Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt şu ifadeleri kullandı;

“Büyükşehir Belediyesi burada yasanın verdiği bir yetkiyi kullanarak görev yapıyor. Büyükşehir Belediyesi herhangi bir kimseye “sen şu parayı al, şu kadar al, şöyle al” deme hakkına sahip değildir. Yasa yapıcı demiş ki: Kirleten öder. 2872 Sayılı Kanun’un 11. maddesi açık: “Kirleten öder.”

2010’da yürürlüğe girmiş, 2010’dan 2018’e kadar ertelenmiş. “Bu sene almayın, seneye alın” denilmiş. Ama her seferinde Sayıştay raporlarında belediyelere şu bulgu çıkmış: “Evsel katı atık ücret tarifesinin belirlenmemesi, takip ve tahsilatının yapılmaması kusurdur.”

Ertelemeyi kim yaptı? Bakanlık yaptı. Belediye tarafından evsel katı atık ücret tarifesi belirlenmediği ve söz konusu ücretin takibi ve tahsiliyle ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı görülmüştür.

5393 sayılı Kanun’un 15. maddesinin (g) fıkrasında, katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması, geri kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili tüm hizmetleri yapmak veya yaptırmak belediyenin yetki ve imtiyazları arasında sayılmıştır.

2872 sayılı Kanun’un 11. maddesinin 14. fıkrasında ise büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, evsel katı atık bertaraf tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdür. Bu hizmetten yararlananlar ya da yararlanacaklar, yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlüdür. Bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınır.

Ayrıca, bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamaz.

2010 tarihli ve 27.740 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Atık Su Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik”in 8. maddesine göre, evsel katı atık idareleri evsel katı atık hizmetini vermek veya verdirmek, bu hizmetlere ilişkin tarifeleri belirlemek ve katı atık ücretini toplamakla yükümlüdür.

Aynı yönetmeliğin geçici 1. maddesine göre, tarife belirleme, abonelik, sözleşme, teknik altyapı eksiklikleriyle kendi aralarında maliyet ve bölüşüm hesabı yapmayanlar dahil olmak üzere uyum sağlayamamış atık su altyapı yönetimleri ve evsel katı atık idareleri, bu tarihe kadar yönetmeliğe uygun hale gelmek zorundadır.

Belediyeler tarafından yapılan evsel katı atık toplama işi, kirleten kişilere yapılan bir hizmettir. 2872 sayılı Kanun’da belirtildiği üzere, kirleten kişi, bu kirliliğin giderilmesi için yapılacak harcamaları karşılamak zorundadır.

Peki biz ne yaptık? Katı atık tarifelerini bu yönetmeliğe göre belirledik. Siz de burada “evet, doğru yapıyorsunuz” dediniz. 8. maddeye göre çıkarılan evsel katı atık tarifelerinin belirlenmesine yönelik kılavuzda belirtilen ilke ve yöntemlerden faydalanılarak bu çalışma yapılmıştır. Kılavuzda belirtilen yöntemler kullanılarak tüm maliyetler, atık miktarlarına göre yüklenici gruplarına dağıtılmıştır.

Katsayılar kılavuzdaki değerlerden alınmış olup, belediyemizin bu katsayıları keyfi olarak belirlemesi mümkün değildir. Tam maliyet belirlenirken mükerrer hesaplama olmaması için, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun mükerrer 44. maddesi uyarınca tahakkuk eden Çevre Temizlik Vergisi (ÇTV) ve varsa katı atık yönetim sistemine bağlı elde edilen gelirler, toplam sistem maliyetinden düşülmüştür. Aynı hizmet için birden fazla bedel alınamaz. ÇTV miktarları, her grup için alınması gereken katı atık bedelinden düşülerek, mükerrer ödemenin önüne geçilmiştir.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, 12.04.2024 tarihinde katı atık tarife raporunu ayrıntılarıyla hazırlayıp ilana çıkarmıştır. Tüm duyuru kanallarında yayınlanmıştır. Aynı şekilde Odunpazarı Belediyesi de 14.04.2025 tarihinde katı atık tarife raporunu ve meclis kararını yayınlamış olup, bu belgeler hâlen sistemimizde mevcuttur. Tüm vatandaşlarımız bu verilere şeffaf bir şekilde ulaşabilmektedir.

Vatandaşların bu tarifeye geri dönüş yapmaları ve bildirimde bulunmaları için bir aydan fazla süre tanınmıştır.

