Kahvaltı mı, akşam yemeği mi daha önemli?

Beslenme dünyasında bazı sorular hiç eskimez. “Ekmek zararlı mı?”, “Gluteni bırakmalı mıyız?” ve tabii ki “Kahvaltı mı, akşam yemeği mi daha önemli?” sorusu…

Abone Ol

Diyetisyen olarak sıkça duyduğum bu soruya vereceğim yanıt kısa ama düşündürücü: İkisi de önemli, ama nasıl yaşadığınıza bağlı.

Kahvaltı, gece boyunca düşen enerji depolarımızı yeniden dolduran, güne zihinsel ve fiziksel açıdan hazırlayan bir öğündür. Uzun süren açlığın ardından vücudun ihtiyacı olan yakıtı sağlar. Kahvaltı yapan bireylerin gün boyu daha dengeli beslendiği, kan şekeri kontrolünün daha kolay sağlandığı birçok çalışmayla kanıtlanmıştır. Ancak “kahvaltı” deyince sadece simit-peynir değil, protein, lif ve sağlıklı yağ dengesini içeren bir tabak düşünmeliyiz.

Öte yandan akşam yemeği, günün kapanışıdır. Stresli bir iş gününün ardından çoğu kişi için sadece beslenme değil, bir ritüeldir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken, hem yemeğin içeriği hem de zamanı. Geç saatlerde, ağır ve karbonhidrat ağırlıklı yemekler sindirimi zorlaştırır, uyku kalitesini bozar ve metabolizmayı yavaşlatır. Günün son öğününü, yatmadan en az iki-üç saat önce ve hafif bir menüyle tamamlamak, vücudun gece onarım sürecine destek olur.

Yani aslında mesele “hangi öğün daha önemli?” değil, “hangi öğünü nasıl tüketiyoruz?” sorusudur. Kahvaltı güne başlatan bir anahtar, akşam yemeği ise günü kapatan bir denge unsurudur. Biri enerjiyi ateşler, diğeri bedeni dinlendirir.

Unutmayın; sağlıklı beslenme bir yarış değil, uyum meselesidir. Her öğün, bedenin ritmine ayak uydurduğunda gerçek denge ortaya çıkar. Kahvaltınızı ihmal etmeyin ama akşam sofranızı da huzurla kurun. Sağlık, her iki öğünde de saklıdır.