Sağlık-Sen Eskişehir İl Başkanı Hasan Hüseyin Köksal şu ifadeleri kullandı;
"Toplumun sağlığını koruyan ellerin, can güvenliği tehdidi altında. Eskişehir Odunpazarı ilçesinde görev başındaki 112 Acil Sağlık ekibimize yönelik yapılan saldırı, sağlık çalışanlarının görev başında her an nasıl bir tehlike ile burun buruna geldiğini bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya koymuştur.
Ambulansla görev başında olan biri erkek, ikisi kadın üç sağlık çalışanımız; trafikte defalarca sıkıştırılmış, önü kesilerek durdurulmaya çalışılmış, ters yönde kovalanmış ve yaşam hakları hiçe sayılmıştır.
Can havliyle Ambulans Servisi Başhekimliği yerleşkesine sığınan ekibimiz, burada da saldırganların hedefi olmaya devam etmiştir. Bir minibüs dolusu kişi tarafından takip edilen sağlık çalışanlarımız, kamu kurumunun içerisine sığınmak zorunda kalmış; içeride dahi psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalmışlardır.
Olay yerine gelen polis ekiplerinin rahat tavırları, saldırganların alkol etkisi altında olmalarına rağmen uzun süre kurum içerisinde baskı kurarak tehditlerini sürdürmesine engel olmamıştır. Bu durum, kamu düzeni ve sağlık çalışanlarının güvenliği adına kabul edilemez bir zafiyettir.
Sadece iki kişi değil, organize bir baskın. Bu olay bireysel bir saldırı olmanın ötesinde, planlı ve organize bir baskının göstergesidir. Mobese kayıtları incelendiğinde, ambulansın kilometrelerce takip edildiği, defalarca önü kesilmeye çalışıldığı ve sağlık çalışanlarına açıkça ölüm tehditleri savrulduğu görülecektir.
Dahası, iki saldırganla sınırlı kalmayan bu vahim olayda, bir minibüs dolusu kişi ve servis araçları işletmesi odası yöneticileri de gece yarısı bir kamu kurumuna gelerek sağlık çalışanlarına gözdağı vermeye çalışmıştır. Sormak istiyoruz: Bu kişiler buraya hangi yetkiyle geldi? Ne amaçla bir kamu kurumunu bastılar?
Bugün okulların açıldığı, milyonlarca çocuğun okul servisleriyle taşındığı bir günde, "ambulans yol istedi" diye bir servis şoförünün ambulansı kilometrelerce takip edip önünü kesmesi, yalnızca sağlık çalışanları için değil, toplumun tüm fertleri için açık bir tehdit niteliğindedir.
Bu şahısların ehliyetleri ve psikoteknik değerlendirmeleri derhal gözden geçirilmeli, trafikte bu tür tehlikeli davranışları sergileyen kişilere karşı trafikten men etme dahil olmak üzere en ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.
Şunu açıkça ifade ediyoruz. Bir aracın direksiyonuna geçen herkes sadece kendi değil, toplumun da canını emanet alır. Psikolojik yeterliliği olmayan, öfkesini trafikte kontrol edemeyen kişiler, direksiyon başına geçmemelidir.
“Kamu kurumunu basmak” normalleştirilemez. Esnaf odası yöneticileri dahil olmak üzere kalabalık bir grubun gece vakti resmi bir kamu binasına baskın yapması ve burada çalışan kamu görevlilerini tehdit etmesi, hukuk devleti ilkesine, kamu düzenine ve devlet otoritesine açık bir saldırıdır.
Buradan Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’nü, Eskişehir Valiliği’ni ve Cumhuriyet Başsavcılığı’nı bu olayı tüm boyutlarıyla araştırmaya, failleri en ağır şekilde cezalandırmaya ve benzer olayların önüne geçecek adımları hızla atmaya çağırıyoruz.
Unutulmamalıdır. Ambulanslar boş dönüyorsa, bir hayat kurtarıp geri dönüyordur. Ambulansın önü kesiliyorsa, aslında bir insanın yaşam hakkı engelleniyordur. Sağlık çalışanına şiddet uygulanıyorsa, bu sadece bireye değil, tüm topluma yapılmış bir saldırıdır.
Bugün burada, nöbetten çıkan, izinli olan veya sahada görevde bulunmayan birçok sağlık çalışanı, saldırıya uğrayan meslektaşlarına destek olmak için toplanmıştır. Ancak unutulmamalıdır ki, yüzlerce sağlık çalışanı halen aynı riskler altında görev yapmaya devam etmektedir. Artık yeter.
Her gün canımızı hiçe sayarak başkalarının hayatını kurtaran biz sağlık çalışanları, artık kendi can güvenliğimiz için haykırıyoruz: Sağlık çalışanına saldırmak, topluma ihanettir. Ambulansın önünü kesmek, toplumun nefesini kesmektir.
Eskişehir Sağlık-Sen Şubesi olarak bu vahim olayı en güçlü şekilde kınıyoruz. Meslektaşlarımızın sonuna kadar yanında olduğumuzu, bu sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz.
Taleplerimiz açık ve nettir. Olayın tüm detaylarıyla ortaya çıkarılması, Sorumluların kamuoyuna açıklanması, Saldırganların en ağır cezaları almaları, Ehliyet ve psikoteknik yeterlilik denetimlerinin titizlikle yapılması, Kamu kurumlarını basan şahıslar ve onları yönlendirenlerin hesap vermesi. Kamu kurumunu basan diğer kişiler hakkında neden işlem yapılmadığının açıklanması.
Sağlıkta şiddet son bulmalıdır. Sağlık çalışanları yalnız değildir. Hep birlikte haykırıyoruz. Artık yeter."