Büyükşehir Belediyesi’nin yetki devri, sadece iş yerleri ve ticari olmayan işletmeler içindir. Konut tarifesi su faturası üzerinden uygulanacaktır. Bu yetki devri, ilçe belediyelerine ekstra kaynak yaratmak için değil, sadece organizasyonel nedenlerle yapılmıştır. Zira Büyükşehir kendisi tahsil etse dahi, topladığı katı atık toplama ve taşıma ücretini ilçe belediyelerine aktarmak zorundadır.

Katı atık ücretlerinden tahsil edilen gelir “şartlı gelir”dir. Yani yalnızca belediyenin çöp toplama ve taşıma hizmetlerinde kullanılabilir. Harici bir amaç için kullanılması mümkün değildir.

Katı atık tarifesi, mecliste bulunan tüm partilerin meclis üyelerinin de yer aldığı komisyonda görüşülmüş, tartışılmış ve oy birliğiyle belirlenmiştir.

Dolayısıyla biz yeni bir ücret almıyoruz, ya da alacağımız parayı bir yere aktarmıyoruz. Biz geçen yıl harcadığımız parayı vatandaşlardan bugün istiyoruz. Niçin?

Bir: Yasa.

İki: Sayıştay’ın bu konudaki eleştirileri.

Şimdi, yine katı atık tarifesiyle ilgili bu açıklamalardan sonra hazırlanmış olan rapora göre hareket ediyoruz. Yönetmelikte ne varsa, ona uygun biçimde adım atıyoruz.

Evsel katı atık idaresi bu hizmeti vermek veya verdirmekle yükümlüyüz. Yani ne yapabiliriz? İhale açabiliriz, kiralama yoluyla yaptırabiliriz. Ama Odunpazarı Belediyesi olarak biz araç kiralamadığı için bazı avantajlara sahibiz. Tüm hemşehrilerimizin bunu bilmesinde fayda var. Tarih böyle belirlenir ve tebligat yapılır.

Belediyemiz, evsel katı atık tarifelerinin belirlenmesine yönelik kılavuz kapsamında, katı atık toplama ve taşıma bedelini içeren bir rapor hazırlamış ve bu rapor Büyükşehir Meclisi’ne sunulmuştur. Meclis de bu tarifeyi onaylamıştır.

Güncel katı atık tarife raporuna göre toplam sistem maliyetimiz 416 lira 82 kuruştur. Vatandaştan almamız gereken para budur. Bu tutardan Çevre Temizlik Vergisi (ÇTV) ve geri dönüşüm gelirleri düşülecektir.

Toplam 218 milyon 404 bin 921 lira 78 kuruş, konut ve konut dışı yerler arasında pay edilerek tahsil edilecektir.

Bunun yüzde 28.02’si konutlardan, yani 52 milyon 263 bin 991 lira 97 kuruş konutlardan tahsil edilecek.

Konut dışı yerlerden ise 166 milyon 140 bin 929 lira 81 kuruş toplanacak.

Konutların tahsilatını ESKİ yapacak. Konut başına yıllık 273 lira, yani aylık 22 lira 76 kuruş katı atık toplama ve taşıma bedeli alınacak.

Burada hâlâ konut tarifesi konuşuluyor. Bu konu konuttur. Ticari ve ticari olmayan işletmelerdeki pay ise toplam 166 milyon 140 bin 929 lira 81 kuruştur. İş yerleri sekiz gruba ayrılmıştır:

1. Okul, kreş, dershane ve benzeri yerler

2. Hastaneler

3. Konaklama yerleri ve yurtlar (otel vb.)

4. Kamu binaları

5. Bürolar

6. Restoran ve pazarlar

7. Diğer ticarethaneler

8. Stadyum gibi özel statülü yerler

Neden sekize ayırdık?

Çünkü bakanlığın tarife yönetmeliği böyle düzenliyor.

• Okul, kreş ve dershanelerde öğrenci sayısı esas alınır. Çünkü kirlilik kişi başına oluşur.

• Hastanelerde yatak sayısı dikkate alınır.

• Konaklama yerleri ve yurtlarda yine yatak sayısı.

• Kamu binaları ve bürolarda personel sayısı dikkate alınır.

• Restoran ve pazar yerlerinde metrekare ve tezgah sayısı esas alınır.

• Diğer ticarethaneler için yine personel sayısı dikkate alınır.

Bizim arkadaşlarımızın yapmış olduğu tespitlerde büyük bir isabetsizlik olduğunu düşünmüyoruz. Şimdiye kadar bize ciddi bir itiraz da gelmedi.

Ama şimdi Nebi Hatipoğlu’nun eleştirilerinden hareketle bazı şeyleri belirtmek zorundayım.

“Şirketlerinizin şişirilmiş personel maaşlarını bu parayla mı ödeyeceğiz?” diyor.

