çok kötü kullandığımızı düşünüyorum. Başka türlü sürdürülebilir bir başarının devam etmesi mümkün değil. Bugün Türkiye'de birçok futbol kulübünün maddi anlamda ciddi zorlukları var. Çünkü bu gelirle bu giderin karşılanabilirliği mümkün değil.
Ancak ve ancak bunun tek bir yolu var. Bugün dünyanın en iyi kulüplerinde bile hâlâ altyapıdan birçok oyuncu sahaya çıkıp futbol oynuyor. Bunlar dünya starları oluyor. Onların hedefi yok mu? Yani o takımlar dünyanın en büyük kulüpleri, en üst seviyelerde yarışıyorlar. Ben de bunların gerçekleştirilmesi gerektiği kanaatindeyim. Toplum olarak bu oyuna bakışı, işe bakışı değiştirmek gerekiyor. İnşallah bu da değişecektir diye düşünüyorum.
Manisalı olduğum için Karşıyaka'yı daha yakından tanıyorum. Bizim çok uzun yıllardır çok ciddi bir rekabetimiz var Karşıyaka'yla. Karşıyaka, 1912'de kurulmuş çok önemli bir spor kulübü. Sadece futbol kulübü de değil, değişik branşlarda da çok önemli faaliyetleri olan ve çok önemli bir camia, Karşıyaka'da sadece Karşıyaka takımının tutulduğu, onun dışında başka hiçbir takımın neredeysse formasıyla bile sokaklarında gezmesinin mümkün olmadığı bir yer orası. Burası da öyle. Yani Eskişehir'de senelerdir bir Galatasaray Store, bir Fenerium falan açılamamış. Şehirde Eskişehirspor forması dışında kimsenin dolaşması bile mümkün değil. Aynı şeyler Karşıyaka'da da geçerli.
Bu iki camia Türk futbolu adına çok değerli. Hangi ligde olduğunun önemi yok. Geçen sene burada Eskişehirspor BAL Ligi'nde 34.000 kişiye maç oynamış. Bu fazla ülkemizde görülen bir durum değil. Bugün Türkiye'de Süper Lig'de, TFF 1. Lig'de bildiğim kadarıyla seyirci ortalamaları 3-4 bini aşmıyor. Eskişehirspor ve Karşıyaka büyük camialar, gerçekten futbol tutkunu, spor tutkunu camialar. İnşallah daha üst liglerde yarışacak duruma, kapasiteye, potansiyele sahip kulüpler.
Pazar günü de Karşıyaka'yı ağırlamak bizim için de çok güzel bir durum. İki tane böyle bir takımın, böyle bir camianın maç oynaması çok güzel. Benim arkadaşlarımdan biri, pazartesi akşamı Galatasaray-Fenerbahçe maçından sonra, "Bir derbi bitti, hafta sonu başka büyük bir derbi oynanacak," dedi. Eskişehirspor-Karşıyaka gibi iki tane büyük camianın oynadığı maç bugün ülkenin gündeminde. İnşallah bu kadar konuştuğumuza yakışır, güzel bir müsabaka olur. Bekliyoruz, pazar günü inşallah güzel bir futbol günü olacak. Maça 4 gün var ama satılan bilet sayısı 22-23 bini geçti. Bu seviyede tribün doluduğu çok az görülüyor. Süper Lig'de bu sayılar çok nadir. TFF 1. Lig'in tüm maçlarını toplasan ulaşamayabilir.
Büyük bir camia görüyorum burada. Eskişehirspor'un en büyük gücü taraftarı. Pazar günü de tahmin ediyorum, onlar zaten tribündeki yerlerini alacaklar. Ben onlardan 90 dakika boyunca takımımızı desteklemelerini, takımımıza sahip çıkmalarını, takımımıza zaten bugüne kadar verdikleri desteği sürdürmelerini bekliyorum. Zaten bir şüphem de yok, o desteği de göstereceklerinden eminim. Daha sonra güzel bir maç olmasını, dostluk içerisinde bir maç olmasını, sonucunda hak edenin kazanacağı bir maç olmasını, uzun yıllar konuşulabilecek keyifte, güzellikte bir pazar gününün, bir futbol gününün, bir futbol akşamının yaşanmasını diliyorum. İnşallah çok güzel bir maç olur, hak eden de kazanır."





