Vajinismus, kadının istemsiz olarak vajina çevresindeki kaslarını sıkması nedeniyle cinsel birleşmenin ya imkânsız hale gelmesi ya da çok ağrılı yaşanması durumudur. Tıbben bilinen ve tedavisi olan bir sorun olmasına rağmen, hâlâ birçok kadın bu durumun yalnızca kendi başına yaşandığını düşünüyor. Oysa araştırmalar, Türkiye’de her 10 kadından birinin vajinismusla karşılaştığını ortaya koyuyor. Yani toplumumuzda sandığımızdan çok daha yaygın bir gerçeklikle karşı karşıyayız.
Ne yazık ki, sorun yaşandığında çoğu çift “zamanla geçer” umuduyla yıllarını tüketiyor. Bazıları ise “ayıp”, “günah” ya da “erkeklik/kadınlık eksikliği” gibi yanlış inanışlarla sessiz kalmayı tercih ediyor. Bu da çiftlerin evliliklerinde büyük çatlaklara, özgüven kayıplarına ve mutsuzluğa yol açıyor. Halbuki vajinismus ne bir ayıp ne de kaderdir; tedavi edilebilir bir durumdur.
Psikolojik kökenleri çoğunlukla çocuklukta duyulan yanlış cinsel bilgiler, katı ahlaki baskılar veya travmatik deneyimlerdir. Bazı vakalarda ise fiziksel nedenler devreye girebilir. Fakat sebebi ne olursa olsun, çözüm yolu bellidir: uzman desteği.
Cinsel terapi konusunda eğitim almış psikologlar ve terapistler, vajinismus tedavisinde önemli başarılar elde etmektedir. Doğru yönlendirmeler, egzersizler ve psikolojik destek sayesinde, çoğu kadın kısa sürede sağlıklı bir cinsel yaşama kavuşabilmektedir. Yeter ki utanma duygusu, yardım aramanın önüne geçmesin.
Buradan, bu satırları okuyan kadınlara ve eşlerine seslenmek istiyorum. Vajinismus yaşadığınızda sessiz kalmayın.
Bu yalnızca sizin değil, birçok kadının ortak deneyimidir. Çekinmeden bir uzmana başvurun. Unutmayın ki, sağlıklı bir cinsel yaşam, yalnızca biyolojik bir ihtiyaç değil, aynı zamanda insanın mutluluğunu, ilişkilerdeki uyumu ve yaşam kalitesini artıran önemli bir unsurdur.
Gelin, cinselliği tabu olmaktan çıkaralım. Konuşalım, paylaşalım ve çözüm yollarını arayalım. Vajinismusla yüzleşmek bir zayıflık değil, tam aksine güçlü bir adım olacaktır.