ESKİŞEHİR HABER

Kazım Kurt'tan barınak açıklaması; "Barınağın dibindeki yer varken yanlış yer veriliyor"

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP iç işleri, yargı uygulamaları ve hayvan barınağı sorunlarını ayrıntılı biçimde anlattı.

Abone Ol

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt şu ifadeleri kullandı;

"Operasyonlarla, kongrelerle ilgili konuşmaktan artık vazgeçin. Siz CHP'nin iç işlerine burnunuzu sokmayın. Cumhuriyet Halk Partisi. Bizim arkadaşlar gündeme getirir; bizim içimiz yanıyor çünkü haksızlıklarla uğraşıyoruz. Atanmış kayyum 5 bin kişiyle partiye geliyor. 5 bin polisle parti mi basılır; böyle bir şey kabul edilemez. Bu arkadaşımızla ilgili olarak siz de diyorsunuz ki ihraç ettiniz. Ne yapalım, madalya mı verelim? Parti disiplini diye bir şey vardır, partinin iç işleyişi diye bir şey vardır. Burada, partiye zarar veren bir eylem varsa parti gereğini yapar; yapmıştır. Bunu niye rahatsız edici buluyorsunuz? Biz partiden attık diye ya da başkalarını partiden attık diye AKP niye rahatsız oluyor? Neden rahatsız oluyor? Özgürlük, hak, adalet... Diyorsunuz ki kendi kendinize şikayet ediyorsunuz. Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan en son operasyonda dilekçe kime verilmiş? Osman Gökçek'e verilmiş. Babasının yerine bunları tutuklattı. Böyle olmamalı. AKP'ye başka hukuk, CHP'ye başka hukuk anlayışını reddediyoruz. Hukukun üstünlüğünden söz ediyorsak hukuka herkes uymalıdır. Maalesef doğru noktaya değilmiyorsunuz.

Özgürlükler, hak, adalet... Türkiye'de şu anda 450 binden fazla hükümlü ve tutuklu var. Cezaevlerinde çok sayıda kişi bulunuyor. Cumhurbaşkanı'nın da vatandaşlarla ilgili davaları var; bazen Cumhurbaşkanı olarak, bazen AKP genel başkanı olarak muhatap olunuyor; bu çelişkili. Bunlardan vazgeçilmesi lazım. Hele başörtüsü konusunu artık bitirin. Başörtüsü ne demek; siz tek başına iktidar olup anayasayı defalarca değiştirdiniz, Halk Partisi destek oldu ve böylelikle başörtüsü sorunu çözüldü. Bu işleri geçin.

Ordu evlerine başörtülüler giremedi diyorlar; üniversitede bir olay oldu, emekli bir hakim evine sokulmadı diye söylendi. Niye muhalefet yapıyor diye böyle şeyler oluyor? Sonra öldürmüşler diye iddialar ortaya atılıyor. Bu tür iddiaları araştıracağız. Mahkemeler bağımsız değil diye eleştiriyorsunuz; biz bağımsız yargılanmak istiyoruz. Usule göre yargılanmak istiyoruz. Tutuklama için kanunda belli sebepler sayılmış: kuvvetli suç şüphesi, kuvvetli delil, kaçma şüphesi gibi. Siz şimdi kuvvetli suç şüphesi var diye operasyon yapıp sabahın köründe götürdüğünüz adamı tutukluyorsunuz ama yüz doksan gündür iddianame yok. Delil arıyor savcılık ya da mahkeme; böyle olmaz. Önce delilleri toplayacaksınız, sonra yargılamaya başlayacaksınız. Bu yapılmadığı sürece kimseye adaletli davranıldığını söyleyemezsiniz; dünyaya da bunu anlatamazsınız. Bu vicdan meselesidir. O hakimler, o savcılar bunun hesabını verir; gün gelir, verirler. Aynı FETÖ'cü savcılara, hakimlere sahip çıktığınız gibi bunlara da sahip çıkıyorsunuz. Zamanı gelince “bunlar bizi aldatmışlar, FETÖ'cüymüşler” demeyin; aynı şeyle karşılaşırsınız. Duyumlar önce AKP'ye gidiyor. Belli kişiler “bomba patlayacak, dikkatli olun” diyor. Sonra operasyonlar olunca herkes “AKP yargısı” diyor. Burada siz bu işe çanak tutuyorsunuz. Yapmayın. Biz destek oluyoruz, olumlu işler yapıyoruz.

Hayvan barınağı meselesi var; iki senedir uğraşıyoruz. Yasayı çıkardılar; sokak hayvanlarını belediyenin üzerine bıraktılar. Çözün bunu diye talep ettik. 2025'te alınmış barınak ruhsatımızı övünerek sundular; sonra dava sonucuyla geri verdiler. Yasadan sonra barınaklarınızı genişletin dedik; yer istedik, vermediler. Kamuoyu baskısıyla yer verdiler; projeyi çizdirdik, 15 gün sonra iptal ettiler. Ne diyeceğiz, kime şikayet edeceğiz?

Valimize köylünün itirazını ileteceğiz; “burası verilemez” diyecekler. Büyükşehir halletmiştir diyecekler; burası Odunpazarı Belediyesi, özel, bağımsız biz buluruz diyoruz. 3 yer teklif ettiler, teklif ettikleri yere gidin yapsınlar. Kireçköy’de mantık var: barınağın dibindeki yer varken yanlış yer veriliyor. Biz arıza alıyoruz; bulursak yaparız. 2028'e kadar vaktimiz var, uygun ortam olursa yaparız. 250 hayvan kapasiteli barınak doldu; 500 küsur hayvan var. Bundan sonra hayvan da alamam. Valim, tarım müdürüm, orman müdürüm; kim alacaksa o hayvanları toplasınlar."