İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer şu ifadeleri kullandı;

“Odunpazarı Tarihi Bölge’yi oluşturan Akcami, Dede, Orta, Paşa, Şarkiye, Cunudiye mahallelerinin yanı sıra, bitişiğinde yer alan Karapınar, Akarbaşı, Akçağlan, Alanönü ve Kurtuluş mahalleleriyle birlikte toplam 11 mahallemizi ilgilendiren okul öncesi ve ilkokul sorunu nedeniyle bugün bu noktadayız.

Önünde bulunduğumuz yapı, Eskişehir Valiliği aracılığıyla yenilenen ve sonrasında “kültür merkezi olacak” söylentisi yayılan eski Malhatun İlkokulu binasıdır.

Burası, 1924 yılında inşasına başlanmış, 1925 yılında eğitime açılmış, 1929 yılında ilk mezunlarını vermiştir. Önce Kurşunlu İlk Mektebi, ardından İsmetpaşa İlk Mektebi, sonrasında ise 1952 yılında Malhatun İlkokulu adını almıştır. 1979 yılında tarihi binanın yanına betonarme ek bina yapılmış ve eğitim orada devam etmiştir. Ancak 2014 yılı sonunda bu bina boşaltılmış, kapatılmış, öğrencileri ve öğretmen kadrosu dağıtılmıştır. Bu yapı, bölgede Milli Eğitim'e ait olan iki binadan biridir.

Diğeri ise Turan İlkokulu’dur. Turan İlkokulu, tarihi bölgenin diğer kısmına hizmet verecek şekilde konumlanmıştı. Ancak hangi gerekçeyle olduğu bilinmeden kapatılmış ve şu anda Halk Eğitim Merkezi ek bina olarak kullanılmakta ya da atıl vaziyette tutulmaktadır.

Toplamda 6 asli mahallenin ve 5 mahallenin bazı sokaklarının içinde yer aldığı, yaklaşık 10 bin nüfusa hitap eden bu bölgede ne okul öncesi eğitim kurumu ne de ilköğretim ve ortaöğretim okulu bulunmaktadır.

Bölgeye en yakın okullar; Kurtuluş İlkokulu, askeri lojmanlar içindeki Cengiz Topel İlköğretim Okulu ve Yunusemre İlköğretim Okulu’dur. Ortaokul olarak ise eski 19 Mayıs Ortaokulu ile Deliklitaş Mahallesi’ndeki Murat Atılgan Ortaokulu öne çıkmaktadır.

Anaokulu ihtiyacı için ise bölgede bir devlet okulu bulunup bulunmadığını biz dahi net olarak bilmiyoruz. Bu eksiklik ve ivedi ihtiyaç uzun süredir hem halkın hem muhtarların hem de sivil inisiyatiflerin gerek basın yoluyla gerek farklı mecralardaki açıklamalarıyla gündeme getirilmiştir. Ancak bu çağrılar duymazdan gelinmiş, yetkililer bölgeyi görmezden gelmiş, muhatap siyasetçiler ise konuyu umursamamıştır.

Bugün bu noktadan bir kez daha sesleniyoruz: Türkiye Cumhuriyeti’nin yokluk içinde olduğu yıllarda, Büyük Türk Milleti’nin evlatları için okul yapan, hükümet konağı yapılan bir binayı eğitime tahsis eden zihniyeti kendinize örnek alın. Okula ihtiyaç olan bir bölgede mevcut binaları eğitime kazandırmak yerine, neye ve kime hizmet edeceği belli olmayan “kültür merkezi” olarak değerlendirme hevesinden vazgeçin.

Bu bölgenin çocukları anaokuluna gidemiyor. İlkokul çağındaki çocuklar ise güvenli olmayan koşullarda, uzak okullara gitmek zorunda kalıyor. Veliler hem fiziksel hem ekonomik olarak zorlanıyor. Kış saatinde karanlık sokaklarda çocukların yaşadığı psikolojik baskıyı düşünün.

Bu konuya artık sorumluluk bilinciyle yaklaşın. Anayasa’nın 42. maddesini uygulayın. 222 sayılı yasa ve ilgili yönetmelikleri yerine getirin. Bunu yapmak zorundasınız. Yapmıyorsanız, vicdanınızın sesini dinleyin. Ey sorumlular, ey siyasetçiler, ey bu şehrin milletvekilleri…”