GÜNDEM

Gamze Taşcıer: “Bu sadece hak gaspı değil, işçi düşmanlığıdır"

Gamze Taşcıer hafta tatili hakkını 11 güne yayan yeni yasaya tepki gösterdi. “Bu sadece hak gaspı değil, işçi düşmanlığıdır. İnsanlık suçu işleniyor” dedi.

Abone Ol

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 9 Temmuz gecesi kabul edilen ve turizm sektöründe çalışan işçilerin haftalık izin hakkını fiilen ortadan kaldıran yasa, tartışmaları da beraberinde getirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, yazılı bir açıklama yayımlayarak düzenlemeyi sert sözlerle eleştirdi.

Taşcıer’e göre bu yasa sadece bir hak gaspı değil, aynı zamanda anayasanın ihlali ve evrensel iş hukuku ilkelerine aykırı bir insanlık suçu.

Yeni düzenlemeyle birlikte, turizm belgeli otellerde çalışan işçilerin haftada 6 gün çalıştıktan sonra 7. gün dinlenme hakkı ortadan kalkıyor. Yasa kapsamında çalışanlar, ancak 11’inci gün sonunda bir gün izin yapabilecek. Bu da 10 gün aralıksız çalışmak anlamına geliyor. Gamze Taşcıer, söz konusu yasanın Anayasa’nın 50. maddesi ve 4857 sayılı İş Kanunu’na açıkça aykırı olduğunu ifade etti.

“Anayasa ‘Dinlenmek, çalışanların hakkıdır’ der. İş Kanunu, 6 gün çalışan işçinin 7’nci gün dinlenmesini güvence altına alır. Ama bu yasa, işçiyi 10 gün boyunca aralıksız çalıştırmayı yasal hale getiriyor. Bu yalnızca bir ihlal değil, açık bir anayasa karşıtlığıdır.”

Taşcıer, bu düzenlemenin sadece turizm işçilerini değil, yakın gelecekte tüm sektörlerdeki işçileri tehdit eden bir emsal olacağını vurguladı. Nitekim, düzenlemenin hemen ardından bazı inşaat ve hizmet sektörü temsilcilerinin benzer uygulamaların kendi alanlarına da uyarlanması için girişimlerde bulunduğu belirtiliyor.

“Bu yasa sadece bugünün turizm çalışanını değil, yarının tüm emekçilerini tehdit ediyor. Patronlara sınırsız esneklik, işçiye dinlenmeden çalışma dayatılıyor.”

CHP’li Taşcıer, turizm sektöründe zaten ciddi yapısal sorunlar bulunduğunu, kayıt dışı istihdamın yaygın olduğunu ve çalışanların uzun saatler düşük ücretlerle çalıştığını hatırlattı. Bu şartlar altında bir de temel dinlenme hakkının gasp edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi:

“Sezonluk çalışmada zaten ağır koşullarda görev yapan işçiye, bir de haftalık izin çok görülüyor. Verimlilik adı altında yapılan bu düzenleme, yorgunluk, kazalar, tükenmişlik ve sosyal çöküş demektir. Bu, işçiyi zihnen ve bedenen çökertme planıdır.”

Taşcıer’e göre, yasa sadece iş hukukunu değil, Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerini de ihlal ediyor. Türkiye’nin taraf olduğu ILO’nun 14 ve 106 sayılı sözleşmeleriyle Avrupa Birliği’nin 2003/88/EC sayılı Çalışma Süreleri Direktifi’nin açık şekilde yok sayıldığını belirten Taşcıer, bu hukuki ihlallerin geri dönülmez sosyal sonuçlar doğuracağını savundu.

“İşçiye dinlenme hakkını çok gören bu zihniyet, kârı kutsallaştıran, emeği yok sayan bir anlayışın ürünüdür. Bu düzenleme AKP iktidarının emeğe bakışını özetliyor. Sermaye gruplarının talepleri anında Meclis’ten geçerken, işçinin nefes alma hakkı tartışmaya açılıyor.”

CHP olarak bu düzenlemeye itiraz ettiklerini ve geri çekilmesi için hem hukuki hem de siyasi mücadeleyi sürdüreceklerini söyleyen Taşcıer, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bugün haftalık izin hakkını budayanlar, yarın fazla mesai ücretine, gece vardiyasına, yıllık izne göz dikecek. Bu bir başlangıç değil, doğrudan saldırıdır. Emekçiyi tüketen bu yasaya karşı tüm gücümüzle duracağız.”

TÜİK verilerine göre yalnızca konaklama ve yiyecek-içecek hizmetlerinde 1,3 milyon kişinin istihdam edildiğini hatırlatan Taşcıer, bu düzenlemenin doğrudan en az 3 milyon yurttaşın yaşamına etki edeceğini belirtti. İşin sadece çalışma hayatı değil, toplumsal yapı ve refah dengesi açısından da değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Son olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na da çağrıda bulunan CHP’li Taşcıer, şu sözlerle açıklamasını tamamladı:

“Bakanlık, yatırımcıların değil emekçilerin de bakanlığı olmak zorundadır. Bu hukuksuzluğa sessiz kalan herkes bu suça ortaktır. Biz, işçinin dinlenme hakkını pazarlık konusu yapan bu rejime razı değiliz. CHP olarak emekçinin yanında, bu yasaya karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Yeni düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi süreci dahil olmak üzere tüm yolları kullanacaklarını belirten CHP cephesi, düzenlemenin hayata geçmesi hâlinde başta turizm olmak üzere birçok sektörde çalışma koşullarının sert biçimde değişeceğini ve bu tablonun yalnızca işçiyi değil, hizmet kalitesinden bölgesel istihdama kadar tüm yapıyı etkileyeceğini savunuyor.