Saadet Partisi Eskişehir Eğitim Komisyonu Başkanı Mehmet Ali Aydın şu ifadeleri kullandı;

“2024-2025 eğitim-öğretim yılının genel bir değerlendirmesini yapmak için Saadet Partisi Eskişehir eğitim komisyonu olarak bu hafta basın açıklamasını yapmak üzere sizleri buraya davet ettik, davetimize icabet ettiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.

Öncelikle bu öğretim yılını bitiren öğrencilerimize, eğitim çalışanlarımıza ve ailelerine iyi tatiller diliyorum. Bu tatil dönemini güzel bir şekilde değerlendirmelerini ve yeni öğretim yılına iyi bir şekilde hazırlanmalarını hatırlatıyorum.

Saadet Partisi olarak bu eğitim-öğretim yılında gördüğümüz bazı yanlışları belirtmek istiyorum.

İlk olarak proje okullarında görev yapan öğretmenlerin keyfi atamaları, iktidara yakın sendikanın istediği şekilde bu atamaların yapılmasında rol almaları, hakkaniyetten uzak yapılan atamalar eğitim çalışanlarını ziyadesiyle üzmüştür. Adında Adalet kelimesi geçen bu iktidara hiç yakışmamıştır.

Yine müfredatı şöyle gözden geçirdiğimizde bu müfredatın neresinden tutsak elimizde kaldığını görmekteyiz.

Bu söylediklerimizi teyit eden istatistiklere baktığımızda açıkça görülmektedir Ancak üçüncü dünya ülkelerinin eğitim seviyesinde olduğumuz bu gerçeğin bir ispatıdır.

Özellikle yıl içinde gerek yerel basında gerekse ulusal basında özellikle öğretmen ve idarecilerimizi halkın nezdinde küçük düşüren pek çok haber aslında eğitime vurulan bir darbedir.

Öğrencilerimize hak ve adalet merkezli bir müfredatın acilen tekrar kazandırılması için kapsamlı bir çalışma yapılması gerekmektedir.

Yine eğitim çalışanlarının maaşlarına yapılan zamlar bu sektörde çalışanları perişan etmiştir. Yakinen tanıdığım pek çok çalışan ek işler yapmak zorunda bırakılmıştır. Bu arada ben de bir emekli edebiyat öğretmeni olarak fiili çalışan memurlara verilen seyyanen 8.000 lirayı niçin emekli memurlara verilmediğini buradan hükümete sormak istiyorum.

“-Biz bu ülkenin üvey evladı mıyız! Bir an önce bu haksızlığın giderilmesini hükümetten beklediğimizi buradan beyan ediyoruz.”

Biz çalışanlar sadaka değil alın terimizin hakkını talep ediyoruz. Bu yapılan haksızlıkların devam etmesi durumunda ilk seçimlerde bize yapılan bu haksız muamelenin gerekli karşılığını iktidara göstereceğimizi buradan ifade ediyoruz.

Bir diğer husus yüz binlerce atama bekleyen öğretmenlerimizin durumudur. Bir an önce çok komik ücretler verilerek yaptırılan ücretli öğretmenlik uygulamasının sonlandırılması, atama bekleyen öğretmenlerimize yapılan mülakat uygulamasının iptal edilerek puan hesabına göre atama bekleyen öğretmenlerimizin kadroya geçirilmesini hükümetten talep ediyoruz.

Bugün üniversite sınavına giren öğrencilerimize başarılar diliyorum ama ailelerin duygularını da buradan sizlere duyurmayı kendime bir borç biliyorum. Aileler üniversite sınavına önceleri girecek çocuklarına şöyle derlerdi; "-evladım yeter ki üniversiteyi kazan nerede olursa olsun biz seni okuturuz." Ama bugün aileler ise şöyle demek zorunda kalıyor:"-aman evladım şehrimizdeki üniversiteyi kazan, seni dışarıda okutamayız."

Maalesef ekonomik sıkıntılar aileleri ve çocukları çok büyük bir çıkmaz içerisine sokmaktadır.

Üniversiteyi kazanan evlatlarımızın bitirdikten sonra da iş bulabilir miyiz endişesi de bir başka husustur.

Son olarak bugün Müslüman coğrafyalarında katledilen, okula gidemeyen çocuklarımızın durumunu da buradan üzülerek belirtmek istiyorum. Özellikle okulları, hastaneleri bombalayan siyonist İsrail'i buradan lanetliyorum. Özellikle müslüman liderlere de sesleniyorum: "-bu katliam, bu insanlık dışı savaşlara ne zaman dur diyeceksiniz Allah aşkına!"

Sözlerime burada son verirken buraya davet edip katılan tüm basın mensubu kardeşlerime ve bu açıklamayı dinleyen sayın halkımıza teşekkür ediyorum. Yeniden büyük bir Türkiye, hakkın ve adaletin var olduğu bir dünyayı görmek arzusuyla konuşmamı sonlandırıyorum.”