Efendim, “bankamatik memurlarının parası…” Odunpazarı’nda böyle bir şey yok! Bunu reddediyorum.

Biz Burhan Sakallı’dan belediyeyi devraldığımızda taşeron firmalardaki işçi sayısı toplam 1400’dü. Hatırlasınlar. Bugün ise:

• 18 kreş

• 1 yaşlı bakım merkezi

• 23 halk merkezi

• 13 halı saha

• 600 park

• 28 kütüphane

• 3 kültür merkezi

• 1 sergi salonu

• 1 sanat merkezi

• 8-9 müze

Bu saydığım hizmet birimlerini biz yaptık ve işletiyoruz. Şu anda Odunpazarı A.Ş.’de çalışan personel sayısı 1600. Yani sadece 200 kişi artmış ama bu kadar tesisi biz sıfırdan kurmuşuz ve işletiyoruz. Dolayısıyla bu ezbere yapılan eleştiriler bize yakışmaz.

Büyükşehir Belediyesi’nin bize kıyak yaptığı gibi bir durum yok. Büyükşehir de toplasa, biz de toplasak, sonuçta bu para Odunpazarı Belediyesi’nin temizlik hizmetleri harcamalarına göre hesaplanıyor ve bize ödenmesi gerekiyor. O nedenle herkes bu bedeli ödemek zorunda. Nasıl ödemek zorunda?

En çok eleştirenlerden biri olan Ticaret Odası Başkanı Sayın Metin Güler’e buradan seslenmek isterim: 2018’den beri Organize Sanayi Bölgesi’nde bu parayı tıkır tıkır ödüyorsunuz. Çünkü Organize Sanayi özel şirkete bu işi yaptırıyor, o şirket de bu parayı alıyor. Hem de bizim aldığımızdan çok daha fazlasını… Küçük işletmelerde ortalama 25 bin, büyük işletmelerde 50-70 bin liraya kadar çıkan ödemeler yapılıyor. Orada hiç ses çıkmadı. Burada neden ilk defa görüyormuş gibi davranılıyor, anlamıyorum.

2018 yılında okullar sormuş: “Yeni bir yönetmelik çıktı, katı atık tarifesiyle ilgili ne olacak bizim hâlimiz?” Millî Eğitim Bakanlığı da 08.03.2018 tarihinde cevap vermiş:

“Ödeyeceksiniz. Yapacak bir şey yok. Bu ödeme yasal zorunluluktur.”

Aynı açıklamada 2872 sayılı Kanun’un 11. maddesine ve ilgili yönetmelik hükümlerine atıf yapılmış. Yani bakanlık da diyor ki: “Belediyelerce tahakkuk ettirilen katı atık bedelleri yukarıda açıklanan çerçevede değerlendirilerek ödenmelidir.”

Kısaca: Ödenmesi şart.

Bir mahkeme kararı da var bu konuda. Organize Sanayi Bölgesi’nde bir fabrika, çevre temizlik vergisi tahakkukuna karşı dava açmış. Demiş ki:

“Ben bu hizmeti özel şirketten alıyorum, belediyeden değil. Dolayısıyla ayrıca vergi ödemem.”

Vergi Mahkemesi de bu görüşü haklı bulmuş:

“Organize Sanayi bu işi yapmak zorunda. Belediyeden ayrıca ödeme alınamaz.”

Bizim konuyla ilgili arkadaşlarımızın çalışmalarına büyük bir itiraz gelmedi. Komisyonlarda da bu nedenle düzenlemeler oy birliğiyle geçti.

Şimdi size, tarifelere göre alınan paraları da anlatayım:

• Konutlarda kişi başı 220 lira gibi düşünün.

• Okul, kreş, dershane gibi yerlerde öğrenci sayısına göre değişiyor:

• 20 öğrenciye kadar: yıllık 64 lira 31 kuruş

• 750’den fazla öğrenci: yıllık 26 bin 562 lira

• Hastanelerde yatak sayısına göre:

• 19 yatağa kadar: 1200 lira

• 750’den fazla yatak: 523 bin lira

• Konaklama yerleri ve yurtlar:

• 500 yatağa kadar: 930 lira

• 500’den fazla: 269 bin lira

• Kamu binalarında:

• 50 personele kadar: 116 lira

• 250-500 personel: 80 bin 260 lira

• Bürolar:

• 10 kişiye kadar: 111 lira

• 700’den fazla çalışan: 95 bin lira

• Restoran ve pazar yerleri:

• 49 metrekareye kadar: 1.478 lira

• 1.000 metrekareden fazla: 332 bin lira

• Diğer ticarethaneler:

• 10 kişiye kadar: 605 lira

• 700’den fazla personel: 518 bin lira

Bu tarifeler, bakanlığın “uygulamak zorundasınız” dediği yönetmeliğe göre belirlenmiştir. Bu sınırların dışına çıkılamaz.

