MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman şu ifadeleri kullandı;
“Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin talimatları doğrultusunda, dayanışma buluşmalarının beşincisini bugün Eskişehir ilimizin ev sahipliğinde; Afyonkarahisar, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Bursa, Konya, Kütahya ve Yalova illerimizin katılımlarıyla gerçekleştiriyoruz.
Sözlerime geçmeden önce tüm katılımcılarımıza, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Bey’i saygıyla arz ediyorum. Eskişehirli olmamız vesilesiyle, Türk milletinin vatan olması ve vatan kalması için canlarını veren tüm aziz şehitlerimizi, başta devlet adamı, dava ve gönül insanı şehidimiz Gün Sazak Bey olmak üzere huzurlarınızda bir kez daha rahmetle, minnetle ve şükranla yâd ediyorum.
1969 yılında Başbuğumuz Alparslan Türkeş tarafından kurulan partimiz, Türk siyasetinde ve aziz milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahip olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi, yarım asrı aşan sürede Türk milliyetçilerinin siyasi alandaki tek temsilcisi olma vasfını korumuş, Türkiye’nin bekası için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan bir anlayışla siyaset icra etmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi, yalnızca bir siyasi parti değil; milli uyanışın bayraktarı, milli bekamızın yılmaz muhafızı olarak birçok meselede belirleyici olmuş ve krizleri çözen bir rol üstlenmiştir. Türk milliyetçileri, etraflarında hiç kimse olmasa dahi Türk tarihinin yüklediği sorumlulukları taşımaya kararlı bir anlayışla ve yüksek bir vazife bilinciyle mücadele etmişlerdir.
Partimizin, Başbuğumuz Alparslan Türkeş döneminde ortaya koyduğu duruş, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin liderliğinde de hiçbir şekilde taviz verilmeden devam etmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi, krizleri çözen partinin misyonunu sürdürmüş, “önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” anlayışıyla ülkemizdeki birçok meselenin çözümüne katkı sağlamıştır.
Türk siyasetinde, 367 krizi, başörtüsü sorunu ve benzeri konularda gösterilen milli tavır, pek çok meselenin ülke gündeminden çıkmasını sağlamıştır. Gezi olayları ve 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünde sergilenen duruş da Türkiye’nin kriz ve kargaşaya teslim olmasının önünde durmuştur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş çağrısı ise Türk siyasetinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, 1 Ekim 2024 tarihinde Türkiye’nin terör belasından kurtulması için tarihi bir adım atmış ve yeni bir dönemi başlatmıştır. 15 Ekim 2024’te yaptığı çağrı ile ülkemizi hedef alan karanlık planları bozmuş, tarihi akışı değiştirmiştir. Bu çağrı, toplumun tüm kesimlerinde karşılık bulmuş, Cumhurbaşkanımızın da iradesiyle “Terörsüz Türkiye” bir devlet politikası hâline gelmiştir.
PKK terör örgütü, 27 Şubat 2025’te fesih ve silah bırakma kararı aldığını duyurmuş, 12 Mayıs 2025’te kongresini toplayarak feshedildiğini ilan etmiştir. 11 Eylül 2025’te ise örgüt militanları silahlarını yakarak teslim sürecini başlatmıştır. Kırk yıllık terör belasının sonuna yaklaşılmıştır. Devletimizin yetkili kurumları süreci büyük bir titizlikle yürütmektedir. Son terörist silahını bırakana kadar da bu süreç hassasiyetle takip edilecektir.
Terörsüz Türkiye hedefimizden en çok rahatsız olan ise siyonist İsrail’dir. Türkiye, sınırlarında bir terör devletine asla izin vermeyecek, milli güvenliğimizi tehdit eden girişimlere göz yummayacaktır. Bu stratejik adımla Türk milletinin vicdanında barış, kardeşlik, güvenlik ve refah temelinde şiddetten arındırılmış bir gelecek inşa edilecektir.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, şehitlerimizin aziz hatırasına ve kahraman gazilerimizin fedakârlıklarına gölge düşürecek hiçbir yanlışın içinde olmamıştır. Terörle mücadelede sahadaki galibiyet, kahraman güvenlik güçlerimizin eseridir. Aziz milletimiz de liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin söylediklerini gayet iyi anlamış, bin yıllık kardeşliğimizin ilelebet yaşatılması iradesini ortaya koymuştur.
Milliyetçi Hareket Partisi, dün olduğu gibi bugün de terörü kökünden bitirme hedefiyle kararlı yürüyüşünü sürdürmektedir. Terörsüz Türkiye siyaset üstü bir meseledir. Bu hedef, asla bir müzakere veya teslimiyet politikası değildir. Sürecin adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Türk milleti kendi sorunlarını kendi iradesiyle çözme azmindedir.
Biz, anayasamızın ilk dört maddesinden, Türklük tanımından, Türk Devleti’nin egemenliğinden ve Türk milletinin haklarından asla taviz vermedik, vermeyeceğiz. Milliyetçi Hareket Partisi’nin varlığı bunun en büyük teminatıdır. Unutulmasın ki Milliyetçi Hareket Partisi’nin çizgisi nettir, ilkeleri berraktır. Ülküsü büyüktür, ahlaki ve siyasi müktesebatı çelik gibidir. Ve bunlar asla değişmemiştir.
Terörün bitmesiyle birlikte hem ekonomik hem de sosyal kalkınmamız hızlanacaktır. Ülkemiz, yeni yüzyılın parlayan gücü olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kararlılığı, Yüce Allah’ın izniyle ve büyük Türk milletinin desteğiyle, “Türk ve Türkiye Yüzyılı” hedeflerimizi mutlaka başarıya ulaştıracaktır.
Türkiye Yüzyılı, barışın, huzurun, güvenliğin, kalkınmanın ve refahın yüzyılı olacaktır. Asırlık birliğimiz ve sonsuz kardeşliğimiz, hiçbir emperyal güce ödün vermeden, Allah’ın izniyle ilelebet yaşatılacaktır.”