ESKİŞEHİR HABER

Hüseyin Özcan sert konuştu; "Şehit ve gazi aileleri affetse bile, tarih bu ihaneti affetmeyecek"

Demokrat Parti Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Özcan, dış borç artışını, ABD ziyaretini, nadir toprak iddialarını ve İmralı komisyonunu eleştirdi; sorular yöneltti.

Abone Ol

Demokrat Parti Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Özcan şu ifadeleri kullandı;

"Belediyelerin bütçelerini savunmak bizim değil, Cumhuriyet Halk Partisi il başkanının, yöneticilerinin ve belediye başkanlarının görevidir. Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı’na şunu sormak isterim: 2003 yılında iktidara geldiklerinde Türkiye’nin dış borcu 130 milyar dolar idi. Bugünkü dış borç ise 147 milyar dolar. O dönemde Türkiye’nin iç borcu 200 milyar TL idi. Şimdi ise 8,7 trilyon TL. Borç bu kadar artmışken, üstelik Türkiye’nin köprüleri, otobanları, barajları, havalimanları, hastaneleri “yap-işlet-devret” modeliyle yaptırılmışken bu paralar nereye gitti? Nasıl bir yatırım yapıldı? Bu paralar harcanırken önümüzdeki 10-15 yılımız ipotek altına mı alındı? Sayın Eskişehir İl Başkanı’nın bu konuları da açıklamasını bekliyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ABD Başkanı Trump ile görüşmeleri olmuştu. Yaklaşık 2 hafta önce Sayın Cumhurbaşkanı Amerika ziyaretinde bulundu. Bu ziyarete büyük umutlarla gidildi. Ancak biz “ne alacağız?” diye beklerken, her şeyi verip döndük. 2023 yılında Karadeniz’de 870 milyar metreküp doğalgaz bulduğumuzu açıkladık ama Amerika’dan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) satın alıp geldik. Parasını ödediğimiz, yaklaşık 2 milyar dolar değerindeki F-35 projesinde ise hiçbir gelişme yok. Türkiye, toprak bütünlüğü dahil elinden geleni verdi ama karşılığında sadece bir “meşruiyet” aldı gibi görünüyor. Nadir toprak elementlerinin de Amerika’ya verildiğini, hatta tabiri caizse “peşkeş çekildiğini” düşünüyorum. Ancak Türkiye bu ziyaret karşılığında ne elde etti, bunu hâlâ bilmiyoruz. Türkiye içeride ve dışarıda çok ilginç gelişmeler yaşıyor. Dün DEM Parti sözcüsünün yaptığı açıklamalar akıl alır gibi değil. Kendisi “Sayın Öcalan” diyor, ama bana göre o bir terörist başı, bebek katili, canidir. PKK bir terör örgütüdür, bunu açıkça söylüyorum. DEM Parti sözcüsü diyor ki: “Barış süreci başlamadan önce bize, İmralı’ya heyet gönderileceği ve TBMM’ye heyet gönderileceği garantisi verildi.” Eğer bazı sözler ve garantiler verildiyse, bu heyet neden 14-16 kere toplandı? Zaten heyetin oluşumu baştan yanlıştı; 52 kişiden oluşuyor. Cumhur İttifakı çoğunluğa sahip olduğundan, istedikleri kararları geçirebiliyorlar. O açıklamalarda, “Öcalan basından şikâyetçi” deniyor. Ama Türkiye’de bağımsız basın neredeyse kalmadı. Onlarca kanal ve gazete içinde sadece birkaç tanesi gerçekten özgür. Kalanı “havuz medyası” diye bilinen yapının elinde. Ayrıca “basın ve yargı üzerinde etkileri var” deniliyor. Bu da tehlikeli bir ifadedir; Türkiye’ye bir yön verme çabasıdır. Biz PKK ile bir savaşa girdik de kaybettik mi? Birkaç yıl önce, dönemin İçişleri Bakanı teröristlerin ayakkabı numarasına kadar bildiğini söylüyordu. Ne oldu da birkaç kırık silah teslim edildi diye “barış süreci” başladı? Bu gidişat PKK’nın istediği gibi devam etmezse Türkiye ciddi terör eylemleriyle karşılaşabilir.

Ben Eskişehir’de en az 30 şehit cenazesine katılmış birisiyim. Şehit aileleriyle karşılaştığımda yüzlerine bakmaya utanıyorum. Yücel Gül’ün oğlu Anıl Gül şehidimizdir; Yücel abinin yüzüne nasıl bakayım? “Komisyona bir üye verdiniz” deniyor, evet verdik. Sebebi basit: İktidar her şeyi kontrol ediyor. Komisyonda neler konuşuluyor, neler vaat ediliyor bilmek istedik. Milletvekilimiz Haydar Altıntaş da dedi ki: “Eğer bu komisyondan İmralı’ya bir heyet giderse, biz o komisyondan derhal ayrılırız.” Bu bizim kesin tavrımızdır. Ama bu komisyon işlevsizdir. Çünkü iktidar ve ortağı zaten ne yapacağını biliyor. Bu bir “tiyatrodur.”

Komisyonda baro başkanları, MİT Başkanı, İçişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı, kadın örgütleri, oda temsilcileri dinleniyor. Ama zaten kimlerin konuşacağı, ne söyleyeceği önceden belli. Oda seçimlerinde bile iktidarın müdahalesi ortadayken, oradan nasıl bağımsız bir görüş çıksın?

Bu komisyon etnik kimlik üzerinden siyaset yapmak isteyen PKK’ya alan açmaktır. İmralı’daki bebek katiline bir umut hakkı tanımak için hazırlanmıştır. Şehit ve gazi aileleri affetse bile, tarih bu ihaneti affetmeyecektir. Tarih bunları unutabilir ama yaptıklarını asla unutmayacaktır."