Fark nedir? Hemşehrilerimizin dikkat etmesi gereken nokta nedir?

Kurallara uymak.

100 metrekare dükkan açtıysan ve sonra 120’ye çıkardıysan belediyeye bildireceksin. 50 metrekareye düştüysen yine bildireceksin. Belediyeden habersiz “canım ne isterse yaparım” mantığıyla olmaz. Bunun cezası olur.

Çöp toplama saatleri konusunda yıllardır uyarıyoruz. Her gün uyarıyoruz. Ama çöp toplama saati dışında çöp çıkarıldığında, biz bir daha geliyoruz. Bir daha geldiğimizde yeniden mazot yakıyoruz, yeniden mesai harcıyoruz. İşte o paralar bu tarifenin içine yansıyor.

Bakın şimdi: 11 metreküplük bir çöp kamyonunun aylık mazot tüketimi 1.200 litre.

Bu, bugünkü fiyatla 224 bin lira. 15 metreküplük araç ise 1.425 litre mazot yakıyor.

Bu da 238 bin lira demek. Ayda ikinci bir tur atıldığında sadece yakıt masrafı 462 bin 875 lira oluyor.

Bu, ister istemez diğer hemşehrilerimizin cebine yansıyor. Biz ayıramayız:

Hamamyolu’ndaki ile Deliklitaş’taki, Emek Mahallesi’ndeki kimin çöpü toplandı, kiminki toplanmadı diyemeyiz. Bu hizmet bütün kent için veriliyor. Bu nedenle bu bedel alınmak zorundadır. Yıllık fazladan harcama 5 milyon lira. İşte bu gibi nedenlerle bazı bedeller biraz yüksek gibi görünüyor olabilir.

Ama biz, gerçekten samimi olarak eleştirenlere hiçbir itiraz etmeyiz.

Belediyelerimiz bir hata yaptıysa, düzeltilir. İtiraz edilir, yine düzeltilir.

Ama burada abartılacak bir durum yoktur.

Biz, tasarruflu bir belediye olmamızdan, araçlara kira ödemememizden ve personelimizin çalışkanlığından dolayı bu işi daha düşük maliyetle çözüyoruz.

Bu nedenle, Ticaret Odası ve Esnaf Odası birliklerinin bu konudaki tepkilerinin üyeye değil, seçim hesaplarına yönelik olduğunu düşünüyorum.

Çünkü eğer bu para gerçekten haksız bir bedelse, Sayın Metin Güler’in Organize Sanayi Bölgesi’nde ödediği bedele de itiraz etmesi gerekirdi. Etmedi. Neden? Çünkü haklı. Orada temizlik yapılıyor, ücret alınıyor. Burada da aynısı geçerli.

Ben buradan boş tartışma ya da polemik yapmak istemediğimi açıkça belirtmek istiyorum.

Bunu bir daha tartışmak da istemiyorum. Nebi Hatipoğlu beye de doğru bilgileri verin, mahcup olmasın. Ben bu konuda sadece uyarmış olayım.

Çevre Kanunu’nu yapan ben değilim. Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çoğunluğu bulunan partilerin oyuyla kabul edilmiş bir maddedir. ‘Kirleten öder’ diyor. Kirleten ödeyecek.

İkincisi; bu tarifenin nasıl belirleneceğine ilişkin yönetmeliği çıkaran da ben değilim, bakanlıktır. Ben sadece onu uygulamakla yükümlüyüm.

Nitekim, ‘çok abartıldı’ denilen hususlar da Fatih ve Küçükçekmece belediyelerinin tarifeleriyle kıyaslandığında o kadar abartılmış gibi durmuyor.

Vatandaşımız bu işten duyduğu rahatsızlığın sebebi olarak hayat pahalılığını, enflasyonu, işlerin kötü gidişatını, ekonominin bozuk olmasını gösteriyorsa, bunun da muhatabı biz değiliz. Sebebi belli.

Mazotun 56 liraya çıktığı bir ülkede, bu sene fiyatlar biraz daha artar. Düşer mi? Düşerse düşer, onu bilemem. Ama artarsa… Şimdi ‘mazot düştü’ diyorsunuz ya; Sayın Cumhurbaşkanı seçildiğinde mazot 32 liraydı. Düşe düşe 56 liraya düştü! Yarın yine olacak olan odur.”