Tekgıda-İş Sendikası Genel Sekreteri İbrahim Ören şu ifadeleri kullandı;

Söz konusu haberler Eskişehir yerel basınında yayınlanmadı. Evrensel gibi gazetelerde yayınlandı. Bir de Meltem TV diye bir kanal. Sözcü gazetesi de yüzeysel olarak geçti. Servis edilen yapı belli.

Sendika hiçbir zaman işten çıkarmalara sessiz kalmaz. Şu dönemde ekonominin çok kötü olduğu, daralmanın yoğun olduğu bir dönemde, Eskişehir’deki bir gıda işletmesinin dışında da en az 11-12 işletmede işten çıkarma faaliyetleri oldu. İşten çıkarmalara karşıyız. Ama helalleşilerek, ihbar tazminatı ve ikale sözleşmesi yapılarak çıkışlar olursa, sendika olarak “anlaşıldı” deriz. Eğer helalleşme olmazsa biz tepkimizi koyarız, tüm işletmelere de böyle diyoruz. 11 yıl çalıştığım gıda işletmesindeki 100'den fazla işçi çıkarıldı haberleri bir kere yalan . 86 kişi. Tamamı ile de anlaşarak çıkış işlemleri yapılmış. Anlaşarak işten çıkıldığında sendikanın yapabileceği sınırlıdır. Sen dava açarsın, eylem yaparsın, sendika senin yanında olur. Ama işveren yasal bir şekilde çıkış yaptığında ve işçiler anlaşarak gittiğinde, sendika nasıl eylem yapacak? O zaman bu süreci sendika olarak yürütemezsiniz.

Bizim 45 bin üyemiz var. Ekonominin gerçekten zorlandığı bir süreçte, başka işletmelerde de işten çıkarmalar oluyor. Yüzlerce, hatta daha fazla. Siz de duyuyorsunuz. Ama oralara haber yapılmıyor. Metal sektöründe, başka işletmelerde çıkarmalar oluyor, yine haber yapılmıyor. Özellikle Eti’ye odaklanılmasının sebebi bizim olağanüstü kongre sürecimizdir. Bir diğer yalan da “delege değişikliği” iddiasıdır. Asla böyle bir şey yok. Şube seçimlerine bir yıldan fazla süre var. Bir yıldan fazla sürede hangi delegeyi nasıl değiştireceksiniz? Bu zaten spekülasyondur. Çünkü delege seçimlerinin tarihleri bile alınmadı, yönetim kurulları karar vermedi.

Şu an hâlâ bize muhalif olan sendika üyesi arkadaşlarımız işletmede çalışıyor. Bu kesinlikle şirketin karar verdiği bir tasfiyedir. Daralma sebebiyle sadece Eskişehir’deki gıda işletmesi değil, birçok işletmede de durum böyledir. İhbar, kıdem tazminatları, boşta geçen süreler ve paketlerle birlikte işçi anlaşarak çıktığında yapabileceğimiz bir şey yoktur. Ama anlaşma olmadığında Türkiye’de hâlâ grev yapan tek sendika olarak tepki gösteriyoruz. Yani işçiler işverenle sulh içinde anlaştığında biz ne yapabiliriz? Sonuçta bahsettiğimiz gıda işletmesinde 6 bin kişi çalışıyor ve Eskişehir’e büyük katkısı var. Bildiğim kadarıyla şirketten aldığımız bilgilere göre 83 arkadaşımızla anlaşılmış ve ciddi tazminatlar alınmış. Hatta teşekkür edenler oldu. Bu işletme bizim göz bebeğimizdir ve çok sık çıkış yapan bir işletme değildir. Bu haberlerle işletmeye de büyük haksızlık yapılıyor.

Burada bizim teşkilattaki değişim sürecimize karşı duran bir yapının basına sufle verdiğini görüyoruz. Bizi sanki sarı sendikacılar gibi göstermeye çalışıyorlar. 11-12 yıldır iyi bir sendikacıyım. Ne oldu da birden değişim istemeye başladık?

Benim aldığım bir evin haberi yapıldı. Bu haberi yapanlara sesleniyorum: Herkes mal varlıklarını açıklasın. Görelim bakalım sendikal mücadele kimi ne kadar zengin etmiş. Ailelerimizle birlikte açıklayalım. Bakalım kimin yüzü kızaracak?

Burada konuşmak istemediğim birçok hikâye var. Çok şey sallıyorlar ama tutmaz. Tutsaydı, arkamızda gördüğünüz delegeler olmazdı."