İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer şu ifadeleri kullandı:

"Ülkemizin bir deprem kuşağında olduğu ve buna her an, her zaman diliminde, her alanda hazır olmamız gerektiği gerçeği ortadayken; maalesef yaşanan ani kaza ya da tabiat olaylarında organizasyon sağlayamama, yetersizlik ve her alanda olduğu gibi sınırsız yetkiye sahip olup hiçbir zaman sorumluluk almayan, asla haksız olmayan, sıfır sorumluluk anlayışına sahip bir irade yönetimsel olarak karşımızda durmaktadır.

Kontrollerindeki GSM operatörlerinin her kaza ya da afet sonunda kilitlenmesi, kullanılamaz hâle gelmesi bile üzerlerine almadıkları, ancak insanlarımızın net şekilde dile getirdiği bir sorun olarak yine ortaya çıkmıştır. Bu durum dün de yaşanmıştır.

Depremden yola çıkarak, asıl konumuz olan kuraklık ve bu konuda Eskişehir’in önlem, tedbir ve hazırlıkları var mıdır sorusunu bugün kamuoyumuzla paylaşmak istedik.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü Türkiye Kuraklık Haritası’na baktığımızda, en kritik ve hassas oran olan "Olağanüstü Kurak Bölge"nin en merkezinde maalesef Eskişehir’imiz yer almaktadır.

Oranlamada olumsuzluğun en üst noktası olan 6. seviyedeyiz. Eskişehir olarak daha ötesi olmayan bir konumdayız; su ve su alanı yok denecek kadar az.

Bunlar gerçeklik olarak yaşanırken, yönetimsel ve icraat aşamasında nasıl bir önlem zincirimiz, hazırlığımız ve planlamamız var, bunu merak ediyoruz.

3 üniversitesi, 15 belediyesi, onlarca kurumu, onlarca konuya vakıf ve muhatap sivil toplum kuruluşu olmasına rağmen, bugüne kadar hangi hikmet ve hangi akılla bir araya gelinmemiştir?

Bu hassas konuyla ilgili bir fikir birliği, iş birliği maalesef oluşmamış, oluşturulmamıştır.

Su konusu, yalnızca kişisel veya tek bir kurumun tedbirleri ya da bilgisiyle yürütülecek, ilerletilecek bir süreç değildir.

Değerli basın mensupları,
Bugün yapacağımız basın açıklamasına hazırlanırken, son günlerde Eskişehir gündeminde bir "vidanjör meselesi" siyasetin konusu hâline gelince ilgimizi çekti.

Merak ettik, muhataplarına teyitli olarak sorduk ve öğrendik: Kaymaz Beldesi’nde sel sonrası temizlikte konut ya da bahçelerden çekilen çamurlu atık su, boşaltılabilecek en mantıklı yer olarak bir kuru dere yatağına dökülmüştür cevabını aldık.

Tüm yaşananlara ve gerçeklere bakınca, bu konu siyasetin ana malzemesi olacak bir mesele değildir. Ancak son 2 gündür Eskişehir’de vidanjörden açık araziye dökülen atık sel suyu yüzünden kıyamet koparılıyor. Milletvekilinden il başkanına kadar, "mal bulmuş Mağrip" edasıyla açıklama üstüne açıklama geldiğini gördük.

Biz kendilerine, muhataplıkları gereği, buradan hatırlatmak istiyoruz. Eskişehir’de siyasal iktidarın sorumluluğunda olan su kaynakları ve havzaları kuruyor. Haberleri var mı acaba?

Ülke genelinde "1000 Günde 1000 Gölet" projesi kapsamında Porsuk Nehri’ni besleyen kolların kesilmesi ve suların göletlerde toplanması, besleme planlamasının yapılmaması; üzerine yıllık kuraklık etkisi de eklenince, Porsuk Nehri’nin akışı azalıyor. Bunun yansımasıyla Eskişehir’i besleyen Porsuk Barajı’nın doluluk oranı yüzde 30’lara düşmüş durumda.

Bunu kimse görmüyor ya da umursamıyor. Çatören Barajı kurumanın ötesine geçmiş durumda. Sakarıbaşı kurudu, neredeyse su kalmamışken bunların sebeplerine ve planlamasına kafa yorulmuyor.

Dağlardan beslenen sular çekiliyor, yeraltı suları kayboluyor. Bunlarla ilgili hiçbir sorun ya da dert yokmuş gibi davranılıyor. Yalnızca bir vidanjör üzerinden siyaset yapmak, çok ucuz bir yöntemdir ve bu şehre, bu şehrin siyasetçilerine hiç yakışmamaktadır.

Siyasete söz düştü mü, Eskişehir’e zincir, balon vaatleri duyuyoruz; ancak gerçekleşmelerini göremiyoruz. İlçe yollarında ölüm ve yaralanmalarla devam eden kazalar, değer kaybeden Eskişehir, işsizlik, ekonomik çıkmazlar, liyakatsizlik, sahtelikler aynen yerinde durmakta.

Sorumlu siyaset ise küçük detaylardan, yapay konulardan kendine malzeme bulma derdindedir. Buradan bir kez daha hatırlatmak istiyoruz:

Hem genelde hem yerelde sorumlular! Lütfen kulak verin. Tedbir almakta geç kaldınız, daha da gecikmeyin.

Kuraklık kapıdan girdi ve bundan sonraki yıllarda kendini daha fazla gösterecek. Aynı masa, aynı doğrular ve aynı çember içinde olmak zorundasınız.

Karşınızdakinin fikrine saplanmadan, siyasetini sorgulamadan; uzman ne diyorsa, ne yapılması gerekiyorsa… Su kıtlığı, yetersizliği ve kullanımı için harekete geçmekte daha da geç kalınmamalıdır.

Bahsettiğimiz gibi; bir yandan ormanlar yakılırken, bir yandan madenler ve konutlar için tabiat yok edilirken; vahşi sulama yapılmaya, plansız yeraltı suları kullanılmaya ve kaynakların beslenmesi engellenmeye devam edilmektedir.Kurak geçen kış ve bahar ayları ile sonrasında devam edecek yağışsızlıklar bilinirken ve yaşanırken; tedbir almak, yeni politika ve yatırım üretmek Eskişehir’e karşı acil bir yükümlülüktür."