ESKİŞEHİR HABER

Gürhan Albayrak: "Ekonomisiyle, üretimiyle, sanayisiyle, tarımıyla her yönüyle gelişen bir Türkiye olmak zorundayız"

AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, Türkiye’nin birlik içinde olması gerektiğini belirtti. “Güçlü Türkiye için üretim, dayanışma ve ortak hedef şart.” dedi.

Abone Ol

AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak şu ifadeleri kullandı;

Bu milleti parçalamaya çalıştılar, bu milleti bölmeye çalıştılar. Bu milleti bölerek de bir noktaya varmaya çalıştılar. Ama şu an gelmiş olduğumuz dönem içerisinde, gerçekten Kürdüyle, Türküyle, Çerkeziyle, Lazıyla, Abazasıyla bir bütün olduğumuzun farkına vararak ve güçlü bir Türkiye'yi ortaya çıkartmanın çabası içerisinde olduğumuz bir zaman dilimindeyiz. Eğer ki birlik ve beraberlik içerisinde olursak, birlik ve beraberlik içerisinde yol yürürsek, burada gerçekten şunu söyleyeyim: İçerideki hainler ve dışarıdaki hainler bu ülkeye, bu millete katiyen zeval veremeyecek ve katiyen bir sıkıntı yaşatmayacaktır.

Burada tabii ki bu birlik beraberliği yaparken, her yönüyle düşünmemiz gerekiyor değerli dostlar, değerli büyüklerim. Gelinen noktada biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın MHP lideri Devlet Bahçeli'nin önderliğinde "Terörsüz Türkiye" süreci gerçekten çok büyük bir ivme kazandı ve iyi bir noktaya doğru gidiyor. Şu an Milli İstihbarat Teşkilatımız süreci yakından takip ediyor ve yönetiyor. İnşallah terörden arındırılmış bir noktada ve özellikle Güneydoğu, Doğu Anadolu Bölgesi'nde ve Türkiye'nin tüm bölgelerinde terörsüz noktasında her yeri arındırarak daha ferah, daha müreffeh bir Türkiye noktasında ilerlemelerimize devam edeceğiz.

Ama bu tabii ki şöyle olacak değerli dostlar: Birlik, beraberlik derken tabii ki bazı söylemlerimiz aynı olmayacak, bazı düşüncelerimiz aynı olmayacak ama memleket bayrak olduğu zaman, konu bayrak olduğu zaman, konu vatan olduğu zaman herkesin bir araya gelmesinin elzem olduğu bir zaman dilimindeyiz. Tabii ki bu tek "bir araya gelirkenki kasıt" nedir? Her yönüyle bir araya gelmek. Yani üretmeden, gelişmeden, teknolojiyi bir noktaya taşımadan, zenginleşmeden olmayacaktır. Ekonomisiyle, üretimiyle, sanayisiyle, tarımıyla her yönüyle gelişen bir Türkiye olmak zorundayız.

Gerçekten şu anki coğrafyamız çok sıkıntılı bir süreç içerisinde. Özellikle doğu tarafına baktığınız zaman Suriye'deki olaylar, İran'daki olaylar, İsrail'in bugün Filistin'e yapmış olduğu olaylar gerçekten, hani, ateşin yaklaşmakta olduğunun da en büyük göstergesi. Onun için buradan herkesin aklını başına alması ve milleti için, ülkesi için, bayrağı için her günden daha fazla çalışması gerektiği bir zaman dilimindeyiz. Niye? Ateş bize doğru yaklaşıyor ve bunun farkında olup milli duyguları ön planda tutarak ve "Bu ülke için acaba bizler ne yapabiliriz?" mantığını ortaya koyarak yol yürümemiz gerekiyor diye düşünüyorum.

