KESK Eskişehir Şubeler Platformu adına konuşan Süreyya Üner şu ifadeleri kullandı;
“Bugün TÜİK yalanlarıyla sürüklenmekte olduğumuz yoksulluk ve sefalet girdabına teslim olmayacağımızı kamuoyuna duyurmak için alanlardayız. TÜİK, yayınladığı rakamlarla tüm emekçilerin ücretlerini belirleyen bir patron haline gelmiştir:
Asgari ücret TÜİK rakamlarına göre belirleniyor. Emekli aylıkları TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre arttırılıyor. 4 Milyon kamu emekçisine “toplu sözleşme” adı altında yine TÜİK rakamları dayatılıyor. Bir yanda yıllardır çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız zam yağmuruyla gelen gerçek enflasyon varken, diğer yanda iktidarın istediği rakamları önümüze koyan TÜİK enflasyonu var…
Kısacası giderlerimiz hayatın gerçek enflasyonuna göre artıyor. Ama maaşlarımız, ücretlerimiz, aylıklarımız yaşadığımız gerçek enflasyonun en az yarısını bir kara delik gibi yutan TÜİK enflasyonuna göre belirleniyor.
Yıllardır oynanan Ali Cengiz oyunlarının, enflasyon sepeti oyunlarının son perdesi bugün sabah saatlerinde sergilendi. TÜİK Haziran ayı enflasyon verilerini açıkladı:
TÜİK’e göre Haziran ayı enflasyonu sadece yüzde 1,37 çıkmış; yıllık enflasyon yüzde 35,05 olmuştur. Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise TÜİK’e göre yüzde 16,67’dir.
Bugün açıklanan bu TÜİK verilerine göre:
SGK ve BAĞ-KUR emeklilerinin aylıkları 6 aylık enflasyon oranında, yani sadece yüzde 16,67 artacak.
Bu sahte rakamlara göre kamu emekçileri ve emeklileri olarak bizler için ise yüzde 10,06 enflasyon farkı doğmuştur. Bu farka Hakem Kurulu dayatması ile biten son “toplu sözleşmeye” göre yapılacak %5’lik sefalet zammını da eklediğimizde maaşlarımız Temmuz’dan itibaren sadece yüzde 15,57 artacaktır.
Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu ENAG da enflasyon verilerini bugün açıkladı. ENAG’a göre enflasyon Haziran’da aylık yüzde 3,05, altı aylık yüzde 25, yıllık yüzde 68,68 artmıştır.
Şimdi buradan tüm kamuoyuna, işçilere, emekçilere, emeklilere soruyoruz:
Sizce hangi rakamlar daha gerçekçi? TÜİK’in açıkladığı rakamlar mı yoksa ENAG’ın açıkladığı rakamlar mı? İktidar sözcüleri “enflasyon düştü” diyor. Peki, sizin enflasyonunuz düştü mü?
Rakamlara takla attırarak enflasyonu düşük gösteren TÜİK’in kendi yemekhanesinde bile işçi personel için 2024 Ocak ayında 93 TL olan yemek ücreti 2025 Ocak itibariyle 260 TL oldu. Daha fazla söze gerek var mı!
Ocak’tan itibaren vergi ve harçlara, -enflasyonu gerekçe göstererek- %44 zam yaptılar.
Her adımda ödediğimiz KDV’de geçtiğimiz yıla göre %81, ÖTV’de ise %51 artış yaptılar.
Bordrolular olarak bizlerin ücretlerinden, maaşlarından adaletsiz dilimlerle kestikleri Gelir Vergisini bir önceki yıla göre %79 arttırdılar.
Ortalama maaşlarımızı yoksulluk sınırının yarısına kadar indirdiler.
Dünyanın en yüksek kira enflasyonu da, eğitim enflasyonu da bizde yaşanıyor. Bunu TÜİK rakamları bile gizleyemiyor. Ortalama kira bedeli ülke genelinde 22 bin TL’yi büyükşehirlerde ise 27 bin TL’yi aştı.
Daha dün bir Ali Cengiz oyununa daha imza atarak doğalgaza %25 zam yaptılar! Bu da Haziran enflasyon rakamlarına dahil değil.
Yazın ortasında bile meyve, sebze fiyatları el yakıyor. Bırakalım eti; peynirin, zeytinin, sütün yanına bile yaklaşamıyoruz. Ama talimat verdiğiniz TÜİK’e göre gıda enflasyonunda aylık yüzde 0,27 düşüş yaşanmış, yıllık gıda enflasyonu yüzde 30 olmuştur!
Çok kritik bir aşamadayız. Bu ülkede emeği ile geçim mücadelesi veren hiç kimse emeğinin karşılığını alamıyor.
Ülkeyi yönetenler; bunca yoksulluğa, sefalete rağmen emeği ile geçim mücadelesi veren milyonları yok sayıyor. Ne açlık sınırının altına inen asgari ücreti ne de açlık sınırının yarısına kadar düşen emekli aylıklarını arttırmaya yanaşmıyorlar. 6 aydır oyaladıkları 600 bin kamu işçisine TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarının bile altında teklifler sunarak adeta dalga geçiyorlar. Kamu emekçileri, emeklileri olarak bizleri 7 dönem, 14 yıl boyunca sadece adı toplu sözleşme olan ama gerçek toplu pazarlıkla uzaktan yakından hiçbir alakası olmayan garabet bir sistemle oyaladılar.
Bu garabet sistemin faturasını hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçileri ve emekliler daha fazla yoksulluk, daha fazla güvencesizlik olarak ödemeye devam ediyor.
Ülkeyi yönetenler hala istiyorlar ki bu garabet sistem böylece devam etsin.
Ama yağma yok!
Emekçiler sefalete teslim olmayacak!
KESK olarak buradan ve yurdun dört bir yanında meydanlardan -hiçbir ayrım yapmaksızın- tüm kamu emekçilerini;
En düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması için;
İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret, Güvenceli İstihdam- Güvenli Gelecek, Demokratik- Adil Bir Çalışma Yaşamı için,
Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti için
Grev hakkımızın önündeki engellerin kaldırıldığı Gerçek Bir Toplu Pazarlık Sistemi için
birlikte ortak mücadele etmeye, omuz omuza vermeye çağırıyoruz.
Çağrımız sadece kamu emekçilerine değil, bu düzenin çarkları altında ezilen herkesedir. Hepimizi sefalette eşitlemeyi hedefleyenlere artık yeter demenin vakti çoktan gelmiştir.
Gelin yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek için omuz omuza verelim.”