CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, 8 Eylül 2025 tarihinde İstanbul İl Başkanlığı önünde yaşanan olaylara dair verdiği soru önergelerine TBMM Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı'nın yanıt verme tutumunu eleştirdi. Arslan, olay günü milletvekillerine yönelik gaz ve fiziki müdahale uygulandığını ve kendisinin de müdahaleden etkilendiğini söyledi.

Arslan, kurumların tavrını açıklarken süreç ve sonuçlara vurgu yaptı. TBMM Başkanlığı’nın önergesine “İçtüzük kapsamına girmediği” gerekçesiyle cevap vermemeyi tercih ettiğini, İçişleri Bakanlığı’nın ise süresi içinde yanıt göndermediğini belirtti. Arslan, bu tutumun sorumluluktan kaçma anlamına geldiğini savunarak “biri susarak, diğeri kaçarak sorumluluktan kaçtı” ifadelerini kullandı.

Arslan, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın önergeye gönderdiği yanıttaki “TBMM ve milletvekillerinin saygınlığının korunmasında azami özen ve hassasiyet gösterilmektedir” cümlesine tepki gösterdi. Kendi sözleriyle, “Azami özen değil, azami sessizlik gösteriliyor” dedi ve “O gün ben de dahil çok sayıda milletvekili yoğun gaz ve fiziki müdahaleye maruz kaldık. Milletin vekillerine yapılan bu saldırı, doğrudan Meclis’in onuruna yönelmiştir” ifadelerini kullandı.

Olayın geçmişi ve bağlamına ilişkin olarak Arslan, hem TBMM Başkanlığı’na hem de İçişleri Bakanlığı’na iki ayrı soru önergesi verdiğini, kurumların yanıt verme yükümlülüğünü yerine getirmediğini vurguladı. Arslan, Meclis Başkanlığı’nın milletvekillerinin onurunu ve kurum itibarını koruma görevine dikkat çekti ve sessizlikle geçiştirilemeyeceğini belirtti.

Arslan, gelişmenin siyasi ve hukuki sonucu olarak takip ve itirazı sürdüreceklerini söyledi: “Biz susmayacağız, geri adım atmayacağız… Bu işin peşini bırakmayacağız.” Arslan, Meclis Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın tavrına karşı siyasi ve hukuki mücadeleye devam edeceklerini açıkladı.