Hürriyetçi Eğitim Sen Eskişehir Şubesi Başkanı Erol Ger şu ifadeleri kullandı;
“Bugün milli eğitimle ilgili sorunları ve sonuçlarını konuşmak üzere toplandık. Milli eğitim bakanlığında üzülerek söylüyorum ki değişen bir şey yok ne yazık ki eğitim çalışanların ekonomik sorunları çözülmemiş, artık bir evde iki maaşla bile geçinmek için yetersiz kalmaktadır. İlimizde norm fazlası öğretmenler sürgün gibi ve yılda 3 kez atama takvimi ile huzursuz edilmiştir. Ülke genelinde yaklaşık 90 bin ücretli öğretmen asgari ücretin altında çalışmak zorunda, ülkemin çocukları da ne yazık ki günübirlik çözümlerle yeterli eğitim almaktan yoksun bırakılmıştır. Geçen yıl bu zamanlar Milli Eğitim Müdürlüğünün yaptığı işleri doğru bulmuyoruz demiştik. Ne yazık ki değişen bir şey yoktur. Görülüyor ki bakanlık ve yandaşları sınıfta kalmıştır.
Cumhurbaşkanı tarafından 2024 KPSS puanı ile 15 bin öğretmen ataması yapılacağını açıkladı. Ancak bu sadece Şanlıurfa’nın sorununu çözebilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bütçe görüşmeleri sırasında en fazla bütçe milli eğitim Bakanlığı’na ayrılmıştır. Atama bekleyen yüz binlerce öğretmen varken bu sayı asla kabul edilemez. Acilen bu sayı artırılmalı, mülakat yapılmadan hemen atanmalıdır. Ek kontenjan zorunluluktur. Eğitimden tasarruf düşünülemez. Bu arada proje okullarındaki atama sisteminin yanlışlıklarını da bir kez daha vurgulamak istiyorum . Bu süreçte birçok meslektaşımızın kendilerine herhangi bir somut gerekçe gösterilmeden mevcut okullarına tekrar atamaları yapılmamıştır.
Elbette ki proje okullarına ilk defa atanan öğretmenimizin de bu görevleri layıkıyla yapacaklarından hiç kuşkumuz yoktur. Ancak ortada bir mağduriyet söz konusudur. Kim niçin atandı, kimin süresi niçin uzatıldı, süresi uzatılmayanların neden uzatılmadı? Hangi kriterlere göre atamaların yapıldığı belirsizdir. sınavla öğrenci alan bu okullara eskiden olduğu gibi objektif, belirli kriterlere dayalı olan sınavla öğretmen ataması yapılmalıdır.
Hürriyetçi Eğitim Sen olarak haksızlık kime yapılırsa yapılsın onun yanında ,haksızlık yapanların karşısında olacağız. İl içi atamalarda ne yazık ki çakılı ve norm kadro boşluğu olmadığı için okul öncesi dışında görev yeri değişikliği olmamıştır. Kapatılan okulların öğretmenleri, proje okullarına atanamayan öğretmenler gibi boşlukta bırakılmıştır. Sonuçları belirsizdir.
Elbette güzel şeylerde olacak, yıllardır unutulan sıra atamaları sendikamızın talebi doğrultusunda tekrar gündeme gelmiş, atanacak kadro bulabilirlerse yıllardır yuvalarından uzak çalıştıkları kurumlardan küçük bir olasılıkta olsa gelebileceklerdir. Bir diğer konu kariyer basamakları, henüz bununla ilgili kılavuz yayınlanmamıştır. Öğretmenlerin mağdur edilmesinin önüne geçilmelidir. Derhal kılavuz Kariyer basamaklarında alan genişletilmeli emekliliğe esas süre göz önüne alınmalıdır. Seyyanen yapılan zamlar, kariyer basamaklarından alınan tazminatlar, ders ücretleri kısaca vergisini verdiğimiz her kuruş emekliliğe yansıtılmalıdır. Kadrolu öğretmenler arasındaki maaş uçurumu giderek büyüyor. Derhal düzeltilmelidir. 1. derecede olan bütün eğitim çalışanları 3600 ek göstergeden yararlanmalıdır.
Günümüzün en önemli konusu liyakattır. Ne yazık ki benim adamım anlayışı yönetici atamalarında olduğu gibi aylıkla ödüllendirmede de yaşanmaktadır. En çok ödülü yöneticiler alırken öğretmenler, memurlar ve destek personel unutulmuş hatta kırsal kesim yok sayılmıştır. Bir ilçe müdürü, şube müdürü çok başarılı bulunarak ödüllendirilirken aylıkla ödül alan personeli bulunmaması çok ilginçtir. 12 kırsal ilçede sadece 22 personelin aylıkla ödüllendirilmesi dikkat çekicidir. Mevcut atama yönetmeliği yüzünden yıllardır kırsal ilçede çile çeken öğretmenler yine mağdur edilmiştir. Kırsalda çalışan sadece 12 öğretmene aylıkla ödül verilmiştir.
İşimiz eğitim ise öğretmenler uygun koşullar oluşturulmalı , doğru yöneticiler atanmalıdır. Her ne olursa olsun müfettiş raporları olumsuz olan yöneticilerin görev yerleri anında değiştirilmeli gerekiyorsa görevden alınmalıdır. Binalar yıkılmayı yada yapılmayı beklemektedir. Tasarruf tedbirleri ülkenin ekonomik koşulları diyerek sorunlar ötelenemez. Okulların dağ gibi birikmiş sorunları çözüm beklemektedir. İkili eğitim yapan okulların ders saatleri kısaltılmalı, çözüm taşımacılara bırakılmamalıdır. Temizlik personeli olmayan okullara kalıcı çözümler bulunmalıdır. Okulumuzun en güzide okullarında bile güvenlik sorunu yaşanmaktadır. Okullarda mali kaynak yok, veliden isteniyor. Bir taraftan da Sayın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin okulların bütün sorunlarını çözmüş gibi gösteriyor. İşte proje okuluna başka bir ilginç örnek.
Odunpazarı MESEM proje okul yönergesine aykırı olarak MEB'e teklif edilmiş MEB tarafından reddedilmiştir. Bu kapsamda yönetici atama takviminin görev süresi dolan yöneticilerin tercihine kapatılmıştı bakanlığın bunu reddetmesinden sonra bu kurumdaki yöneticilerin durumu hatta okulun durumu belirsizdir. Belki de yine proje okulu yapılabilir. Bir sözümüzde sendikal paydaşlarımıza… Siyasete göbekten bağlı sendika başkanları okulların sorunlarını, eksiklerini niçin gündeme getirmiyorsunuz. O koltuklar, sefa sürmek için değil, sorun çözmek için var! Gelin milyonlarca eğitim çalışanının vebaline girmeyin ya bizim gibi haykırın yada koltuklarınızı bırakın. Kul hakkına girmeyin.”