İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer şu ifadeleri kullandı;
“Odunpazarı ilçemiz ve şehrimizle ilgili yerel ağırlıklı konular üzerinden gittiğimiz ve detaylandırdığımız tarzımızı bu hafta toplumun genelinin yaşadığı ve alanda örneklerini gördüğümüz bir olumsuzluğu bugün sizler vasıtasıyla paylaşmak ve muhataplarına buradan seslenmek istiyoruz. Değerli Arkadaşlar inceleme ve okumalarımızdan çıkan sonuçta.
Mart 2020 ile Temmuz 2021 tarihleri arasında yaşadığımız pandemi sürecinin tetikleyicisi olduğu görülen ve maalesef resmiyetin önünü açtığı. Geldiğimiz günde Milletimizin geleceği gençler ve çocuklar arasında özellikle son hızla yayılan sanal kumar ve bahis felaketinden bahsetmek istiyoruz.
Siyaseten yaptığımız çalışmalar, alan ziyaretleri, birebir diyaloglarda özellikle son dönemde bizim de çok sayıda yaşanan olumsuz örnek ve durumuna şahid olduğumuz.
Üzerinde fikir oluşturup iletmek zorunluluğu hissettiğimiz konu şehrimizde de maalesef pek çok üzücü örnek ile karşımızda durmaktadır.
İşyerini ziyaret ettiğimiz bir hemşehrimiz genç çalışanlarının bu akıma kapıldığını, İlçemizin bir mahallesinde bir teyzemiz torununa bahis için çektiği krediden dolayı icralık olduğunu, Çocuğunun yaptığı borçlar sebebiyle 60 yaşında evlere temizliğe gidiyorum diyen bir kadın hemşehrimiz, Çarşı merkezinde bir hemşehrimiz oğlunun kendini kaptırdığı bu durumdan dolayı ruh sağlığının bozulduğunu, çekilen kredilerden dolayı gelen icralar sebebiyle işten çıkarılan bir gencimizin kendinin anlattıkları ve yaşadığı çaresizliği gibi şahit olduğumuz pek çok örnek konuya detaylı bakmamızı ve söz söylememizi mecburiyet durumuna getirmiştir.
Sosyolojik çalışmaların ve incelemelerin verdiği sonuçlarda Türkiye’de sanal kumar ile bahis felaketinde yaş sınırının 10’lu yaşlara kadar geldiği ve konunun artık düz normal bir toplumsal olumsuzluğu çoktan aştığını ve bir Milli Güvenlik sorunu halini aldığı çok net ortaya çıkarmış bulunmaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı 5 ay önce haftalık Cuma hutbesinde konuya dikkat çekerek. Gençlerin bataklığa çekildiğini, küçük yavrularımıza bu olumsuzluğun özendirildiğini bunu engellemenin dini ve vicdani bir sorumluluk olduğunu tüm ülke genelinde hatırlatmıştır.
Bu noktada konunun esas muhatabı olan siyasi iradenin iddialı projesi olan 2025 Aile yılı söylemi ise konunun tam özünde gözümüze çarpmakta dikkatimizi çekmektedir.
Gençler, çocuklar ailelerin bireyleri olarak aileden başlayarak. Toplum ve Milletlerin yaşantısı ve geleceği anlamında dikkat edilmesi, korunması, kollanması gereken en öncelikli değerleridir.
Bu olumsuzluklar yaşanırken ve olumsuzlukların yaşam alanı olan internet ve bankacılık alanlarında maalesef konuya müdahil bir eylem yada söylem ne duyduk ne gördük.
Buradan hatırlatalım Türk ceza kanununda bahsettiğimiz konunun suç ve cezası olmamakta, eylem kabahat olarak kabul edilmektedir.
Sanal Bilgi güvenliği ve bilgi akışının, mali işlem takibinin artık çok kolay ve etkili olduğu süreçleri biliyor, görüyoruz.
Ancak ne hikmet ise bilinen duyulan ve görülen bu olumsuzlukta her gün bir trajedi her gün bir facia örneği yaşanan toplumsal çürümeyi hızlandırına ve gelecek endişemizi artıran bu durum için yetkililerin hareketsizliği dikkat çekmektedir.
Muhataplarını önce vicdanen sonrasında sorumlulukları gereği önlem almaya ve zaman geçirmeden alınan önlemleri hayat geçirmeye buradan davet ediyoruz.
Dindar nesil iddiasıyla çıkılan yol eğer önlem alınmaz ise maalesef ama maalesef bu gidişle sanal bahis nesli olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Değerli arkadaşlar söylediklerimiz sırf bu haftaya konu olsun diye derlenmemiştir.
Mahallede, çarşıda, sokakta karşımıza çıkan, tespit edilen, yaşananların toparlanması ve iletilmesi gereğidir.
Bu söylenirken gençleri çocukları ve neslimizi koruyup kollayıp geliştirmekle yükümlü olanların bu sesi duyup önlem almaları mecburiyettir.
Kendi çocuklarını göz önüne koyup Milletin evlatları için harekete geçmeyenler bilmeliler ki!
Sanal kumar ve bahis felaketi Büyük Türk Milletinin geleceği için vahim bir duruma gelmiştir. Bu anlamda üzerine düşeni yapmayanı ne tarih ne insanlar ne Yüce Yaradan affeder. Sözün sonunda yaşamın içinde net bir durumda olan bu olumsuzluğa tümden bir dikkat çekmek istiyoruz.”