Bakın malumunuz, şu an Eskişehir Türkiye'nin gündeminde değil, dünyanın gündeminde. Malumunuz, Beylikova ilçemizdeki nadir toprak elementleri meselesiyle alakalı şu an dünyanın gündeminde olan bir şehir olduk. Niçin? Dünyanın en büyük rezervine sahip olan, dünyada ikinci rezerve sahip olan bir yerimiz, ilçemiz Beylikova ilçemiz. Ama burada dahi kalkıp da bazı kitlelerin, bazı zihniyetlerin, bazı düşüncelerin kalkıp "Burayı sattılar, burayı verdiler, burayı farklı yerlere peşkeş çektiler!" gibi milliyetçilikten uzak, millî manevi duygulardan uzak bir açıklama içerisine giren bir anlayış var. Nedendir, niçindir bilmiyoruz ama şunu da Sayın Cumhurbaşkanımız ifade etti: Nadir toprak elementlerini evet çıkarttık, zorluklara rağmen çıkarttık, engellemelere rağmen çıkarttık. Gelinen süreçte oraya biliyorsunuz bir tesisimizi oluşturduk. İnşallah buradaki nadir toprakları sistemine uygun bir şekilde, teknolojisine uygun bir şekilde, bunu bir katma değeri en yüksek seviyeye getirerek de inşallah ülke ekonomisine katkı sağlama noktasında bir çaba içerisindeyiz.

Ama nedir ki, ne hikmettir ki, içimizde olduğunu ve bizden olduğunu düşündüğümüz bazı kitleler, bazı kesimler ve bazı zihniyetler, burada herkes dururken, burada ülkenin Cumhurbaşkanı, ülkenin bakanları bu noktada bir zahmet çekerken kalkıp da nadir toprak elementlerini "Şuraya peşkeş çektiniz, buraya peşkeş çektiniz" gibi gerçekten yalan, dolan bilgilerle insanları zehirleme çabasında olmaları da bizleri gerçekten üzüyor. Biz diyoruz, bakın, birlik, beraberlik tek şu olmuş olduğu ortam içerisinde olmamalı. Birlik ve beraberliği üretiminden, tarımından her konusundan, ülkenin ekonomisinden dahi ne yapmak lazım? Birlik ve beraberliği sağlayarak yol yürümek gerektiğini düşünüyorum.

Gerçekten şu an ekonomi noktasında gelmiş olduğumuz süreç, eğitimde gelmiş olduğumuz süreç, bugün kalkıp tarımda gelmiş olduğumuz süreç bizi gerçekten çok noktalara, farklı noktalara götürdü. Ondan dolayı da içerideki tabiri caizse hani dış güçlerin, dış mihrakların dostları ne yapıyor? Bu ülkeyi parçalamanın, bölmenin bir çabası içerisinde olduğunu özellikle şahit oluyoruz ve yaşıyoruz. Ondan dolayı bakın, burada 34 tane derneği bir araya getirmek, burada birlik ve beraberliği ortaya koyacak bir şekilde bir Dostluk Federasyonu ortaya koymuş olmaktan dolayı da ben, koymuş olmasından dolayı da özellikle Ayhan Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Aslında bir mozaiği ortaya koyuyor, Türkiye mozaiğini ortaya koyuyor. Bakın, "Her konuda anlaşabiliriz" diyor, "Her konuyu konuşabiliriz" diyor, "Her konuda mutabakata varabiliriz" diyor ama önemli olan bu birlik, beraberliği sağlayalım diyor.

Bakın, eğer ki bir olursak, beraber olursak, güçlü olursak, bizi hiçbir ne yapacak? Güç ne yapar? Bize saldıramaz, bize kalkıp da yan gözle bakamaz ama eğer ki biz içeride bölünürsek, içeride parçalanırsak ne yapar? Bugün dış güçlerin, dış mihrakların içerideki iş birlikçileriyle beraber Allah muhafaza bu ülkeye yan gözle baktıklarını her zaman görüyoruz. Ondan dolayı da ben tekrardan hem başkanlarımıza, Dost Federasyonu Başkanımıza ve buraya gelen bütün katılımcı dernek başkanlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Çünkü bakın, daha demin de Sayın Vekilimizin de ifade ettiği gibi, bu topraklar kanla alınan topraklar. Öyle kalkıp da hemen bir insan yan gözle baktı diye bırakıp gideceğimiz yerler değil. Bizim kaçıp gidecek bir yerimiz yok. Biz herkesi misafir ederiz ama biz başka bir topraklara, başka bir yerlere gitmek gibi durumumuz, düşüncemiz dahi yok. Onun için güçlü olmamız lazım, onun için iri olmamız lazım, onun için diri olmamız lazım. İnşallah bu minvaldeki bu derneklerimizle beraber başlayan süreç Türkiye'mizin her yönüne inşallah devam edecektir, her yönünde bunlar olacaktır."