Eskişehir Berberler, Kuaförler, Güzellik ve Dövmecilik Odası Başkanı Gürdal Sarıkaya şu açıklamaları yaptı;
“Biz hizmet sektörü olarak farklı bir esnaf grubuyuz. Bunu her zaman ifade ediyorum. Çünkü bizim salonlarımızda sadece ticaret dönmüyor; biz müşterilerimizle yalnızca maddi değil, aynı zamanda manevi bağ da kuruyoruz. Dükkanlarımızda arkadaşlıklar, dostluklar ve fikir paylaşımları doğabiliyor. Bu yüzden biz mesleğimizi her zaman daha farklı bir yerde görüyoruz. İnsanlara hizmet eden işçileriz.
Esnafımız yaklaşık 2020 yılından bu yana belini doğrultmaya çalışıyor. Pandemiyi atlattık. Ancak pandemiden sonra malzemelerimize, elektriğe, doğalgaza gelen zamlar; buna ek olarak dükkân sahiplerinin fahiş kira artışları, bazı meslektaşlarımızın iş yerlerini değiştirmelerine neden oldu. Bizler dükkân yeri değiştirdiğimizde mutlaka müşteri kaybı yaşarız.
Tüm bunların üstüne, şimdi de dinlediğimiz müziklere ilişkin telif hakkı konusu önümüze ağ gibi serildi. Burada, yani bizim esnafımızın, 5 TL dahi fazla ödeyecek gücü kalmadı. MESAM Başkanı görevini yapıyor, sanatçıyı ayakta tutmak istiyor. Ancak buradan değerli başkana seslenmek istiyorum: Sanatçıyı ayakta tutarken sanatkârı bitirmeyelim.
Bu kanun daha önce de uygulanmış. Otellerden, Türk Hava Yolları’ndan ücret alınmış. Şimdi de benzin istasyonlarından alınacakmış. Ancak bizim bu uygulamadan haberimiz olmadı. Neden? Çünkü gelir seviyesi yüksek işletmeler itiraz etmeden bu düzenlemeyi kabul etti. Ama bu bedel, bizim meslektaşlarımızdan talep edildiğinde konu bir anda Türkiye gündemine oturdu. Çünkü esnafın fazladan ödeme yapacak gücü yok.
Buradan değerli başkanlara sesleniyorum. Resmen bizim mesleğimizi araştırmışlar. Üye sayımızı, kaç bayan kuaförü, kaç erkek kuaförü, kaç güzellik uzmanı olduğunu tespit etmişler. Diyorlar ki: “Kuaför ve berberler bir saatlik cirosuyla bir yıllık telif bedelini ödeyebilir.” Sayın Başkan da sahnedeki 4-5 sanatçının yaşamına bakarak tüm sanatçıları değerlendirmeyin diyor. Aynı şekilde siz de 4-5 lüks iş yapan kuaföre bakarak tüm meslektaşlarımızın gelirini değerlendiremezsiniz.
Elbette yüksek kazanan meslektaşlarımız var ama az kazananlar da var. Buradan tekrar sesleniyorum: Gelin, sanatçıyı ayakta tutalım ama sanatkârı da bitirmeyelim. Bizim meslek grubumuzu bu uygulamadan muaf tutun. Çünkü bu bedeli ödeme gücümüz yok.
Başkan, 4 yıl önce göreve geldiğini, kasasında 86 milyon olduğunu, şimdi bu rakamın 1,5 milyar liraya çıktığını söylüyor. Hedeflerinin 250 milyon dolar olduğunu belirtiyor. Sayın Başkan, benim meslek grubum bu paraları hayatı boyunca görmedi, sadece yazabilir. Gerçekten sizin muhatabınız biz değiliz. Yardımcı olmak isteriz ama bizim esnafımızın bu parayı ödemesi çok zor. Çünkü şu anda ekonomik zorluklar nedeniyle geçinmekte bile zorlanıyor.
Bu nedenle tekrar çağrıda bulunuyorum: Türkiye gündeminde sanatkârın cebinden elinizi çekin. Görevinizi yapın ama geliri yüksek, ticaret yapan işletmelere yönelin. Bizler el emeğiyle çalışan sanatkârlarız. Başkan da söylüyor, berberlerin sermayesi el emeğidir diyor. Ancak bizim el emeğimize göz dikilemez.
Evet, araştırma yapmışsınız ama bir yanlışınız var: Berber, kuaför ve güzellik uzmanları hiçbir zaman yalnız ve sahipsiz değildir. Sayın Başkan, tekrar sesleniyorum: Lütfen bizim meslek grubumuzu bu uygulamadan muaf tutun."